BİR SORUDAN FAZLASI | Pandemi kararlarımızdan pişman mıyız? 'Hiçbiri olmasaydı da o yanımda olsaydı'

Güncelleme Tarihi:

BİR SORUDAN FAZLASI | Pandemi kararlarımızdan pişman mıyız Hiçbiri olmasaydı da o yanımda olsaydı
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 23, 2022 09:09

Pandemi sırasında birçoğumuz hayatımızı toptan değiştirecek kararlar almak istedik. Bazıları emin olamadığı ve cesaret edemediği için bu kararları uygulayamadı, bazıları da bir cesaretle çok radikal değişimler yaşadı. Peki, pandemi sırasında aldığımız bu büyük kararlardan pişman mıyız?

Haberin Devamı

Kimi tası tarağı toplayıp hayalini kurduğu küçük bir tatil kasabasına yerleşti, kimi memleketine döndü, kimi yeni bir ilişkiye başladı, bazıları boşandı, çocuk sahibi oldu, evini, işini değiştirdi. Hepsi büyük ve hayatı kökten değiştiren kararlar... Pandemi döneminde aldığı kararlardan pişman olup başını dağlara taşlara vuran da var, keşke daha önce yapsaymışım diyen de....

Biz de pandemi döneminde hayatında büyük değişiklikler yapanlarla aldıkları kararlardan pişmanlık duyup duymadıklarını sorduk.

'KÖPEK ALDIM AMA ŞİMDİ NASIL BIRAKACAĞIMI BİLMİYORUM'

E.A. (41)

Pandemi başladığında bu kadar uzun süre eve tıkılı kalacağımı hiç tahmin etmiyordum. Her zaman bir köpeğim olsun istiyordum ama sık sık yurt dışına tatile çıktığım için gözüm kesmiyordu. Hem evden çalışmaya başlamak hem de seyahatlerin durması nedeniyle artık daha kolay bakabileceğimi düşünerek bir köpek almaya karar verdim. Çok yalnız kaldığım için ilk zamanlar bana çok iyi geldi. Hala da çok seviyorum ona çok alıştım ama evden çalışma düzeni sona erdi. Seyahatlerim de başladı ama köpeğimi sürekli birilerine bırakamıyorum. Özgürlüğümü kısıtlıyor ve bakımı beni şu anda çok zorluyor. Kendimi kötü hissediyorum ama köpeği sahiplendirecek bir aile bulmak istiyorum. Yani pandeminin etkisiyle gaza gelip aldığım köpeği şimdi nasıl bırakacağım, kime vereceğim diye kara kara düşünüyorum.

Haberin Devamı

'HAYATIMDA VERDİĞİM EN DOĞRU KARARDI'

E.V. (48)

Eşim İstanbul’da yaşamaktan sıkılmıştı. Taşınma fikrini ilk kez oğlumu henüz ilkokulayken ortaya atmıştı. Neden Bodrum’da yaşamayı düşünmüyoruz diye de ilk teklifini sunmuş, heyecanla bizim kararımızı beklemişti. Hemen kestirip atmak istememiştim lakin iki konudan dolayı şehir değiştirmekten çekiniyordum. Birincisi oğlumun ara sınıfta okul değiştirmesi ne kadar doğru olurdu, ikincisi ise sosyal bir çevrem ve yaşantım varken bunları bırakıp daha küçük bir yaşama ayak uydurabilir miydim? Ya da uydursam da bu adaptasyon beni mutlu eder miydi?

Eşim kırmadım ve onun birkaç günlük Bodrum’a gidip bir havayı koklayalım fikrine olur verdim. Hep beraber Bodrum’u gezdik, koylarında dolaştık, çeşit çeşit restoranlarında yemek yedik ve yemeklerini beğenen 8 yaşındaki oğlumuz bence kesinlikle buraya taşınmalıyız dedi. İkiye karşı bir olmak istemedim ve tamam dedim. Orada geçirdiğimiz süre içinde bir ev bulduk, kiralık için anlaştık ve yaz döneminden başlamak üzere anlaşma yaptık. Sadece imza ve ödeme işlemlerine kaldı işimiz.

