Güncelleme Tarihi:
Bazı okullarda öğrencilere ve öğretmenlere destek olması amacıyla uygulanan ‘sınıf anneliği’ sistemi küçük bir öğrencinin sınıf annesiyle yaşadığı tartışma nedeniyle yeniden gündeme geldi. Öğrencinin sınıf annesine yönelik “Sınıf annesi sanki dünyanın ağası, yok öyle bir şey” sözlerinin yer aldığı video sosyal medyada kısa sürede milyonlarca kez izlendi. Küçük öğrencinin sinirli bir şekilde bağırarak sınıf annesini hedef aldığı videoya sosyal medya takipçilerinin tepkileri farklı oldu. Kimi öğrencinin tepkisini aşırı buldu, kimi yasal dayanağı olmayan sınıf anneliği uygulamasını eleştirdi, kimi de söz konusu videonun izinsiz çekilip paylaşılmasını eleştirdi. Olayın farklı boyutları olduğunu söyleyen uzmanlar ise konuyu eğitim, pedogoji ve hukuk açısından değerlendirdi.
ÖĞRETMENDEN ROL ÇALMAMALI
Prof. Dr. Memduh Sami Taner- Akdeniz Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi: Sınıfta öğrenci ve sınıf annesi arasında yaşananları iki taraf açısından da değerlendirmeliyiz. Önce sınıf anneliği kavramına bakmak gerekir. Sınıf anneliği ihtiyaca binaen üretilmiş ancak mevzuatta yeri olmayan bir kavram. Genelde ilkokullarda çocukların okula adaptasyon sürecinde gönüllü yardımcı olurlar. Velilerle öğretmen arasında organizasyonu sağlayan katkılarını inkâr edemem. Bir sınıf dolusu öğrenciye yetmeye çalışan öğretmene desteği var. Fakat öğretmenden rol çalmaması lazım. Söz konusu sınıf annesinin kullandığı ‘ben sınıf annesiysem her şeyi bilmek zorundayım’ sözleri kendisine öğretmen gibi bir rol biçtiğini gösteriyor. Burada öğretmenin de hatası var, yetkisini bu kadar paylaşacak durumu yaratmamalı. Öğretmen, sınıf annesi ve öğrenciler arasındaki sınırı iyi belirlemeli. Üniversitede öğrencilerimize öğretmen olduklarında yetkilerini kimseyle paylaşmamaları gerektiğini anlatırız.
AGRESİF TAVIRLARI GÖZ ARDI EDİLMEMELİ
Sınıf annesi bu videoyu çekmek ya da çektirmekle bir hata işlemiştir. Eğitsel yönü olan bir etkinlik bile sosyal medyada paylaşılmak istenirse çocukların yüzü gösterilmemeli. Olayın öncesi ve sonrasını bilmiyoruz ama izlediğimiz videoda öğrencide bir agresyon söz konusu. Birikmiş bir öfkesi olabileceği ihtimali öğretmenleri tarafından göz ardı edilmemeli. Bu yaşlardaki çocuklar yakın çevrelerinde gördüklerini sınıfa taşır. Büyüğe saygısızlık olarak nitelenebilecek bu tavırdan sonra hiçbir şey olmamış gibi devam ederseniz çocuğa zarar vermiş olursunuz. Arkadaşlarına kötü örnek olmaması, yanlışını anlaması için çocuğu öğretmenlik standartları içinde bir ceza uygulayarak uygun davranışa davet etmek gerekiyor. Bu ceza yöntemleri arasında oyun etkinliğinden adını silmek gibi bir yöntem kullanılabilir. Çocuk buna üzülebilir ama mahrum kalmamak adına zamanla tepkileri normalleşebilir.
