Güncelleme Tarihi:
İÇİŞLERİ Bakanı Süleyman Soylu, AK Parti genel merkezinde büro personeli olarak çalışan Hamza Kürşat Ayvatoğlu hakkında açıklamalarda bulundu. Görüntülerin kamuoyuna yansımasıyla ilgili “Meselenin içerisine şantaj girince kamuoyuna veriliyor” diyen Bakan Soylu, Sözcü gazetesinden İsmail Saymaz’a şunları söyledi:
“Satıcılığı ile ilgili henüz bir bulgumuz yok. Dönem dönem kullanıyormuş. Arkadaşlarının ifadelerine göre bu bir yerden satın almış. Bu ifade yüzde yüz doğru olmayabilir. Arkadaşları da pudra şekeri gibi kendilerini aklamak istiyor.
(Görüntüler nasıl ortaya çıktı?) Birlikte kullandığı arkadaşlarıyla alacak verecek meseleleri var. Meselenin içerisine şantaj girince kamuoyuna veriliyor. Dört mesele var burada: Bir, kullanıcılık. İki, özendirme mi yapılıyor? Üç, yoksa şantaj olarak mı piyasaya sürdüler? Dördüncüsü de temin. Dördünden biri veya birkaçı.
‘devlet gereğini yaptı’
(AK Parti’de görev yapması) Sizin yanınızda çalışan birisi eroin kullanırsa suçlu siz mi olacaksınız? Peki, gazetenizde kullanan biri olsa suçlu siz mi olacaksınız? Mesele belli olur olmaz devlet gereğini yerine getirdi mi? Getirdi. Gözaltına alındı. Mahkemeye çıktı. Mahkeme adli kontrol kararı verdi. Sonra diğerleri gözaltına alındı. O, “Ben kulanmadım” dedi. Bu başka bir şey dedi. Şeker diyebilir, pudra şekeri diyebilir, isterse kahve ve kolonya diyebilir, ne derse desin, umurumuzda değil. Bizim görevimiz ne? İşin doğrusunu bulmak. Diğer dört kişiyi de gözaltına aldı arkadaşlarımız.
‘HİÇBİR ŞEY GİZLİ KALMAZ’
(Lüks yaşamı) Eğer haksız bir kazanç varsa mahkeme orada, hukuk orada. Burada başka bir iş mi yapıyor? Ya da daha önce yaptı mı? Hiçbir şey gizli kalmaz. Ama bunun partiyle ne ilgisi var? Partinin çalışanları var. Bu yapılarla karşılaştığımız zaman kendi kurumlarımızda da gereğini yerine getiriyoruz. Anladığım kadarıyla bu mesele siyasallaştırılmak isteniyor. “Buradan siyasal sonuç elde edebilir miyim?” deniliyor. Bazı milletvekilleri yapıyor. Onlara acıyorum.
‘SON DERECE AYIP’
Ama başka bir şey daha ifade edeyim. O tweet atanları görüyorum. Bazı milletvekillerini görüyorum. Meseleyi bu noktaya taşımak son derece ayıp. Bunu parti bilse gereğini yerine getirirdi. Bildiği andan itibaren de getirdi. Güvenlik güçleri ve hukuk yerine getirdi mi? Getirdi. Görevim icabıyla bir çok mahrem bilgiye sahibim? Bu meseleyi milletvekili olup da paylaşanlarla ilgili sadece üzülüyorum. Allah muhafaza, en yakınlarında böyle bir şey çıkarsa ne diyeceğiz? O kişiyi mi sorgulayacağız?
‘SORUMLUSU SİZ MİSİNİZ?’
(Yan yana fotoğraf) Ben dün (önceki gün) dayımı ziyarete gittim Samsun’da. Sabahleyin Çakallı’da kahvaltı yaptım. Tanımadığım, bilmediğim onlarca insanla fotoğraf çektirdim. Partiye gitmişim, genel merkeze, genel merkezde benimle fotoğraf çektirmiş. Herkes çektirebilir. Siz çektirmiyor musunuz? Kimle çektirdiğinizi biliyor musunuz? Adam bugün sizinle fotoğraf çektirir, yarın cinnet geçirir, adam öldürür, sorumlusu siz misiniz? Veya adam geçmişte bir iş yapmıştır, GBT (Genişletilmiş Bilgi Taraması) mi alacağız fotoğraf çektirmeden önce?
‘YAPTIĞIMIZ İŞE BAKSINLAR’
Çektirdiğimiz fotoğrafa bakmasınlar. Ya da fotoğraf çektirenlere bakmasınlar. Yaptığımız işe baksınlar. Biz ne yapmışız? Cumhuriyet tarihinde uyuşturucu ile ilgili en büyük operasyonların yapıldığı dönemdeyiz. Sadece bu ayın bir haftasında 4 bin 600 kişi uyuşturucu satıcılığından alındı. Şu anda 80 bin kişi uyuşturucu satıcılığından cezaevinde. Bu sabah 2 bin litre asetik andhidrit yakaladık. Bir ton eroin yapıyor. Geçen hafta 7.5 ton yakalandı. Yapılması gereken şudur. Elbette çürük elma çıkar. Çürük elmayı ayıklarız. Çürük elmanın başkalarını çürütmesini durdururuz. Çürük elmaları ayıklamayanları da toplum görür ve yargılar.”