Güncelleme Tarihi:
KKTC’de otel ve kumarhane işleten Halil Falyalı (53) suikastinin ‘izi’ İstanbul’a uzandı. Otel, casino, sanal bahis işletmeleri bulunan Halil Falyalı, geçen salı akşamı, Girne’deki Les Ambassadeurs otelinden eşi Özge Falyalı ve üç küçük çocuğuyla Çatalköy’deki villasına doğru yola çıkmıştı. Falyalı her zaman bindiği zırhlı araca bu kez sadece ailesini bindirmiş kendisi ayrı araç kullanmıştı. Saldırıda pusuya düşürülen Falyalı’nın içinde bulunduğu araç Kalaşnikof marka silahlarla çapraz ateşe tutulmuştu. Şoför Murat Demirtaş saldırı anında, Halil Falyalı ise ambulansla götürüldüğü Lefkoşa’daki Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde hayatını kaybetmişti.
Vücuduna 16 mermi isabet eden Falyalı’ya yönelik saldırının ardından saldırganların kullandığı öne sürülen kiralık aracın şoförü Ömer Tunç, tutuklanmıştı.
TEKNEYLE KAÇMIŞLAR
Ada’yı sarsan suikastle ilgili çalışma yürütülürken, İstanbul’da da hareketli saatlerin yaşandığı ortaya çıktı. Halil Falyalı’nın yakınındaki bir kişinin verdiği ifadeler üzerine İstanbul’da Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, önceki gün operasyon başlattı. Ekipler, ‘Söylemez kardeşler çetesi’nin beyni Mustafa Söylemez ve iki kişiyi gözaltına aldı. Yakalanan ikilinin suikastin tetikçileri olduğu, saldırının ardından sürat teknesiyle Türkiye’ye kaçtıkları iddia edildi.
KIBRIS POLİSİYLE BİRLİKTE
Emniyet Genel Müdürlüğü de önceki gün İstanbul’daki operasyonla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, “08.02.2022 tarihinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Girne Çatalköy’de gerçekleştirilen Halil Falyalı ve Murat Demirtaş isimli şahısların silahlı saldırı neticesinde öldürülmesi olayı ile ilgili, KKTC Kıbrıs Polis Genel Müdürlüğü ile kurulan koordinasyon neticesinde olayla ilişkili olduğu değerlendirilen 3 şüpheli şahıs İstanbul Emniyet Müdürlüğümüz tarafından gözaltına alınmıştır” denildi.
TELEFON TRAFİĞİ YAKALATTI
Mustafa Söylemez’in Falyalı ile yaptığı telefon görüşmesi trafiği sebebiyle gözaltına alındığı öne sürüldü. Söylemez ve 2 kişinin sorgusunun İstanbul’da yapılacağı belirtildi.
‘ÜNİFORMA’LI ASKER-POLİS
- Söylemez Kardeşler’in en büyük özellikleri ailede çok sayıda asker, polis ve avukat olması. Bu yüzden “üniformalı çete” olarak tanındılar.
- Mehmet Emir Söylemez, ailenin en büyüğü.
- Mehmet Sena Söylemez GATA mezunu. Tabip üsteğmenken resen emekliye sevk edildi. Birçok kez PKK terör örgütü ile ismi geçtiği için yargılandı.
- Mehmet Faysal Söylemez malulen emekli astsubay.
- Mustafa Söylemez, komiser rütbesindeyken müstafi sayılarak meslekten çıkarıldı.
- Mehmet Zait Söylemez, Muş’ta avukatlık yaptı.
LAV SİLAHLI PLAN
Türkiye, Söylemez Kardeşler’in adını ilk kez 1996’da duydu. Adana’daki bir silahlı çatışma sonrası 11 asker, 24 polis hakkında soruşturma açıldı. İddianamede Söylemez Kardeşler’in Sedat Bucak ile Eminönü Belediye Başkanı Ahmet Çetinkaya’ya lav silahıyla saldırı planladıkları iddia edildi. Söylemez Kardeşler, 1997 yılında tutuklandı. 2002 yılında afla serbest kalan kardeşler hakkında 2 yıl sonra tekrar tutuklama kararı çıkarıldı. Ancak bu sırada Erbil’e gittiler. İşadamlarından haraç toplayan kardeşler Erbil’de gözaltına alınıp serbest bırakılınca Azerbaycan’a geçti. Kırmızı bültenle aranan Mehmet Sena Söylemez ve Mehmet Faysal Söylemez, Azerbaycan’da 2010 yılında yakalandı. 3 Haziran 2010’da da Türkiye’ye iade edildi. Çete hakkında, gasp, tehdit, yaralama ve ihaleye fesat karıştırma ile adam kaçırma suçlamaları bulunuyor.
SUSURLUK RAPORU’NDA ADI GEÇİYOR
TBMM tarafından hazırlanan Susurluk Komisyonu Raporu’nda da adı geçen Söylemez Kardeşler Çetesi’ne yöneltilen suçlamalar arasında işadamı Kudbettin ve İrfan Altay’ı öldürmek, işadamı Ali Açıkgöz’ün fabrikasına el koyup öldürmek de bulunuyor.