Güncelleme Tarihi:
Yılın bu zamanlarında mevsim değişip sıcaklık düştüğünde, sağdan soldan öksürme ve hapşırma sesleri duyulurken virüsler aramızda kol geziyor. Çocukların okula, yetişkinlerin ise işe gitmesine engel olan bu hastalıklar, sağlık sistemi üzerinde oluşturdukları yükle de endişelere yol açıyor.
Son dönemde RSV olarak bilinen solunum sinsityal virüsü vakaları arttı, grip mevsimi olması gerekenden çok daha erken geldi ve Covid-19 vakaları da artış göstermeye başladı.
Uzmanların ‘üçlü tehdit’ olarak adlandırdığı koronavirüs, grip ve RSV’yi ayırt etmek epey zor ancak aralarındaki çok sayıdaki ortak noktaya rağmen, hangi hastalığı geçirdiğinizi anlamanıza yardımcı olabilecek bazı spesifik özellikler var.
"Grip miyim RSV mi yoksa Covid-19 mu?" sorusunun cevabı almanız gereken tedavileri ve ne kadar süre izole olmanız gerektiğini belirleyeceğinden, hangi virüsü taşıdığınızı bilmenizde fayda var.
Peki bu üç hastalıktan hangisine yakalandığımızı nasıl anlarız?
Üç virüsten herhangi biri nedeniyle burun akıntısı, öksürük, tıkanıklık veya boğaz ağrısı ortaya çıkabiliyor. Ancak tat ve koku kaybı, grip veya RSV'den çok koronavirüs ile ilişkilendiriliyor.
BAZI SEMPTOMLAR BELİRLİ VİRÜSLERE ÖZGÜDÜR
Bu üç hastalığı sadece semptomlara bakarak birbirinden kesin olarak ayırmanın zor olduğunu söyleyen Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Çağrı Büke, farkları şöyle özetledi:
“Gripte yakınmalar aniden başlarken koronavirüs ve RSV’de hafif başlayıp sonrasında ağırlaşıyor. Her üç hastalıkta da yüksek ateş, kuru öksürük, halsizlik yakınması görülüyor. RSV’de burun akıntısı, solunum sıkıntısı, gripte şiddetli kas ve eklem ağrısı, baş ağrısı, koronavirüste tat ve koku kaybı yakınmaları ek olarak daha ön planda görülebiliyor.”
Grafik: Harun Elibol
Bu hastalıkların birbirine çok yakın semptomlarla ilerlediğini ifade eden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu da “Bu nedenle tahminlerde bulunsak bile yüzeysel bakmak doğru sonuçları vermiyor. Kesin olarak bilmek için test yapmak gerekiyor” dedi.
RSV, grip, koronavirüsün belirtileri neler?
Üç solunum yolu virüsü de öksürük, burun akıntısı, ateş gibi ortak semptomlara sahip olabiliyor.
Hastalıkların bazen karıştığını ve birbirine benzediğini söyleyen Prof. Akkoyunlu, ilk ve önemli belirtileri sıraladı:
-- RSV daha çok alt solunum yollarıyla ilgili olup, göğüste yanma, öksürük ile giden ve daha çok bronşit tablosuna neden olan bir virüs. Öksürüğü uzun süre devam ederken, tekrarlayan enfeksiyonlara neden olabiliyor.
-- Grip biraz daha kas ağrısı, ateş ve vücut kırgınlığı gibi semptomlarla başlayıp boğazda ağrı ile devam ediyor. Yani tipik grip semptomlarından bahsedebiliriz.
-- Son koronavirüs dalgası yeni bir varyant olarak tanımlanmadı ama yeni özellikleri mevcut. Enfekte olanların bir kısmında besin zehirlenmesi gibi başlayıp, ishal, ateş ve boğaz ağrısı ile devam ediyor. Daha sonra azalıyormuş gibi olsa da birdenbire tekrar artış gösterip, uzun bir hastalık sürecine sebep oluyor. Bazılarında ise besin zehirlenmesi gibi belirtiler görülmeyip direkt olarak grip gibi başlıyor.
