Pandemi sütyenlerin pabucunu dama mı atacak?

Bir yılı aşkın bir süredir pandemi nedeniyle hayatımızda o kadar çok şey değişti ki... Beslenme düzenimizden çalışma koşullarımıza, sosyal ilişkilerimizden tüketim alışkanlıklarımıza kadar pek çok alanda kendimizi müthiş bir değişimin içinde bulduk. Bu dönemde kadınların sütyen kullanımı da hayli değişikliğe uğradı. Artık sokağa çıkarken sütyen takmayı unutan da var, bu giysiyi deli gibi özleyen de...

Fransa'da yapılan bir ankete göre pandemi nedeniyle hayata geçirilen karantinalar sonrasında her 6 kadından biri artık sütyen takmıyor.

Ifop araştırma şirketinin 18 yaş üstü toplam 3 bin 108 kadınla, 9-12 Haziran 2020 tarihleri arasında internet olarak üzerinden gerçekleştirdiği ankette, 25 yaş altı her 6 Fransız kadından biri (yüzde 18) artık kesinlikle sütyen takmadığını söyledi.

Araştırma sonuçlarına göre, Fransa’daki karantina günlerinde kadınlar, evde sütyen takmamaya alıştı ve bu pandeminin dolaylı bir sonucu olarak görülüyor. Evde sütyen takmama rahatlığına alışanların bu durumu artık gündelik hayatlarının bir parçası haline getirmeye başladığı da belirtiliyor.

Araştırmaya katılan kadınların yüzde 44’ü, hayatlarında en az bir kere hiç sutyen takmadan dışarı çıktığını belirtmiş. Hatta 25 yaş altı genç kadınlarda bu rakam yüzde 59’a çıkıyor.

Ankette, pandemi nedeniyle sütyensiz yaşamın artık kalıcı hale gelmeye başlamasının, kadınların kendilerini daha rahat hissetmesiyle doğru orantılı olduğu sonucu da ortaya çıktı. 

Buna karşın karantina öncesi yapılan bir başka ankette, 25 yaş altı kadınların sadece yüzde 4'ü sütyen kullanmadığını beyan etmişti.

Salgın sırasında sütyen satışları arttı

ABD'de yayımlanan New York Times gazetesinde 18 Mart 2021’de yayımlanan bir haberde ise araştırma şirketi NPD Group'un raporuna göre, pek çok kadının evde kaldığı dönemde, sütyen satışlarının geçen yılın son 6 ayına kıyasla yüzde 1 arttığı belirtiliyor. Araştırmaya göre toplam kadın giyiminde ise yüzde 19 düşüş yaşandı. NPD'nin iç giyim analisti Todd Mick, "Gerçek şu ki, kadınlar hala sütyen giyiyor" dedi.

Tabii her ülkenin kendine göre dinamikleri farklı ama ülkemizde de durum pek farklı sayılmaz… Pek çok kadın salgın döneminde "Üzerimden ilk attığım şey sütyendi, sütyen takmamak ne kadar rahatmış” diyenlerin sayısı hayli fazla ama sütyenlerinden asla kopamayanlar da yok değil elbette…

Bununla birlikte birçok kadın artık daha rahat kalıp ve kesimler tercih ediyor. Pandeminin de etkisiyle spor sütyenler, braletler ve kapsız sütyenler çok daha popüler hale gelmiş durumda. Bu nedenle sütyen satışları eskiye bakılırsa artmış durumda.

Yurt dışında yapılan araştırma ve anketlerle sütyensiz yaşamın kalıcı hale gelebileceği tartışılıyor. Avrupa ülkelerinde hal böyleyken, Türkiye’de durum nasıl acaba diye merak ettik ve farklı yaş ve meslek gruplarından kadınlara "Pandemi dönemi sütyen kullanım alışkanlığınızı nasıl değiştirdi?" diye sorduk. 

