Güncelleme Tarihi:
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İller İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından Antalya’nın Belek Turizm Merkezi’ndeki bir otelde düzenlenen 112 Acil Çağrı Merkezleri Eğitim Programı’na katıldı. 81 il 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürlerine hitap eden Bakan Soylu, tüm katılımcıların 11 Şubat Dünya 112 Günü’nü kutladı.
İçinde bulundukları yüzyılı, bilgi çağı, dijital çağ, teknoloji çağı, tüketim yüzyılı, iletişim yüzyılı, güvenlik yüzyılı gibi isimler verildiğini dile getiren Soylu, bu yüzyılın adına “aciliyet çağı” da denilse kimsenin kendilerini ayıplamayacağını kaydetti.
Bu yüzyıla hızlı reaksiyon verilmesinin önemli olduğunun altını çizen Süleyman Soylu, "Hızlı reaksiyon vermek durumundayız. Saniyeler içinde haber almalıyız, saniyeler içinde cevap vermeliyiz; saniyeler içinde yardım etmeliyiz; saniyeler içinde çözüm üretmeliyiz. Çünkü artık sorunlar, tehditler, hızlı ve şiddetli. Salgın; hızlı yayıldı ve yıkıcıydı. Uyuşturucu; sentetik uyuşturucuyla, lojistik imkanlarıyla, artık daha hızlı ve daha yıkıcı. Artık küresel terör var, güney sınırımızda iki devlet otoritesini yıktı. Göç, tarih boyunca vardı, bugün kitlesel göç var; yüz binlerce insan ölümden ve çatışmadan kaçıyor, bir anda dünya gündemini değiştiriyor. İklim değişiklikleri hızlı ve yıkıcı; afetler hızlı ve yıkıcı. İşte onun için çağımız aciliyet çağı” ifadelerine yer verdi.
"112 SALGIN SÜRECİNDE AKTİF ROL ALDI"
Salgın sürecini doğru ve etkin bir şekilde yürütebilmelerinde en önemli pay sahiplerinden birisinin 112 sistemi olduğunun altını çizen Bakan Soylu, “Vefa sosyal destek gruplarımız bu sistem sayesinde anında vatandaşlarımızın hizmetine koşabildi. Bu sayede 65 yaş üstü ve kronik rahatsızlığı olan vatandaşlarımızı mağdur etmeden temel ihtiyaçlarını karşıladık ve onları sokaktan, salgın hastalıktan uzak tutabildik.
Bakan Soylu, 112 Acil Çağrı Sistemi’nin önündeki en büyük engelin, ayak bağının asılsız ihbarlar ve gereksiz aramalar olduğunu işaret etti.
"100 ÇAĞRININ 68’İ ASILSIZ"
Bu noktada bazı veriler paylaşan Bakan Süleyman Soylu, “112 Acil Çağrı Merkezimizde 2021 yılında alınan toplam 104,6 milyon çağrının 71 milyonu, yani yüzde 68’i asılsızdır. Bu şu demektir. Birisi es kaza canı için beklerken diğerinin ilgisiz asılsız meşgul etmesi anlamına geliyor. Bu hakka girer. Bu insan kişilik hakkına girer, devletin gereksiz yere meşgul edilmesi hem oradaki bireyin karşı karşıya kalacağı sürecin oluşturulmasıdır. Hayat memat meselesi olmayan işler için Allah’ını seven 112’yi meşgul etmesin. İnsana saygı duyan 112’yi meşgul etmesin. Ne demek ya. Cep telefonunu denemek için 112’yi arayacağım. Başka bir yeri ara. Biz senin deneme tahtan mıyız. Orada insanlar bir trafik kazası olmuş cinayet olmuş, kadına taciz olmuş, bunu 112’ye acil şekilde iletecek, orman yangını var bir dakika önce gitsen belki başka bir şey olacak sen 112’yi meşgul ediyorsun. Herkese bunu söyleyin fuzuli 112’yi aramasın. Burası deneme tahtası değil, 112 acil çağrı merkezidir. Bunun için idari yaptırım para cezalarını arttırdık. Sonuç almakta zorlandığımız alanlar oldu. Bazı illerde vatandaşların duyarlılığı söz konusu. Bu bir dert. Yüzde 10-15’lik bir oran belki makul görülebilirdi ama 100 aramanın 68’inin asılsız ihbar olması; bir vatandaşımız ambulans çağırmak için uğraşırken, hayatı tehlikedeyken veya bir yangın ihbarı yapacakken, bir diğerinin telefonun pin kodunu çözmek veya kendince telefon şakası yapmak için 112’yi araması, gerçekten kabul edilebilir değil, bize yakışan bir netice değil. bunu vatandaşımızın takdirlerine bırakıyorum ve aziz milletimizden bu konuda hassasiyet ve yardım rica ediyorum” açıklamalarında bulundu.
