Kendini 'general' ilan eden Putin, Hitler'in hatasını mı yapıyor?

1945 yılının Mayıs ayında, Rus birliklerinin top sesleri Berlin sokaklarının duvarlarında yankılanırken, Hitler tüm generallerini topladığı masasının başında talimatlar yağdırıyordu. Çoktan düşmana teslim olan Steiner’in birliklerinin çok yakında çemberi kıracağına yani savaşı kazanabileceğine inanıyordu. Olmayan ordularına talimatlar yağdıran Hitler'in bu öfkesi karşısında kurmayları sadece "Peki efendim" demekle yetiniyordu...

Nazi Almanya'sının mağlubiyetini anlatan Çöküş filmi sahnesinin bir benzeri Moskova'da da yaşanmaya mı başladı? Durum o kadar vahim olmasa da Batılı uzmanlara göre Rusya lideri Vladimir Putin kendisini çoktan 'general' ilan etmiş durumda.

Ukrayna'da henüz tam olarak istenilen ilerlemenin sağlanamaması ve bunun dışında Rusya’nın ciddi kayıplar vermesi de yüksek sesle sorgulanmaya başlandı.

Pek çok uzmana göre bu durumun farklı sebepleri olsa da öne çıkan ilk düşünce Putin’in kendini ‘komutan’ gibi görmesi. The Telegraph'a konuşan bir askeri kaynak; savaşın uzaması ve çıkmaza girmesinin sebebi olarak Putin'in adeta bir general gibi taktik vermeye başlamasını gösteriyor.

“Çok az lider aynı anda hem ülke hem de askeri harekât yürütebilir" diyen askeri kaynak şöyle konuştu:

“Bir politikacının, savaşın yürütülmesini üniformalılara devretmesi, komuta zinciri boyunca derin bir güven gerektirir. Bu savaşın başlamasından bu yana hem Putin'in hem de üst düzey subaylarının eylemleri, Rus ordusunun gövdesinde belirgin bir güven eksikliğinin olduğunu gösterdi. Bunun yerine, kendi dehasına inanan ve altındaki askeri komutanlara saygı duymak istemeyen Putin, doğrudan savaşın içine dâhil olmayı tercih etti. Bu da ülkesine zarar veriyor.”

Putin ve Rusya Genelkurmay Başkanı General Valery Gerasimov’un normalde bir albay ya da tuğgeneral tarafından alınmasını beklediğimiz düzeyde taktiksel karar alma süreçlerine dâhil olduklarını düşünüyoruz. Bu durum ise Rusya’yı olumsuz etkiliyor

İsmi açıklanmayan Rus uzman

NAPOLYON VE HİTLER'İN HATALARI

Napolyon için "Tıpkı Putin gibi askeri dehasını göstermek için her şeyi yapan bir yöneticiydi" diyen uzman, "Fakat Napolyon eleştiriye karşı çok duyarlıydı ve yanındakileri dinlerdi. Fakat kötü haber verirlerse askeri astlarını görevden aldığı biliniyor. Hitler de Putin gibi yetenekli bir askeri lider olduğunu düşünürdü ve böyle olduğunu çevresine hissettirirdi. En büyük özelliği ise genellikle savaşın yakınında karargâhlar kurmasıydı. Sadakati yetenekten üstün tuttu ve pek çok hak etmeyen subayı, ona karşı gelemedikleri üst düzey pozisyonlara terfi ettirdi" görüşünde.

İSMAİL HAKKIN PEKİN: PUTİN'İN KARIŞMASI İŞLERİ İÇİNDE ÇIKILMAZ BİR HALE GETİRİR

Hürriyet.com.tr'ye konuşan Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin de batı medyasında Putin için çıkan analizleri değerlendirdi ve çarpıcı tespitlerde bulundu.

"Putin'in bir komutan gibi cepheye talimat vermeye başlaması savaşı nasıl etkiler?" sorusunu yanıtlayan Pekin "Siyasetçinin yapacağı şeyler bellidir, askerin yapacağı şeyler belli… Asker, cephenin gerçekleri neyse ona göre hareket eder ve etmelidir. Siyasetçiler ya da liderler ise savaşın getirdiği stratejik durumlarla ilgili büyük konularla ilgilenmelidir. Ama her ne kadar askeri faaliyetleri askerler yürütse de savaş askerlere bırakılmayacak kadar da önemli bir konudur. Çünkü ülkenin bütününü, geleceğini ve ekonomisini doğrudan ilgilendiriyor" dedi.