Haberin Devamı

İstanbul’a dönüp okuluna giden oğlumuz, ertesi gün Bodrum restoranlarında yediği yemekleri anında unutarak “Ben başka bir yere taşınmak istemiyorum buradaki evimi ve arkadaşlarımı istiyorum” deyiverdi. Gözlerindeki yaş eşimi çok etkilediği için taşınma işini rafa kaldırdık. İçten içe ben mutluydum. Çünkü sosyal yaşantımdan kopmayacak daha izole bir hayata gitmeyecektim.

Aradan 7 yıl geçti. Oğlumuz lise çağına geldi. Bir yıldır pandemiden dolayı her anımızı evde geçirmiştik. O şaşalı sosyal yaşam, arkadaşlıklar, gezmeler, davetler sıfırlanmıştı. İşte o sırada, oğlumuzun da yeni bir okula başlama zili çalınca, eşim yedi yıldır beklediği fırsatın ayağımıza geldiğini düşünerek sihirli sözcükleri fısıldadı? “Bodrum’a taşınalım mı?”

Haberin Devamı

Bu sefer tereddüt etmedik. Ne oğlum ne ben. Hali hazırda zaten yeni bir ortama ve arkadaş çevresine başlayacaktı o, şehir fark etmeyecekti, ben ise konsantre bir sosyalliğe alışmıştım ve daha küçük yüzölçümü fark yaratmayacaktı. Sonuç olarak uzun zamandır ertelediğimiz taşınma fikrini pandemi nedeniyle hayata geçirebildik, çok da iyi ettik. Mutlu bir eş, mutlu bir ergen mutlu bir ben… Hayatımda verdiğim en doğru karar diyebilirim.

'SEVGİLİMDEN AYRILDIM, PANDEMİ BOYUNCA YALNIZ KALDIM'

K.S. (32)

Pandemiden altı ay önce yeni bir ilişkim başlamıştı. İlk zamanlar gayet güzel gidiyordu ama aslında birbirimize uygun olmadığımızı birkaç ay sonra anlamıştık. Pandemi başlamadan 15 gün önce ayrılmaya karar verdik. Doğru bir karar verdiğimi düşünüyordum ki pandemi nedeniyle yeni bir sevgili bulacak sosyal yaşantım herkesinki gibi yerle bir oldu. Kronik hastalığım olduğu için kendime çok dikkat etmek zorundaydım ve evden deyim yerindeyse burnumu bile çıkarmadım. Bomboş evde tek başıma kaldım. İş arkadaşı yok, sevgili yok, aile yok. Böyle olacağını bilsem iyi kötü devam eder, böyle yalnız kalmazdım. Zaten ayrıldıktan üç ay sonra onu geri kazanmak için çabaladım ama o çoktan başka bir sevgili bulmuştu kendine. Yani pandemide aldığım tek büyük karar buydu, onda da çuvalladım, çok pişmanım, hala sevgilim yok çünkü…

Haberin Devamı

'GÜNEŞİN BATIŞINI İZLEMEYİ BOL SIFIRLI MAAŞA TERCİH ETTİM'

E.K. (47)

Pandemi başladığında global bir şirkette yönetici pozisyonunda tam 17 yıldır çalışıyordum. İlk vakaların ülkemizde görülmeye başlaması ile hepimiz evden çalışma düzenine geçtik. Ama ne çalışma… ne mesai kavramı kaldı ne özel hayat. Önceden benim için kariyer her şeydi. Hiç yorulmadan sıkılmadan çalışıyordum. Pandemi dönemi boyunca bu çalışma isteğim ve azmim o kadar sömürüldü ki bende çok büyük bir farkındalık oluşturmaya başladı. Çok prestijli bir işim vardı, kazancı çok iyiydi ama bu durum artık beni mutlu etmemeye başlamıştı. Hırslarımı, kariyer hedeflerimi bir kenara bıraktım ve bol sıfırlı maaşıma veda ettim. Pişman olur muyum diye çok düşünmüştüm ama şimdi iyi ki bu kararı vermişim diyorum. Tabii ki tamamen iş hayatımı bitirmedim. Firmalara danışmanlık yapıyorum. Daha az kazanıyorum ama daha az çalışıyorum. Yazları sadece 10 gün, o da sürekli maillerimi kontrol ederek kaldığım yazlık evimde artık gerçek bir tatil yapıyorum. Uzun uzun, keyfini çıkara çıkara...  En önemlisi de gün batımını keyifli bir şekilde izlemeye vaktim ve enerjim kalıyor. Buna gerçekten paha biçilmez…

