Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmesinde, Türkiye-Rusya ilişkilerini geliştirecek adımlar ve Afganistan'daki gelişmeler başta olmak üzere bölgesel konular ele alındı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabil Havaalanı'nın güvenliği ve işletilmesi sorumluluğunu, uygun şartların oluşması halinde gelecekte de devam ettirebileceklerini; Türkiye'nin sürdüreceği bu sorumluluğun, başta uluslararası kamuoyu ve Afgan halkı olmak üzere tüm tarafların endişelerinin giderilmesine katkı sunacağını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin, Afganistan'da önümüzdeki dönemde kurulacak hükümetle geliştirilecek ilişki hususunda da eşgüdüm içinde olma noktasında mutabık kaldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Putin, Kahramanmaraş'ta yangına müdahale ederken düşen Rus uçağında hayatını kaybeden Türk ve Rus mürettebat için karşılıklı olarak başsağlığı diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afganistan'da yumuşak bir geçiş olmasını temenni ettiklerini belirterek, Taliban'ın geçmişteki hatalarını tekrarlamamasının, tüm etnik gruplara yönelik kucaklayıcı bir anlayışla hareket etmesinin ve verdiği sözleri hayata geçirmesinin önemli olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afganistan'da kurulacak yeni hükümetin de Afgan halkının çeşitliliğini yansıtacak şekilde kapsayıcı ve temsil edici olması gerektiğini söyledi. Kabil'de Taliban ve Cumhuriyet liderleri arasında barış ve güvenlik konularında görüşmelerin başlamasının ümit verici olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu süreçte Taliban'la diyalog kanallarının açık tutulması, katı koşullara dayalı yaklaşım yerine kademeli bir angajman izlenmesi gerektiğini ifade etti.
MERKEL İLE GÖRÜŞME
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Almanya Başbakanı Merkel görüşmesinde, Afganistandaki gelişmeler ve göçmen konusu başta olmak üzere bölgesel konular ile ikili ilişkiler ele alındı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afganistan'daki gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirterek, Kabil Havaalanı'nda güvenlik ve işletme sorumluluğunu uygun şartların oluşması halinde sürdürebileceklerini, bunun başta uluslararası kamuoyu ve Afgan halkı olmak üzere tüm tarafların endişelerinin giderilmesine katkı sağlayacağını ifade etti.
Afganistan'da kurulacak yeni hükümetin tüm Afgan halkını kapsaması ve temsil etmesi gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabil'de Taliban ve Cumhuriyet liderleri arasında barış ve güvenlik konularında görüşmelerin başlamasının önemli olduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afganistan kaynaklı göç tablosu karşısında insani trajediyi önlemenin, bu insanlara acilen Afganistan’da ve komşu ülkelerde yardım sağlamanın şart olduğunu; baskıyı azaltmak için ayrıca Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği başta olmak üzere ilgili BM kuruluşlarının mali katkıları artırılarak daha etkin rol oynamalarının temin edilmesi gereğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afganistan ve İran'da gerekli tedbirler alınmazsa yeni göç dalgasının kaçınılmaz olduğuna dikkati çekerek, halihazırda 5 milyon sığınmacıyı misafir eden bir ülke olan Türkiye'nin Afganistan kaynaklı ilave bir göç yükünü kaldıramayacağını dile getirdi.
Bu çerçevede İran'la da görüştüklerini ve İran sınırındaki önlemleri artırdıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afgan düzensiz göçünün krize dönüşmeden bir an önce çözüme kavuşturulması noktasında Avrupa'ya da önemli görevler düştüğünü ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliğinin 18 Mart Mutabakatı'nın tüm unsurlarıyla güncellenmesine dair Türkiye'nin haklı beklentisini karşılaması konusunda çekimser yaklaşımını sürdürmesinin göç alanındaki işbirliği potansiyelini menfi şekilde etkilediğini belirtti.
Milyonlarca Suriye kökenli sığınmacının getirdiği yükün yanı sıra Afganistan'da yaşanan son gelişmelerin kamuoyundaki hassasiyeti daha da artırdığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18 Mart Mutabakatı tüm unsurlarıyla tatbik edilmeden Avrupa Birliğinin Türkiye'den daha fazla beklenti içerisine girmesinin gerçekçi olmadığını vurguladı.
KAZIMİ İLE GÖRÜŞME
İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede, ticari, askeri ve istihbari alanlarda ilişkilerdeki olumlu gidişattan memnun olduklarını, terörle mücadele konusundaki iş birliğini de artırmak gerektiğini ifade etti.
Terör örgütü PKK’nın Kandil’deki mevcudiyetinin yanı sıra doğrudan merkezi hükümetin kontrolünde olan Mahmur ve Sincar’da da varlığını sürdürdüğüne dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, PKK terör örgütünün ve uzantılarının kullandığı bu yere düzenlenen son operasyonda, öncekilerde olduğu gibi, sadece örgüt mensuplarının hedef alındığını, vurulan hedefin terör örgütünün iddia ettiği gibi hastane veya sağlık merkezi değil, örgütün barınma yerlerinden biri olduğunu söyledi.
Terör örgütü PKK’nın köşeye sıkıştıkça bu tür yalanlara daha fazla sarıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin askeri yetenekler bakımından ulaştığı üst düzey seviyeyle birlikte bu operasyonlarda yüksek bir hassasiyet gösterdiğine işaret etti.