Soylu, Vefa sosyal destek gruplarının 22,7 milyon hizmeti yerine getirdiğini ve bunların 12,6 milyonu, yani yüzde 55’inin çağrı merkezleri aracılığıyla yapılan taleplerden oluştuğunu bildirdi.
"ANALİZ YAPABİLİYORUZ"
81 ilin tamamında 112 acil çağrı merkezlerinin aktif halde olduğunu kaydeden Bakan Soylu, "Yaptığımız işin analizini yaparak politika ortaya çıkarmak. Bu kazalar nerede oluyor nerede yoğunlaşıyor o ili ilçeyi yöneten kişinin önüne bir ekran analizi koyamıyorsam. Bana çağrıyı yönlendirip yetiştirmek değil bunu en iyi zamanda en iyi şekilde en doğru zamanda ve en doğru kişiyle buluşturmam yapmak gerekiyor. Hırsızlık uyuşturucu yani bölgede yoğunlaşıyorsa bu analizi 112 acil çağrılardan yapmam lazım. Dünyadaki yeni nesil çağrı yazılımlardan farkımız bu. 59 ilde bu analizleri yapabilme kapasitesine sahibiz. Diğer vilayetlerde de aynı kabiliyeti ortaya koyacağız. Ambulans kaç dakikada gitmeliydi, kaç dakikada gitti. Ambulans merkezimiz nerede olmalı ki olaylar olduğu zaman en iyi yetişme şekline kabiliyetine sahiptir. Problem çözümünde ona analiz yapabilme yeteneği sunayım verilerle" dedi.
"DÜNYA ORTALAMASININ ÜZERİNDE"
"Veriniz olursa devleti yönetirken itibar kaybına uğramazsınız" diyen Süleyman Soylu, "Yeni nesil yazılımda elde ettiğimiz sonuçlar bizim sürekli hizmette yükselmemizi sağlayabilecek anlayışı hep beraber ortaya koyacaktır. 15 Temmuz 2016’dan sonra bir devletle toplumun en temel meselelerden bir tanesi bireyin başına bir şey geldiği zaman bunun çözülebilme kabiliyetidir. Polis, jandarma buna aydınlanma oranı der. İşi çözmek. 15 Temmuz’dan sonra mala karşı işlenen suçlardaki o olayların çözülme oranı yüzde 33- 34’tü. Şu an 59’u geçti. Bu yıl hedefleri biraz daha arttırdık. Hırsızlıkta, 5 hırsızlıktan bir tanesinin failini bulabiliyorduk. Şimdi yüzde 46-47’ye neredeyse yarısına çıktı. Dünya ortalamasının üzerinde. Verilerle çalışırsak sonuca ulaşıyoruz" dedi.