RSV, grip ve koronavirüs nasıl bulaşır?
Semptomlar başlamadan yaklaşık bir hafta önce virüslerin vücudumuza yerleştiğini ve kendini çoğaltmaya başladığını söyleyen Prof. Akkoyunlu, “Semptomlar ise bulaştırıcılık başladıktan iki gün sonra ortaya çıkar. Maskesiz dolaşıp, kalabalığa giriyor ve kapalı ortamlarda uzun saatler bulunuyorsanız yani üst solunum enfeksiyonlarına açık bir yaşantınız varsa mutlaka bu hastalıklardan birine denk gelirsiniz. Bu hastalıkların hepsini ciddiye alıp, korunmak gerekiyor” açıklamalarında bulundu.
Prof. Büke ise koronavirüs ve grip ile enfekte bir kişinin bulaştırıcılığının ilk 7 günde en yoğun seviyede olduğunu, bu sürenin 10 güne kadar uzayabileceğini, RSV’de ise bulaştırıcılık süresinin 3-7 gün olduğunu ifade etti.
“Bulaş daha çok hasta kişilerin konuşma, öksürme ya da hapşırması sırasında oluşan damlacıkların 1 metreye kadar yakın mesafedeki duyarlı bir kişinin solunum yollarına teması sonucu olur. Öksürme, konuşma ya da aksırma sırasında virüs partiküllerinin çevredeki yüzeylere yapışma ve orada belirli süre canlılıklarını sürdürme durumları göz önüne alındığında bu yüzeylere temas eden ellerin sonrasında burun, yüz ve göze teması ile de bulaşma olabilir. Bu yol RSV’nin özellikle çocuklara bulaşmasında ön plana çıkar.”
Semptomlar yavaş yavaş mı yoksa aniden mi ortaya çıkıyor?
Prof. Akkoyunlu, "Bazen RSV dediğimiz koronavirüs, influenza dediğimiz RSV çıkabiliyor. Burada virüsün ne kadar alındığı da önemli. Az alındıysa semptomlar daha hafif görülebiliyor, yoğun virüse maruz kalındıysa ani ve ağır bir başlangıç olabiliyor” ifadelerini kullandı.
Son zamanlardaki artışın sebebi nedir?
Koronavirüs pandemisi önlemlerinin dünyada sıkı uygulanabildiği dönemlerde diğer virüslerin görülme sıklığının, alınan kontrol önlemlerine bağlı azaldığını hatırlatan Prof. Büke, “Ancak tamamen ortadan kalktığını söyleyemeyiz. Önlemlerin sıkı uygulandığı dönemlerde diğer viral solunum yolu enfeksiyonları eskisi kadar sık görülmediği için bunlara karşı toplumsal bağışıklık da sınırlandı. Şimdilerde pandemi önlemlerinin ortadan kalkması ile birlikte solunum yolu enfeksiyonuna neden olan diğer virüslerle yeniden ve eski sıklığında hatta daha da sık olarak karşılaşmaya başladık. Kısacası çok sayıda virüs dün olduğu gibi günümüzde ve bundan sonra da solunum yolu enfeksiyonlarına neden olmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.
RSV, grip ve koronavirüsten şüphelenilen ama testleri negatif çıkan insanlar var. Bunun iki nedeni var. Birincisi, bu üçlünün yanında, Rhinovirüs, Human parainfluenza virüs, Human adenovirüs, Bocavirüs, Human metapneumovirüs ve diğer koronavirüsler de daha çok soğuk algınlığı şeklinde olmak üzere üst solunum yolu enfeksiyonuna yol açabiliyor. Yani söz konusu hastalar bu enfeksiyonlardan birini yaşıyor olabilir. Diğer yandan hızlı antijen testleri negatif çıkarken PCR testlerinde pozitif sonuç elde edilebilir. Dahası hemen ilk günlerinde de bu testlerin sonuçlarının negatif çıkması mümkün.