SÜTYEN TAKMAYI UNUTUYORUM

42 yaşındaki akademisyen E.B. “Oldum olası sütyen takmayı sevmedim aslında, işe giderken birkaç kez sütyen giymeyi unuttuğum bile olmuştur hatta, o kadar sevmiyorum yani...” diyor ve pandemi nedeniyle sütyen takmama lüksünün mutluluğunu şu sözlerle dile getiriyor:

“Tam zamanlı evden çalışma düzenine geçtiğimiz için tüm sütyenlerimi büyük bir sevinçle iç çamaşır çekmecesinin en arkalarına doğru tıkıştırdım. Sadece bir tane bıraktım göz önünde, onu da mecburen dışarı çıkarken giyerim diye. Sonra baktım ki dışarı çıkarken de takmayı unutmaya başladım. Evin kapısını çekmeden maskem yüzümde oluyor ama o sütyeni takmamak “Bir şey giymeyi/yapmayı unuttum hissi” yaşatmıyor bana. Geçenlerde bir iş için bankaya gitmem gerekti ve sütyenimi giydim tabii ama 5 dakika bile tahammül edemedim. Sütyeni çıkarıp üstüme bir mont geçirdim. Bugüne kadar böyle idare ettim ama yaz gelince mecburen sütyen kullanmak zorunda olacağım. Bunu düşündükçe sütyen giymiş kadar geriliyorum.”

SEKSİ SÜTYENLERİMDEN ASLA VAZGEÇEMEM

"Benim için sütyen sadece bir iç çamaşır değil, mecburen kullanılması gereken bir şey hiç değil diyor" Mimar B.M. Tam bir sütyen bağımlısı olduğunu, fırsat buldukça kendine değişik sütyenler aldığını, hatta bazen bunu çok abarttığını itiraf ediyor. "Sütyen takmadığımda kendimi çıplakmış gibi hissediyorum" diyen B.M, "Seksi sütyenlerimden asla vazgeçemem, onlar bana kadın olduğumu hatırlatıyor" diyor.

SÜTYENLERİMİ ATIP YAKMAYACAĞIM

36 yaşındaki editör S.T. uzun yıllar uykuda bile sütyenini çıkarmayan bir insan olarak sütyensiz hayatın rahatlığını çok geç keşfedenlerden. Ama yine de pandemide evden çalışma düzenine geçene kadar 'Sütyensiz dışarı çıkmam’ modundaydı, hâlâ da öyle ama tek bir farkla…

“Eskiden hep balenli, kalıplı ve destekli sütyenler kullanıyordum. Hala da çekmecede duruyorlar. Ama bu sütyenleri son 14 aylık süreçte kaç kez giydim diye düşününce, 10'u geçmez. O da bir yerlere giderken üzerime tişört-sweatshirt ikilisinden farklı bir şeyler giydiğim nadir zamanlar. Çünkü şık bir bluzun, gömleğin, elbisenin altında sütyenin işlevsel bir ürün olduğunu, kıyafetin duruşunu toparladığını düşünüyorum.

Kısacası klasik sütyenlerimin hayatımda halen bir yeri var, onları atıp yakacak değilim. Ama artık bu tür sütyenleri giydiğim zamanlarda rahat edemediğim de bir gerçek. Hatta böyle zamanlarda bir süre sonra sırtımın ağrımaya başladığını fark ettim. O nedenle günlük hayatta dışarı çıkarken kullandığım sütyenlerin yerini spor sütyenler aldı. Sırtı çaprazlı olanlar özellikle favorim. Kalıpları ve balenleri olmadığı için çok daha rahatlar. Üstelik son dönemde inanılmaz şık modelleri de çıktı. Ara sıra sevdiğim markaların sitelerini dolaşıp yeni modellerde neler var diye takip ediyorum ve görüyorum ki üreticiler de hem şık hem konforlu sütyen ihtiyacını karşılamak için çalışıyor.”

SÜTYEN TAKMAYI DELİ GİBİ ÖZLEDİM

23 yaşındaki G.K. iletişim uzmanı. G.K., “Pandemi sebebiyle evde olduğumuz bir yılı aşkın süredir sınırlı sayıda sütyen taktım ve bunun rahatlığına çok alıştım. Ancak her ne olursa olsun sütyenle aramdaki bağ kopmadı, aksine takmayı özledim bile diyebilirim. Özlediğim şey estetik güzelliğe katkısı olduğundan pandemi sonrası da takmaya devam edeceğimi düşünüyorum” diyor.

BRALET VE SPORCU SÜTYENLERİ FAVORİM OLDU

HalkIa ilişkiler uzmanı S.K., pandemi döneminde sütyen kullanma alışkanlığının kesinlikle değiştiğini söylüyor. “Zaten sütyen takmayı çok sevmeyen biri olarak, evde sütyensiz, daha rahat bir şekilde dolaşmanın keyfine vardım diyebilirim. Özellikle yaz aylarında gerçekten rahatsız edici bir parça haline dönüşen sütyenlerden evde olduğum bu süreçte tamamen kurtuldum. Bu rahatlığa alıştığım için sütyen modelleri konusundaki tercihlerim de değişmeye başladı. Eskiden ağırlıklı olarak kalıplı, push-up modeller tercih ederken şimdi bralet dediğimiz daha hafif kumaşlı modeller ve sporcu sütyenleri favorim oldu” diyor.