"VATANDAŞA GÜVEN"
Vatandaşa güven tesis edilmesinin önemli olduğuna vurgu yapan Bakan Soylu, "Devlet dediğimiz bu anlayışı vatandaşın karşısına ben sokağa çıktığımızda hakkımı hukukumu gözeten bir devlet var anlayışına döndüreceksiniz. Biz kamu görevlisiyiz aynı zamanda biz insanız. Bu iki sorumluluğu bir arada yönetebilecek bir anlayışımız var. İki dünyamız var. Yaptığımız işler sadece bu dünyaya ait değil. Öteki dünyaya da ait işler. Ortaya koyduğunuz cansiperane yardım karşı tarafta empati oluşturuyor. Biz insana yardım etmiyoruz devlet yaptığı işlerle beraber yol açıyor öğretiyor. O duygudaşlığı empatiyi geliştiriyor. Bu devleti daha güçlendirdiğimiz andan itibaren işte o devlet ve millet arasındaki o tarihi söz kendisini onurlu bir şekilde tarihler boyunca yaşatmaya devam eder" değerlendirmesinde bulundu.
"ENGELSİZ 112’DE 3 BİN 621 ÇAĞRI KARŞILANDI"
Salgın denetiminde de 112‘nin aktif rolü olduğunu dile getiren Soylu, “Tüm bunların yanı sıra, yeni nesil 112 Acil Çağrı Merkezi projesiyle tüm ülke genelinde İngilizce, Almanca, Arapça ve Rusça dillerinde çağrı karşılanabilecek bir altyapıyı oluşturduk. 2021 yılında yabancı dilde gelen toplam çağrı sayısı 87 bin 726’dır. Bir diğer çalışmamız, engelsiz 112 uygulamasıdır. Engelli vatandaşlarımız uygulama üzerinden sağlık problemlerini kayıt edebiliyorlar. Acil durumda ulaşılacak yakınlarının iletişim bilgilerini sisteme girebiliyorlar. Böylece 112 personelinin 'acil çağrı' anında bu bilgileri görmesini sağlayabiliyorlar. Engelli vatandaşlarımız cep telefonları üzerinden görüntülü olarak işaret dili bilen çağrı karşılayıcı personel ile görüşebiliyorlar. Ayrıca mesaj yazarak da acil durumlarını 112’ye iletebiliyorlar. Engelsiz 112 uygulamasında da 2021 yılında 3 bin 621 çağrı karşılanmıştır” ifadelerini kullandı.
"2021 YILINDA 44 BİN 753 E-ÇAĞRI ALDIK"
E-çağrı (e-call) uygulaması hakkında da bilgiler veren Soylu, “Bu uygulama trafik kazalarında, elektronik güvenlik sistemine sahip araçların araç içi sensörlerinin aktive olması ile devreye giriyor. Otomatik olarak veya acil çağrı butonuna basılmasıyla manuel olarak 112 Acil Çağrı Merkezlerini araması usulüne göre işliyor. Kazazede bilinçsiz olsa dahi araç içi e-çağrı sistemi, 112 Acil Çağrı Merkezi ile bir ses bağlantısı kurmakta ve aracın konum bilgisini merkeze göndererek müdahalede zaman kazandırmaktadır. Bu kapsamda, iki otomobil firması ile saha testlerini bitirdik. Bu uygulama üzerinden 2021 yılı içerisinde 44 bin 753 e-çağrı aldık. Bu da işlevselliğini ortaya koymuş bir süreç” diye konuştu.
Bakan Soylu, bu yıl bir yenilik olarak ise KADES Programı ile 112’yi entegre etmeye çalıştıklarının altını çizdi.
"KADES’E BASILDIĞINDA KARŞILAYICILARIN KARŞILAMASI"
Kadın Destek Uygulaması’na (KADES) basıldığı andan itibaren çağrı yönlendiricilerin değil karşılayıcılara durumun intikal edecek olmasıyla ilgili de çalışmalar yaptıklarını dile getiren Soylu, “Orada saniyelerle belki tedbiri imkan sağlayabilecek adımı yazılım içinde geliştirdik. Sadece o değil özellikle tedbir kararları 112 sistemine aktararak aile içine kadına şiddetle karşı karşıya kalan kişinin o konuya yönelik hız ve süre meseleyi anlayana kadar çok daha çabuk acil müdahale imkanı verecek. Bunu sağladığımızda hem müdahale sürelerimiz kısalacak, hem de mağdur vatandaşlarımızın çağrı imkanı genişlemiş olacak” dedi.