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Çağrı BükeRSV, grip ve koronavirüse kimlerde rastlanır?
Şiddetli RSV enfeksiyonlarına karşı en savunmasız grup, çocuklar olarak biliniyor. Pek çok çocuk bu yıl ilk kez normal olarak okula döndüklerinde ve sosyalleştiklerinde solunum virüsleriyle karşılaşıyor, bu nedenle vücutları enfeksiyonu atmakta zorlanabiliyor. Ancak yine de uzmanlar RSV’nin yetişkinlerde de görülebileceğinin altını çiziyor.
Her üç hastalığa da her yaş grubunda rastlanabildiğini vurgulayan Prof. Büke, “Her yaş grubunda görülmekle birlikte RSV özellikle küçük çocuklarda biraz daha sık görülüyor. Grip ise özellikle çocuklarda ve gençlerde bu dönemde biraz daha yaygın" diye konuştu.
RSV, grip ve koronavirüs kimler için riskli?
Her üç hastalıkta da hafif seyir görülebileceği gibi daha ağır semptomlarla da karşılaşılabileceğini söyleyen Prof. Büke, “Küçük çocuklarda, yaşlı kişilerde, altta diyabet, hipertansiyon, kronik böbrek yetmezliği, kronik akciğer hastalığı, bağışıklık sistemini baskılayan kanser gibi hastalığı olan ya da tedavi alan, organ nakli yapılmış kişiler, hamileler ve obez kişilerde söz konusu enfeksiyonlar ağır bir seyir gösterebilir. Yoğun bakım ünitesine yatışı gerektirebilecek derecede ağır bir seyir yaşanabilir hatta hasta ölümle karşı karşıya kalabilir” dedi.
Hamilelik sırasında verilen bir RSV aşısı henüz geliştirme aşamasında. Kasım ayının başlarında Pfizer, anne adaylarına verilen bir RSV aşısının, bebekleri doğumdan sonraki ilk altı ayda virüsten ciddi semptomlar geliştirmekten koruduğunu duyurdu. Şirket, yıl sonuna kadar aşı onayı için başvurmayı planlıyor.
İyileşme süreci ne kadar ve neler yapılmalı?
Prof. Büke, iyileşme sürecinin her hastalıkta farklı ilerlediğini belirterek, “RSV’de hastalığın iyileşme süreci genellikle 5-7 gün iken, gripte iyileşme bir ya da iki haftayı alır, Covid-19’da ise biraz daha uzun sürer. Risk grubundaki kişilerde grip ve koronavirüs tedavisinde antiviral ilaçlar ve destek tedaviler söz konusuyken RSV için spesifik bir tedavi yok. Tedavisi semptomlara yönelik olur” ifadelerini kullandı.
RSV’nin belirgin bir öksürüğü var mı?
Birçok ebeveyn, RSV'nin belirgin bir öksürüğü olduğu izlenimine sahip. Ancak doktorlar bunun bir çocukta virüs olup olmadığını belirlemenin çok kesin bir yolu olmadığını söylüyor.
Prof. Akkoyunlu, RSV öksürüğünün bilimsel bir tanımlama olmadığını ancak karşılaşılan bir semptom olduğunu söyleyerek, "Koronavirüste de gripte de öksürük görüyoruz. Ancak RSV’de gıcık şeklinde ve balgamın zorla çıktığı bir öksürük tablosu var” dedi.
RSV, grip ve koronavirüsten korunmak için neler yapılmalı?
Prof. Akkoyunlu, sıklıkla ‘Hastalığa yakalanmamak için ne yapmalıyız?’ sorusuyla karşılaştığını söyleyerek, “Son iki yıldır aşina olduğumuz tüm korunma yöntemleri, üst solunum yolu enfeksiyonlarını da önlemek için uygulanabilir. Düzenli olarak havalandırılmış, temiz ortamlarda bulunmalı ve mesafe önemsenmeli. Maske ise ciddi bir bariyerdir, mutlaka kullanılmalı” açıklamalarında bulundu.