Haberin Devamı

İngiltere’de yüzbinlerce insan, işlerini bırakıp birikimleri ile geçinmek için işlerini bıraktı. Yapılan bir ankete göre katılımcıların %37'sinin pandemi nedeniyle işlerinin kendileri için daha az önemli hale geldiğini ve birçoğunun tükenmişlik yaşadığı bildirildi.

KAYNAK: Guardian

'HİÇBİRİ OLMASAYDI DA O YANIMDA OLSAYDI'

A.T. (38)

İstanbul’da özel şirkette çalışıyordum. İşim çok yoğundu, sürekli dışarıda olmam gerekiyordu ve hak ettiğim maaşı alamadığımı düşünüyordum. Sonra çok tesadüfi bir şekilde bir tanıdığım vasıtasıyla bir iş teklifi geldi. Hayatımda birisi olduğu ve onu sevdiğim için önce hiç sıcak bakmadım. Sonra işin şartlarını, maaşını duyunca daha sıcak bakmaya başladım. Kız arkadaşımla konuştum, Ankara’dan bir iş teklifi aldığımı, şu andakinden yaklaşık 3 kat daha fazla kazancım olacağını söyledim ve beraber taşınmayı teklif ettim. Bu kararımı çok bencilce bulup ayrılmak istedi. Ben ayrılmak istemediğimi, yine de ilişkimizi devam ettirebileceğimizi söyledim ama tek bir cümle ile kestirip attı ve bana "hayatta başarılar" diledi.

Daha net bir karar vermemiştim, ona fikrini sormuştum ve böyle kestirip atması çok ağırıma gitmişti. Günlerce düşündüm ben mi yanlış yaptım acaba diye. Ne o beni aradı, ne de ben arayıp kendimi doğru düzgün ifade edebildim ona.

Sonra birden karar verdim madem ayrıldık diye iş teklifini kabul ettim, tüm eşyalarımı İstanbul’daki arkadaşlarıma bırakıp eşyalı bir eve taşındım. Zaten Ankara’da doğup büyüdüğüm için çok çabuk adapte oldum hem işe hem yeni yaşantıma. Şirket araba verdiği için kendi arabamı sattım ve 3 ay sonra ailemin de desteği ile ev kredisi çekerek yeni bir ev aldım. Yani pandemi nedeniyle çok kısa sürede çok yüksek maaşlı bir işim, evim, arabam oldu ama sevdiğim kadını kaybettim. Bana gitme deseydi belki de gitmeyecektim ama sadece tekliften bahsettiğimde hemen “ne yaparsan yap” demesi ve benden bu kadar çabuk vazgeçmesini hazmedemedim. Yeni işimi, yeni yaşantımı çok seviyorum ama onu hala çok özlüyorum ve hayatıma birini alamıyorum. Pişman mıyım? Evet pişmanım… Keşke onu ikna etseydim ya da o beni kalmaya ikna etseydi. Az para kazansaydım, evim arabam evim olmasaydı ama o yanımda olsaydı…

'ORTAKLIKTAN ÇIKTIM, ORTAĞIM ZENGİN OLDU BEN BİR YIL İŞSSİZ KALDIM'

H.Y. (51)

Ülkemizde covid vakaları ortaya çıkmadan birkaç ay önce bir arkadaşım ile ortak fotoğrafçı açtık. Çoğunlukla düğün fotoğrafları çekiyorduk. Tam işleri yoluna koyduk sandık ama pandemi kendini gösterdi. Daha sonra asıl geçim kaynağımız olan düğünler yapılmamaya başlandı ve işler hiç de umduğumuz gibi gitmedi. Artık para kazanamaz, hatta dükkânın kirasını bile ödeyemez hale geldik. Ben de artık pandeminin biteceğine dair umudumu kaybetmiştim, daha da fazla borç batağına sürüklenmeden ortaklığımı bitirdim. Ortağım ise tamamen kapatmak yerine kenarda tuttuğu birikmişiyle işi biraz daha sürdürmeye çalıştı. Vakalar hızını kaybedip, düğünler yeniden başladığında ise ortağımın yeniden çok iş yapmaya başladığını ve iyi paralar kazandığını gördüm. Pandemideki en büyük pişmanlığım ortaklığımı sonlandırmak oldu. Biraz daha sabretseydim şimdi çok iyi işler yapabilirdim. Şimdi ortağım zengin oldu ben ise bir yıl işsiz kaldım.

