Lazer epilasyon işleminizi kim yaptı? 'Yüksek derecede atışla yandım. İzler hâlâ duruyor...'
Güncelleme Tarihi:
Lazer epilasyon uygulamasını her gün binlerce kişi yaptırıyor. Peki uygulamanın riskleri var mı? Geçtiğimiz günlerde Danıştay Onuncu Dairesi'nin kararıyla epilasyon cihazlarının güzellik salonlarında kullanımı iptal edildi. Bu karar neden alındı, ne anlama geliyor? Uzmanlara sorduk, yorumlarını aldık...
Epilasyon, son yılların en yaygın güzellik uygulamalarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle kadınların yüksek rağbet gösterdiği epilasyon işlemi son zamanlarda erkeklerin de ilgisini çekiyor. Talep bu kadar fazla olunca epilasyon işleminin uygulandığı yerler de hızla artıyor. Artış o kadar hızlı ki, güzellik salonlarının sayısı Türkiye genelinde 100 bini geçmiş durumda.
Bu güzellik salonlarındaki işlemler güzellik uzmanları, estetisyenler tarafından yapılıyor. Dermatologların gözetiminde işlem yapılan merkezler olsa da çoğu yerde işlemleri uzman olmayan kişiler gerçekleştiriyor.
Bu konu yargıya da taşındı. Türk Dermatoloji Derneği ile Türk Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği, güzellik salonlarında epilasyon cihazlarının kullanımına imkân veren yönetmeliğin iptali için 2017 yılında dava açtı.
Dava, geçtiğimiz günlerde sonuçlandı. Danıştay Onuncu Daire, dermatolog ve estetik cerrahların açtığı davada, güzellik salonlarında birtakım cihazların kullanılmasına izin veren yönetmeliği iptal etti. Daire, 30 Mart 2017’de Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmeliğin iki maddesini de iptal etti.
Dairenin iptal gerekçesi kararda şöyle yer aldı: “Cihazın, tıp yeterliliği olmayan kişilerce kullanımı ciddi sağlık sorunlarına yol açar. Lazer epilasyon, foto epilasyon, cilt bakımı gibi hizmetler, dermatolog ve estetik cerrahi uzmanlarca veriliyor...”
‘CİHAZLARIN ÜÇ GRUP DOKTOR DIŞINDA KULLANIMI YASAK’
Davayı açan taraflardan biri olan Türk Dermatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Emel Çalıkoğlu, davanın açılmasının en temel sebebinin insan sağlığı olduğunun altını çizdi ve “Çok net ifade etmeliyim ki güzellik salonu adı altında epilasyon yapılan yerler tıbbi işletme değil. Bu salonların denetimlerini de belediyeler yapıyor. Lazer cihazları tıbbi cihazdır ve tıbbi cihazları da doktorlar kullanabilir” dedi.
Çalıkoğlu yasalar gereği sadece üç grup doktorun tıbbi estetik ve kozmetik işlem yapma hakkı olduğunu söyledi. “Üç grup doktorun tıbbi estetik, kozmetik (lazer, dolgu, botoks, PRP vs.) işlem yapmaya hakkı var: Plastik cerrahi uzmanları, dermatoloji uzmanları ve sertifikalı tabipler” diyen Çalıkoğlu, değil estetisyenlerin bu üç grup dışındaki doktorların dahi tıbbi estetik ve kozmetik işlemleri uygulama yetkisinin bulunmadığını belirtti.
‘DOKTOR TARAFINDAN YAPILMAYAN İŞLEMİN RİSKLERİ VAR’
Ancak günümüzde gittikçe artan güzellik salonlarında bu işlemleri estetisyen ya da güzellik uzmanı unvanlı kişiler yapıyor. Prof. Dr. Çalıkoğlu, bu kişilerin yaptığı uygulamalarda birtakım risklerin meydana geldiğinden bahsetti ve şunları söyledi:
“Özellikle yanık sorunu en sık karşılaşılan risk olarak karşımıza çıkıyor. Bizim bir ihbar hattımız var, hastalar bu hatta yanık resimlerini gönderiyorlar, bize şikâyet ediyorlar. İşte dava da tam bu sebeplerle açıldı. Önceliğimiz halkın bu tür sorunlarla karşılaşmaması, etkilenmemesi oldu.”
‘EPİLASYONUN DOKTOR GÖZETİMİNDE YAPILMASINI ÖNERİYORUZ’
Çalıkoğlu, bu kararın estetisyenlerin işlerinden olmaları anlamına gelmediğini, doktor gözetiminde çalışabileceklerini söyledi. “Bu işlemler ehil ellerde, düzgün bir şekilde yapılmalı ki insanlar zarar görmesin. Biz aslında epilasyon uygulamasının doktor gözetiminde yapılmasını öneriyoruz” diyen Çalıkoğlu şöyle devam etti:
“Doktor hastayı görmeli, değerlendirmeli, uygulama için dozu belirlemeli. Bu kontrollerin ardından konuyla ilgili eğitilmiş estetisyen doktor gözetiminde işlem yapabilir. İşlemlerin kesinlikle doktor gözetiminde yapılması gerekiyor, güzellik salonunda çalışan kişiler asla tek başlarına yapmamalılar. Seans sırasında bazı durumlarda doktor kendisi de işlem yapabilir, estetisyenin yanında durabilir ya da seansa hiç girmesi de gerekmeyebilir.”