ÇOCUK ‘SINIF ANNESİNİ’ KONUMLANDIRAMIYOR
Prof. Dr. Ali Evren Tufan- Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği Yönetim Kurulu üyesi: “Sınıf anneliği yasal bir rol değil. Ayrıca bu görevi üstlenenler genellikle pedagojik formasyon ve çocuk iletişimi üzerine eğitim almamış kişiler. Otoritenin sınıfta sadece öğretmende ve eğitim alanında uzman olan kişilerde olması bizim için önemli. Aksi halde burada çocuğun öğretmenin rolüyle ilgili kafası karışabilir. Her sınıf annesinin iletişimi birbiriyle denk değil. Bir kriteri olmadığı için de bazı sınıf anneleri kendilerini öğretmen yerine koyabiliyor. Bu da çocukların kafasını karıştırıyor. Eğer sınıf annelerinin neyi yapabilecekleri ya da yapamayacakları net olarak belirlenmiş olursa ‘ben sınıf annesiysem her şeyi bilmek zorundayım’ gibi ifadelere de yer olmayacaktır. Çocuğun karşısında kim olduğunu tam konumlandıramadığı bir erişkin var.‘Yardımcı öğretmen mi, okul personeli mi yoksa sınıf arkadaşının annesi mi?’ Bu muğlaklık aralarındaki etkileşime de yansıyor. Bizim kesinlikle okullarda personel sayısını arttırmamız, sınıflardaki yoğunluğu azaltmamız ve öğretmenin öğrenciyle, veliyle iletişiminin arasına farklı kanallar koymamamız lazım.
CİMER’E ŞİKAYET EDİLDİ
Av. Şahin Antakyalıoğlu-Çocuk Alanında Çalışan Avukatlar Ağı (ÇAÇAV): Kişisel verilerin paylaşılması bir suç. Çeken de paylaşan da suç işlemiş oluyor. Hakaret içerikli yorumlar yapanlar da bu suça ortak oluyor. Videoyu izledikten sonra bu konuyla ilgili CİMER’e şikayette bulundum. Sınıf annesi, videoyu çeken kişi ve okul yönetimi hakkında da gerekli tedbirler kapsamında işlem yapılması talebim var. Başvuruda videoya erişim engeli getirilmesi isteği de söz konusu. Burada suç teşkil edecek yorumlar hakkında da ayrıca bir suç duyurusunda bulunacağız.
SOSYAL MEDYA YORUMLARI
-Bu videoyu sınıf annesi çektirip sosyal medyada yaydıysa derhal okuldan uzaklaştırılmalı. Sınıf anneliği saçmalığı kaldırılmalı. Bir kadın sınıfa gelip çocukla böyle konuşamaz.
-Sınıf annesi denilen kişi öğretmenlerin yardımcı eleman olarak gördüğü, işlerinin bir kısmını devrettikleri cevval bir abla. Sınıfta böyle bir görev tanımı yok.
-Bu kadar küçük bir çocuğun davranışını paylaşıp topluma eleştiri adı altında sunamazlar. Çocuk eğitilebilir yaşta ama diğer şahıslar için maalesef geç kalınmış
-Öfke nöbetindeki bir çocuğun videosunun çekilip paylaşılarak insanlara yem yapılması soruşturma sebebi. Çocuklar, hanımların meşgale yaratmak için uydurduğu sıfatların malzemesi değildir
-Cesaret taklit edilemeyen tek şeydir ama edepsizlik başka bir şey
-Neslin durumu iyi değil
HÜRRİYET GÜNDEME GETİRMİŞTİ
Demirören Medya Eğitim Projeleri Grup Direktörü Nuran Çakmakçı, 16 Eylül tarihli Eğitim Radarı köşesindeki yazısında okullardaki sınıf anneliği kavramını mercek altına almış; “Özellikle devlet okullarının kalabalık sınıflarında görev yapan sınıf annelerinden bir kısmı, kendilerini rollerine iyice kaptırıp öğretmene parmak sallayacak konuma geldi. Yasal olmayan uygulamayla kimi öğretmene baskı kurmaya çalışıyor, kimi öğrencileri tembel, yaramaz diye damgalıyor. Kendi çocuğuna ayrıcalık isteyen bile var” demişti.