Değişim rahatsız edicidir ama psikolojik olarak olaylara uyum sağlamak için tasarlandık. Psikologlar buna duygusal bağışıklık sistemi diyor. Zor bir duruma düştüğümüzde, düşüncelerimizle başa çıkmanın yollarını buluruz.

Durham Üniversitesi'nde psikoloji profesörü olan Fuschia Sirois

'TEK PİŞMANLIĞIM DAHA ÖNCE BOŞANMAMAK'

H.G. (43)

Pandemi sayesinde uzun zamandır hayata geçiremediğim boşanma kararını aldım ve dünyanın en mutlu kadını benmişim gibi hissediyorum. Zaten son dört beş yıldır boşandığım eşime karşı hiçbir şey hissetmiyordum. Çocuklar etkilenmesin, aman psikolojileri bozulmasın, dur şu sınav bir bitsin diye diye sevmediğim bir adamla aynı evin içinde yaşamaktan o kadar bunalmıştım ki pandemi nedeniyle çok daha fazla vakit geçirmek zorunda kaldık. Bir süre işe gitti ama sonra 6 ay kadar evde idi. Bana karşı davranışları, anlayışsızlığı her zamankinden daha fazla batmaya başlamıştı. Ne zamandır boşanmak istediğimi söylüyordum ama bunu asla yapabileceğimi düşünmüyordu. Ama ben pandemi boyunca o kadar doldum o kadar yıprandım ki sonunda “senden boşanacağım” bile demeden dilekçemi verdim. Araya aileler girip bizi bir araya getirmeye kalksalar da nafile. Ben ilk defa bu kadar kararlıydım ve asla vazgeçmeyecektim. Sonunda boşandık ve verdiğim bu karardan asla pişmanlık duymadım. Tek pişmanlığım; neden bu kadar zaman bekledim ve daha önce boşanmadım.

'EKMEK YAPMAYI ÖĞRENDİĞİM GÜNE LANET EDİYORUM'

C.B. (38)

Balık etli bir insanım ve her zaman yediğimi içtiğime dikkat etmem gerekiyor. Pandemi başladığında evden çalışma düzenine geçtik ve uzun bir süre ofise gitmedik. Dar pantolonlar, incecik gömlekler gardıropun arkalarına doğru terfi edince canım eşofmanlarımla hiç olmadığım kadar haşır neşir olduk. Nasıl olsa dışarı çıkamıyoruz, işe gitmiyoruz arkadaşlarla buluşmuyoruz diye ben de azıcık salabilirim diye düşünmüştüm. Eşofmanın beli lastikli olduğu için belimin ne kadar genişlendiğini anlamam hayli zamanımı aldı. O dönem moda olan ekmek yapma furyasına ben de dahil oldum. Sıcak ekmek-tereyağ ikilisi her öğünümü süslemeye başlamıştı. Kilo aldığımın farkındaydım ama yedikçe mutlu olduğum için alacağım birkaç kiloyu kafama takmıyordum. En fazla 3-5 kilo almışımdır, ofise dönersek onu da sıkı bir diyetle veririm diye düşünüyordum. Aylar sonra bir cesaret şu tartıya bir çıkayım dedim. Altı ayda tam dokuz kilo almıştım. Tartıya çıktığım o gün, en büyük pişmanlığımı o pofuduk ekmekleri yapmayı öğrendiğim için yaşadım.

Yıllardır iki kilo alsa panik yapan ben, nasıl olur da bu kadar kiloyu alırken umarsız davrandım diye kendi kendimi yedim. Kolay alınan o kiloları vermem aylarımı aldı ama o günlerden bana yadigâr çatlak ve selülitler kaldı. Çok pişmanım çok …

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!