Epilasyonun tıbbi bir işlem olduğunun altını ısrarla çizen Çalıkoğlu, “İşlem sırasında komplikasyon gelişme ihtimali de bulunuyor. Kızarıklık gibi, yanık gibi komplikasyonlarda doktor tedavi edebilir, estetisyen ise edemez. Doktor olmayan kişilerin tıbbi cihaz kullanması sanıldığından çok büyük bir sorun” dedi.
‘KILA ÖZGÜ BİR TEDAVİDİR, ZARARI BULUNMAZ’
Epilasyon ile ilgili en merak edilenlerden biri de herhangi bir zararının bulunup bulunmadığı konusu. Bu soruyu sorduğumuz Prof. Dr. Çalıkoğlu, “Epilasyon kıla özgü bir tedavi olduğu için etkileri de kıla oluyor. Bu sebeple vücuda, sağlığa zarar verme durumu da söz konusu değil. Ama ehil elde yapılmalı, kontrollü olmalı bunun altını iyice çizeyim” cevabını verdi.
YA EVDE UYGULANAN CİHAZLAR?
Son zamanlarda kişinin evde kendi başına uygulayabildiği epilasyon cihazları da revaçta. Peki bu cihazları kullanmak nasıl bir sonuç veriyor?
Çalıkoğlu, “Bu cihazların etkinliği fazla değil. Ağdanın bir tık üstü kadar etki ediyor diyebiliriz. Ancak düzgün kullanılmadığında bu cihazların da yanık oluşturma riski bulunuyor” dedi.
‘BİTİŞ GARANTİSİ VEREN YERLER YALAN SÖYLÜYOR’
Epilasyon paketleri satarken bitme garantisi veren yerler de söz konusu. Çalıkoğlu, “Bitiş garantisi veren yerler yalan söylüyor. Çünkü epilasyon sırasında tek bir cihaz kullanılıyor ve tam anlamıyla bitişin gerçekleşmesi söz konusu değil. Tamamen bitme için birkaç farklı yöntemi bir araya getirmek gerekiyor. Bir kısma elektrikli epilasyon, bir kısma diode lazer, bir kısma alexandrite lazer gibi çeşitli yöntemlerin kombine edilmesi gerekiyor. Tek bir cihaz ile tamamen bitiş söz konusu olmuyor” ifadelerini kullandı.
‘DOĞRU EPİLASYON, DOĞRU KİŞİLERLE YAPILIR’
Dermatoloji Uzmanı Dr. Tuğba Kevser Uzunçakmak da, epilasyonun zararlı olup olmadığı sorusunu şöyle yanıtladı: “Epilasyon vücudun tüm bölgelerine güvenle yapılabilir. Ancak doğru epilasyon doğru kişilerle yapılır. İşlem öncesi kişinin dermatoloji uzmanı tarafından görülüp lazer epilasyona uygunluk açısından değerlendirilmesi gerekir. Genel fizik muayene sonrası kişinin deri tipi, kıl dağılımı ve kıl tipine göre lazer epilasyonun hangi cihazla hangi dozda yapılacağına karar verilir.”
EPİLASYON İŞLEMİ KİMLERE YAPILAMAZ?
Tuğba Kevser Uzunçakmak, epilasyon işleminin kimlere yapılabileceğini şöyle sıralıyor:
- Lazer epilasyon genel olarak 18 yaş üzeri kadın ve erkek hastalara uygulanır. 15 yaş altına uygulanmaz. 15 yaş üstü çocuklarda tıbbi karar var ise bu işlem uygulanır. Ayrıca vücudunda aktif enfeksiyon olan kişilere veya altıncı ayını doldurmamış gebelere bu işlem önerilmez.
- Bu faktörlerin yanı sıra sigara ve alkol kullanımı yoğun olan veya şeker hastası bireylerde yara iyileşmesi bozukluğu görülebileceği için yan etki riski bulunuyor.
- Ayrıca yakın zamanda işlem planlanan bölgeye radyasyon alan veya kimyasal peeling uygulanan kişilerde, aktif akne varlığı ve pigmentasyon bozukluğu olan bireylere lazer epilasyon uygulanmaz.
- Aşırı tüylenme veya kıllanma artışı ile seyreden tablolar var ise bu bireylerin gerekli görüldüğü takdirde kadın ve iç hastalıkları doktoru tarafından kalıtımsal, gelişimsel, metabolik hastalık ve çeşitli kanserler açısından değerlendirmeleri yapılır.
