Güncelleme Tarihi:
İşte TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un açıklamalarından satır başları:
Uzun yıllardır tartışmalar devam ediyor. Ben görüyorum bazı açıklamaları. Yargı bağımsız olmalı falan gibi şeyler var. Tabii ki yargı bağımsız olmalı da nasıl olacak. Hakimler ve Savcılar Kurulu gibi kurul mu olacak, kimlerden oluşacak. Adil bir yönetim sistemi gibi tartışmaların hükümet sistemi ile alakası yok. Yürütme ile ilgili kısmı ile ilgili tartışma. Aslında hangi sistem olursa olsun aynı kalacak hususlarla ilgili tartışma.
Şu anda tartışmalar yine de ilkesel bazda. Güçlendirilmiş parlamenter sistem ifadesi kullanılıyor. Tuhaf şekilde bu güçlendirilmiş ve parlamenter ifadesi geçtiği için ilk bakanlar sanki parlamento güçlendirilecek gibi anlıyor. Halbuki bu yürütmenin güçlendirildiği bir şey bu. Nasıl yapacaksınız bunu mesela. Biz çok o zaman da ilkesel soyut tartışmalarla oturmuş masaya. Madde yazmaya gelince tamamen durum farklılaşıyor. O yüzden somut olması önemli.
Hukukçular arasında farklı yaklaşımlar var. Yeni bir anayasa konusunda mutabakat sağlanırsa bunun usulü ile ilgili de mutabakat sağlanır. Anayasaya geçici madde konulur, yeni anayasa yapımı ile ilgili hüküm konabilir.
"TARTIŞMALARIN TÜRKİYE'YE MESAFE KAZANDIRDIĞINI DÜŞÜNÜYORUM"
26.ncı dönemde anayasa ile ilgili çalışma yapalım denmişti ama oradan da mesafe alınamadı. Yeni anayasa yapılmalı ifadesini herkes kullanıyor. 82 anayasasına bu anlamda itirazlar... İçeriği ve usul konusu tartışmalı. Mutabık kalınan hususlardan hareket edilmeli diye düşünüyorum. Herkes aslında metnini ortaya koyarsa en azından yüzde kaç mutabakat var onlar ortaya çıkar. Ben yapılabileceğini düşünüyorum. Anayasa ile ilgili tartışmaların Türkiye'ye mesafe kazandırdığını düşünüyorum.
Yeni bir yöntem anayasaya konulmazsa anayasa konusu, anayasa değişikliği gibi ancak gündeme gelebilir. Mutabakat sağlanırsa nasıl yapılacağına dair o zaman ayrı bir yol, yöntem izlenebilir.
YÖNETİM SİSTEMİ
Sistem tartışması, 2023 seçimlerine kadar devam eder benim kanaatim. Başlangıçta bir süre bu tartışmalar devam ediyor. Bunların ömrü bir dönemdir. 2023'ten sonra bu tartışmalar ortadan kalkar. Tek adam tartışmalarını tuhaf buluyorum. Bütün sistemlerde nihai kararı veren anlamında tek adam vardır. Siyasi partilerde de öyledir. Parlamenter sistemde bir tarafta cumhurbaşkanı, başbakan ve kabine var. Parlamenter sistemde de sözü Başbakan söylüyor. Bir sözü bir çok kişi söylerse yönetebilmek mümkün olmaz.
Nihayetinde bir kargaşa, kaos yönetimi olmaması için sözü bir kişi söylüyor. Sadece kendisi karar almıyor ki. Kurumlar var, danışacağı kişiler var. Bu tartışmayı doğru bulmuyorum. siyaset kategorize ederek anlatıyor. Siyaset bakımından elverişli ama gerçekliğin bütününde baktığımızda tablo öyle değil.
Parlamenter sistemde tek bir seçim yapılıyordu, çıkabilirse hükümet kurulabiliyordu. Burada ise farklı mantık var yürütmenin oluşumu ile ilgili. Her halükarda bir cumhurbaşkanı seçiliyor. Birinci turda yüzde 50 ve sınırsız sayıda aday katılabiliyor. İkinci tura iki aday kalıyor. Sistemin kendisi ikinci turda bu seçim meselesini çözüyor.
Eskiden koalisyonlarla falan iktidar olma ihtimaliniz vardı.
Sistem biraz aynı aktörler ve aynı alışkanlıklarla beraber sistem değişikliğine geçtik. Parlamenter sistemin alışkanlıkları devam ediyor bir bakıma. Birinci turda bu iş sonuçlanmalıymış gibi bakıyoruz.
SEÇİM BARAJI
Baraj üzerinden seçim sistemini tartışmak doğru değil. Almanya'da seçim sonucunda milletvekili sayısında artış oldu. Almanya'daki seçim sisteminin kendi içinde dengeleri var. Burada dengeyi kurabilmek için gerekirse vekil sayısını arttırarak sonuç ortaya çıkarıyor.
Milletvekilleri kendilerini seçenleri değil toplumun tümünü temsil ederler.
Burada yeni iç tüzük derken kastettiğimiz şu, eskiden kanun tekliflerinin gelişinde iki usul vardı.
Sistem eski iç tüzüğe göre kanun teklifi geldiğinde Meclis Başkanı onu komisyonlara havale ediyor. Kastettiğim şey komisyonların yetkilerinin genişletilmesi.
Ben yeni bir iç tüzüğe ihtiyaç olduğu kanaatindeyim.