Washington Post'un haberinde de başarısızlığın ana faktörünün Putin olduğu vurgulandı. Rusya’nın genel olarak 'Neden başarısız olduğu'nun sorgulandığı analizde "Uzmanlar, Rusya'nın merkezileşmiş ordusunun karadaki askerlere karar verme veya emir verme yetkisi vermediğini belirtiyor. Burada da Putin önemli bir rol oynuyor ve birlikler cephede zorlukla karşılaşıyor" denildi. Analizde 'başarısızlığın' nedenleri şöyle sıralandı; Ukraynalıları hafife almak, Rus birliklerinin yeterince hazır olmaması, erzak veya doğru malzeme olmadan işgal girişimi, lojistik başarısızlığın farkında olmamak, Ukrayna'nın hava savunma sistemlerini durduramamak ve birden fazla cepheye saldırı.

"CANLI YAYINDAKİ AZARLAMA ASLINDA BİR ÖRNEK"

Tarihe bakıldığında; liderlerin cephede askerin alacağı kararlara sık sık karıştıklarını hatırlatan Pekin şu tespitlerde bulundu:

-- Konuya Ukrayna-Rusya savaşı açısından bakarsak direkt olarak Putin, böyle davranıyor demek doğru değil ama yapı itibariyle cepheye karışacak bir karaktere de sahip. Örneğin Hitler gibi doğrudan direkt olarak etki ediyor mu? Bunu ben de çok merak ediyorum. Tabii Hitler'le benzetmek çok da doğru olmaz ama belki savaşın cephelerinde kızdığı şeyler olabilir ve oldu da… Örneğin canlı yayında istihbarat başkanına kızmıştı. Kurmaylarını topladığı sırada Rusya Dış İstihbarat Şefi Sergei Naryshkin'in cevabından memnun kalmamıştı. Putin’in o an çıkışı da bence çok sertti. 

Rus ordusu, bir aydır bir taarruza giriştikleri Donbass'ta şimdiye kadar bir atılım gerçekleştiremedi ve bu saldırılar ancak birkaç kez küçük Ukrayna kuvvetlerini kuşatmakla sınırlı kaldı. Uzmanlara göre bunun nedeni Putin'in doğrudan verdiği talimatlar. 

The Telegraph Gazetesi

"SAVAŞ SUÇU İŞLENİYOR"

-- Ayrıca en son sürpriz bir kararla Ukrayna savaşını yönetecek generalini de değiştirdi. Böyle şeyler yaşanınca da “Neden yapmadınız”, “Niye almadınız”, “Neden ilerlemediniz” diye Putin’in savaşa karıştığını düşünebiliriz. Ama yine de savaşla ilgili atadığı komutanların işine ne kadar karışıyor buna direkt olarak net bir cevap vermek zor. Eğer çok karışıyorsa bu büyük sorunlar yaratabilir. Örneğin komutan hazır olmadığı halde taarruza başlar. Yeteri kadar gücü olmadığı halde karşı taraf “bunu yap” dediği için harekete geçer ve sonra başarısız olur. Ama tüm bunların dışında Putin'in hesap vermesi gereken şeyler de var. Örneğin savaş suçu işleniyor. Fosfor mühimmatı gibi diğer mühimmatların kullanılmaması gerekiyor.

 

"ASKER SORGULAMAZ UYGULAR AMA SONU BAŞARISIZLIK OLUR"

-- Şunu unutmamak gerek, askerlik sivillikten çok ayrı ve farklı bir meslektir. Özel katı kuralları dışında çok katı bir hiyerarşiye sahiptir. Askere emir komuta zinciri içerisinde “Şunu yap” dendiği zaman asker, “Bunu yaparsak şöyle olur” gibi karşılık veremez, "Emredersiniz" der ve aldığı emri uygular.

-- Kural çok katı ve serttir. Düşünün askeri ölüme gönderiyorsunuz “Git” dediğiniz zaman “Gitmem” diyemez. Bu insanlar böyle yetiştiriliyor. Dolayısıyla yanlış kararlar ve liderlerin doğrudan karışmaları, harekâtın insicamını bozar. Sonuçta güvensizlik olmaya başlar ve akabinde de başarısızlık gelir. Başarısızlık geldiği zaman da ordunun morali bozulur. Böylelikle savaşa yönelik tüm motivasyonlar da kaybedilir.