- Sedef gibi rahatsızlıkları olan kişilerde ise hastalığın alevlenmesine neden olabileceği için tercihen yapılmaz.
‘ÇOK FAZLA YANIK VAKASI İLE KARŞILAŞTIK’
Yaklaşık 20 senedir lazer epilasyon işlemi yaptığını söyleyen Uzman Estetisyen Yasemin Miras’a da Danıştay kararını sorduk. Bir klinikte dermatolog ile çalıştığını söyleyen Miras, “Bence çok doğru bir karar oldu. İşlem sonrası vücudunda yanık olan kişilerle o kadar çok karşılaştık ki bunun önüne geçilmesi gerekiyordu” diyor.
Lazer epilasyon işleminin ciddi anlamda uzmanlık gerektirdiğini vurgulayan Miras, “Mesela kişinin yaşı, cilt ve kıl tipi bu işlemdeki önemli detaylardan. O yüzden de bu işlemi yapacak kişilerin ayrım yapabilecek eğitime sahip olmaları gerekir” diye konuşuyor.
EPİLASYON YAPTIRANLAR NELER SÖYLÜYOR?
Çıkan karar ile artık epilasyon işlemi dermatolog, hastane, muayene ruhsatı olmayan yerlerde yapılamayacak. Ancak bu zamana kadar sayısız insan güzellik salonlarında epilasyon işlemi yaptırdı. Kimisi memnun kaldı, kimisi ise ciddi sorunlar yaşadı. Güzellik salonlarına epilasyon yaptıranlar, yaşadıkları deneyimi anlatıyor…
‘YÜKSEK ATIŞ YAPTILAR, BACAKLARIM YANDI’ Tuba D. / 32
Dört yıl önce bir güzellik merkezinde lazer epilasyona başladım. İlk birkaç seans her şey yolunda gitti. Üçüncü seansa gittiğimde tüylerde henüz aktif bir azalma göremediğimi söyledim. Uygulamayı yapan kişi de buna karşılık olarak kıl köklerimin biraz sert olduğunu, yüksek derecede atış yaparsak daha hızlı sonuç alacağımızı söyledi. İşlem sırasında canım çok yandı ama normaldir deyip sesimi çıkarmadım. Salondan çıkıp eve gittiğimde bacaklarımdaki acının devam etmesinin yanı sıra kızarmaya da başladı. Kızarıklıklar gittikçe artınca en yakın eczaneye gittim, durumu anlattım. Eczacı bana cildimin yandığını söyledi. Dermatoloğa gittim, ilaç kullandım. Hâlâ belli yerlerde yanık izleri duruyor.
‘BRONZKEN İŞLEM YAPTILAR, CİLDİMDE YANIKLAR OLUŞTU' Uğur B. / 29
Lazer epilasyona başladığım sırada tatile gittim ve az da olsa bronzlaştım. Tatil dönüşü lazer seansıma gittim ve bronzlaştığımı belirttim. Bronzluğun az olduğunu, bir sorun yaratmayacağını söyleyip işlem yaptılar. Daha merkezden çıkmadan kollarım yanmıştı. Güzellik merkezi ile tartıştım, peşin aldıkları paramı geri istedim. Vermek istemediler, ben de bu işin peşini bırakmayacağımı söyledim. Her gün merkezi arayıp hakkımı istedim. En sonunda dava açacağımı söyledim, paramı iade etmeyi kabul ettiler. Lazer epilasyona gideceğiniz yeri sırf uygun fiyat sunuyor diye seçmemenizi öneriyorum. Öte yandan işlemler bitmeden tüm parayı nakit vermenin de ne kadar yanlış olduğunu yaşayınca anladım.
‘MEĞER CİHAZI YANLIŞ KULLANMIŞLAR’ Çiğdem K. / 27
Yaklaşık 5 yıl önce Mecidiyeköy’deki bir güzellik merkezinde lazer epilasyona başladım. Merkezin işleyiş şekli şöyleydi; işlem yaptıracağınız bölgeye ya da bölgelere göre bir fiyat çıkarılıyor, ücretin tamamını önceden ödüyorsunuz ve uzmanlar size ‘bitiş garantisi’ veriyor. Yani belli bir seans sayısı yok, tüyler tamamen bitene kadar işlem yapılıyor.
Ben de bu bitiş garantisi maddesiyle ikna oldum ve seanslara başladım. Ama tüylenme azalsa da asla bitmedi ve 2,5 yıl kadar uzun bir süre seanslara devam ettim. En son merkezdeki bir uzman çok uzun zamandır geldiğimi, bunun zararlarının olabileceğini söyleyerek işlemleri sona erdirdi. Daha sonra bir dermatoloğun kliniğine gittim. Aynı cihaz ile işleme başladılar, uzmanın cihazı kullanışını görünce şoke oldum. Çünkü diğer yerde bu şekilde uygulanmıyordu. 2,5 yıl boşu boşuna işleme girmiş oldum.