Güncelleme Tarihi:
TECAVÜZCÜ SERBEST BIRAKILDI
Aylarca zorla alıkonan Ebru, yaşadığı korku nedeniyle şikâyetçi olmadığı için kendisini kaçıran Hüseyin A., 45 gün sonra serbest bırakıldı. Ailesinin sevgisi ve psikolog desteğiyle iyileşen Ebru, üç hafta önce Ödemiş Cumhuriyet Savcılığı’na başvurarak Hüseyin’den şikâyetçi oldu. Olgunlar köyündeki evlerinin yanı başındaki tecavüzcü komşu, alacağı cezadan kurtulmak için aracılar gönderdi. Ancak barışma, para ve evlenme teklifine hep “Hayır” cevabı aldı. Yoksul baba Abdullah S. evini, tek gelir kaynağı olan kıraç tütün tarlasını bıraktı ve altı çocuğunu alıp Ege’nin bir başka ilçesinde kira evine taşındı. İlk işi de Ebru’yu o ilçenin sağlık meslek lisesine kaydetmek oldu.
TEK SICAK ODA DERS İÇİN AYRILMIŞ
O ilçeye gittiğimizde baba Abdullah S., evin kapısında bizi bekliyor: “Yeni evimiz, çocuklar için en iyi şartlara sahip olmalıydı. Okula, parka yakın olan bu evi bir ay arayıp bulabildim.” Kiraya çıkmak, sekiz kişilik aileyi epeyce zorlasa da Abdullah S.’nin azmini kırmıyor: “Eşim Ayşe ile birlikte temizlik işi yapıyoruz. Sigortamız yok. Tek sıkıntımız bu. Yaşadığım hiçbir zorluk, hiçbir engel çocuklarımı okutmama engel olamayacak.”
Ailenin en küçük çocuğu E. (5) ile abla H. (18) dışında tüm çocuklar okulda. Baba Abdullah S., odanın birini çocukların ders çalışması için ayırmış. Sadece bu odada soba var. Dikkatleri dağılmasın diye televizyon buz gibi soğuk başka bir odada. Evin küçük çocuğu E., giydiği kabanının kapüşonunu başına geçirmiş, elleri ceplerinde çocuk kanalındaki çizgi filmi izliyor.
YA DOKTOR OLACAĞIM YA DA HEMŞİRE
Ebru, okul formasıyla geliyor. Gözleri ışıl ışıl, minik bir kız çocuğu. Dersleri o kadar iyi ki. “İkinci sınavlar başlıyor. Çok çalışıyorum. Bu dönem en az teşekkürname alacağım” diyor. Geleceğini tasarlamış. Dört yıllık liseyi bitirdikten sonra üniversite sınavına girecek. Alacağı puana göre doktor, hemşire ya da acil tıp teknisyeni olmak istiyor: “İşimi en mükemmel biçimde yapan biri olmak istiyorum. Hastalara şifa vereceğim.”
Bu sırada eve Ebru’nun kaçırıldığı günden itibaren aileyi yalnız bırakmayıp 15 günde bir ziyaret eden İzmir Kadın Kuruluşları Birliği Başkanı Tülin Eraslan ile Genel Sekreter Lale Gelgör geliyor. Eraslan diyor ki, “Şu güzel manzara devlet, aile ve STK’ların ortak çalışmasının sonucu. Hepimiz Ebru’nun mezuniyet törenine katılacağız. Doktor ya da hemşire olarak köyüne hizmet etmeye gideceğini hayal ediyoruz.”
Gelgör de “Abdullah Bey kızına sahip çıkmasaydı çabalarımız boşa gidecekti. Bölgenin rol modeli bir baba oldu” diyor.
BABA: ÇOCUKLARIM CAHİL KALMASIN
BABA Abdullah S., kendi çocukluğunu ve Ebru için hayallerini şöyle anlatıyor: “Yedi kardeştik. Çok fakirdik. Ayağımda siyah lastiklerle okula giderdim. İlkokuldan sonrasını okumayı çok istedim. Ama babam çok fakirdi, okutamadı. O gün evlenip çocuklarım olduğunda hepsini okutmayı kafama koydum. Benim gibi cahil olmamalarının tek yolu ellerindeki diplomaları olacak. Ebru’m da cahil kalmayacak. Çarşıya çıktığında elindeki paranın, etiketteki fiyatın ne olduğunu bilecek.”
İzmir Kadın Kuruluşları Birliği Başkanı Tülin Eraslan da babanın kızı için mücadelesine dikkat çekiyor:
“Kiraz’da kızlar kendilerine dayatılan kaderi yaşıyorlar. Ebru’nun babası Abdullah Bey çığlık atmasaydı haberimiz olmayacaktı. Kızı kaçırılan tüm aileler susmak yerine çığlık atmalı. Ebru hepimiz için bir müjde. Üniversiteye başladığında birliğimize üye olan 36 kadın kuruluşu olarak burs vereceğiz. Ebru’yu kaçıran Hüseyin A., elini kolunu sallayarak dolaşıyor. Hüseyin’in 100 metreden fazla yaklaşmasının önlenmesi lazım. Bir an önce iddianamenin hazırlanıp mahkemenin başlamasını, Hüseyin’in tutuklanmasını bekliyoruz.”
KUCAĞIMDA BEBEKLE TARLADA ÇALIŞACAKTIM
HÜRRİYET’e konuşan Ebru, o kapkaranlık 102 günü anmıyor. Sadece kendisini kaçıranla evlendiğinde nasıl bir hayatı olacağını anlatıyor: “Kucağımda bebek, tarlada ya da ahırda çalışan, mutsuz, dünyası köyle sınırlı, ekonomik gücü olmayan biri olacaktım. Yeni hayatımda ise üniversite okuyacağım, kadın meslektaşlarımla seyahat planları yapacağım, yabancı ülkelere gideceğim. Aileme maddi destek vereceğim, kardeşlerimi okutacağım.”