"112 KENDİ İHRACATINI GERÇEKLEŞTİRMEK ZORUNDA"
112’den övgüyle bahseden Bakan Süleyman Soylu, “Ülke içinde de çeşitli ödüller aldık. İçeride ve dışarıda sürekli takdir edilen, sürekli kendini geliştiren, sürekli verimlilik üreten ve bir anlamda Türkiye’nin 21. yüzyıla bakışını, 2023 ve sonrasını tarif eden bir sistemdir. İnşallah bunun devamında, bu kurumun geleceğinde hızı ve hizmet kalitesinde yeni efsaneleri hep birlikte gerçekleştirmenin çabasındayız. Ve sistemi diğer projelere entegre ettikçe yelpazesini genişletmenin, verimliliğini arttırmanın ve bu sayede bütün bilgiyi ve kapasiteyi daha etkin kullanmanın gayreti içindeyiz. 112 sistemi Özbekistan’dan Türkmenistan’a, Balkanlara kadar kendi ihracatını geliştirmek zorundadır. Hedefimiz en ileriye bunu götürmektir” dedi.
Soylu, İçişleri Bakanlığı’nın 2022 yılı temasının hedef, sinerji ve iletişim olarak belirlediklerini ve 112 çağrı sisteminde de bu üç temaya ağırlık vereceklerine değindi.
"İLETİŞİM KAZASI OLMAMALIDIR"
112 yapısında öncelikli hedeflerinden biride kurumsal aidiyeti arttırmak olduğunu kaydeden Bakan Soylu, “Burada çalışan her arkadaşım, hangi birimden gelirse gelsin, kendi kurum kültürlerinin yanı sıra kendilerini 112 ailesinin bir ferdi olarak düşünmelidir. Bu aileyi ne kadar somutlaştırırsak, buradaki duyguyu ne kadar içselleştirirsek, o kadar başarılı oluruz. Onun için, buradaki yönetici arkadaşlarımızın, bu yılki yönetim hedeflerinin arasında bu mesele ön sıralarda gelmelidir. Bir diğer önemli konu, iletişim. Sizin işinizin temeli zaten iletişim. Burada mutlaka verimliliği ve kaliteyi arttırmak durumundayız. Acil çağrı hizmeti için arayan vatandaşımız, zaten bir sıkıntıyla arayan vatandaşımız, derdine çare ararken bir de üstüne yeni bir üzüntü sahibi olmamalıdır. Kazaya uğrayan vatandaş bir de iletişim kazasına uğramamalıdır” ifadelerine yer verdi.
Bakan Soylu, kurumsal iletişim anlamında da hata yapılmaması gerektiğini dile getirerek, doğru, hızlı, açık ve net bilgilendirmeye odaklanılması gerektiğini belirtti.
"DOĞRU VE HIZLI İLETİŞİM"
Kurumların iletişim hedefinin, kamuyu doğru ve hızlı şekilde bilgilendirmek, doğru iletişimi kurmak olması gerektiğini işaret eden Süleyman Soylu, “Sosyal medyada takipçi sayısını arttırmak bir iletişim hedefi değildir. Bilakis bu anlayış, bize iletişim hatası yaptırır. Ve son olarak da bir sinerji oluşturmanın gayreti içinde olacağız. Özellikle farklı kurumlardan oluşan yapılarda, farklılıklarımızı avantaja çevirmek için buna ihtiyacımız var. her kurumun kültürü, bir hazinedir. Bunu mutlaka sahaya yansıtalım ve bu sinerjiden inşallah yeni bir güç oluşturalım. Bugüne kadar güzel işler başardık ve daha yolun başındayken bunu yaptık. Önemli sınavlardan geçtik. İnşallah 112 sistemi, burada çalışan arkadaşlarım, vatandaşlarımızın huzur ve mutluluğu için, güvenliği için daha pek çok katkılar yapacak, daha pek çok efsaneler yazacaklardır, buna yürekten inanıyorum” değerlendirmelerinde bulundu.
Bakan Soylu, Antalya'da bir AFAD merkezinin yapılacağının müjdesini de verdi.