BİR DAHA KOLAY KOLAY SÜTYEN TAKABİLECEĞİMİ DÜŞÜNMÜYORUM

32 yaşındaki K.Ö., büyük göğüsleri olanların her modeli her markayı giyemediğini söylüyor. Pandeminin başından beri sütyen almayı bırakmış çünkü artık sütyen takmıyor. 

"Büyük göğüslerle sütyensiz nasıl dolaşıyorsun derseniz o kadar güzel rahat ve özgür dolaşıyorum ki, yok böyle bir keyif. Ayrıca bir yerde okumuştum, sürekli sütyen takmak göğüs kaslarını zayıflatıyor diye. Sütyen göğüsleri yukarı kaldırdığı için bağları zayıflatıyor, bu da göğüslerin doğal olarak dik durma yeteneğini bozuyormuş. Bir daha kolay kolay sütyen takabileceğimi düşünmüyorum."

SÜTYEN DE TAKMIYORUM KAFAMA DA TAKMIYORUM

Sınıf öğretmeni olan A.H., uzaktan eğitim sayesinde zaten takmayı hiç sevmediği sütyenlerinden kurtulduğu için çok mutlu olduğunu söylüyor: "Bakkala markete giderken de sütyen takmıyorum ve hiç utanmıyorum. Çünkü artık maskelerimiz var. Maskem yüzümdeyken sütyenim yoksa rahatsızlık duymuyorum. Maske ve siperlik ile tanınmamanın vermiş olduğu rahatlıkla sütyen de takmıyorum nasıl görünüyorum acaba diye kafama da takmıyorum. Ben artık hiçbir şeyi, hiç kimseyi takmıyorum... 😊"

29 yaşındaki Ç.K. ise, "Ben normalde eve geldiği anda sütyeninden kurtulanlardanım. Pandemi döneminde de evden çalıştığım için hiç kullanmıyorum diyebilirim. Elimde olsa artık dışarıda da kullanmam" ifadelerini kullanıyor.

Bütün bu verilerin ve yorumların ardından bir de Tüm İç Giyim Sanayicileri Derneği (TİGSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Nazik ile, pandeminin sütyen kullanımını nasıl etkilediğini, üretime ve satışlara etkisini, kadınların sütyen modellerindeki tercihlerini konuştuk.

Ülkemizde pandemi döneminde sütyen satışlarında bir değişiklik yaşandı mı? Satışlar pandemiden nasıl etkilendi?

Pandeminin ilk günlerinde iç çamaşır sektörü olarak sütyen giyiminde de kısa bir düşüş yaşandı. Daha sonra insanlar karantina sürecinde ev kıyafetlerine ne kadar çok alıştılarsa da bir süre sonra pijama miskinliğinden de bıktılar. Bu durum dünyanın büyük moda markaları tarafından ‘’ev giyimi‘’ konseptinin yeniden tasarlanmasına neden oldu. Tabii kadınlar için sütyen de, hızlıca ev giyimi konseptinin güçlü bir parçası haline geldi. Bu nedenle sütyen satışları eskisinden çok daha rağbet görüyor bile diyebiliriz.

Peki, kadınların sütyen tercihleri değişti mi? Pandemi iç giyim satışlarında böyle bir değişikliğe neden oldu mu?

Devam eden pandemi sürecinde modanın değişmesine bakarsak, tüm giyim parçalarında insanlar daha rahat kalıp ve kesimler tercih ediyor. Sütyende de aynısı yaşanmakta. Spor sütyenler, braletler ve kapsız sütyenler daha çok fazla tercih ediliyor.

Pandemi iç giyim sektöründeki üretimi nasıl etkiledi?

İç giyim üretimi pandemi öncesine nazaran çok daha farklı artık. Çünkü virüsün Çin’de başlaması nedeniyle Çin’de üretim yapan iç çamaşır markaları hızlıca rotalarını Türkiye’ye çevirdiler. Tüm üreticilerimiz de kendilerini hızla geliştirdi. Kendilerine teknolojik yatırımlar yaptılar. Bu bize gösteriyor ki ilerleyen yıllarda iç giyim üretiminde Türkiye çok çok daha iyi yerlerde olacak.

Peki sizce pandemi sonrası mevcut iç giyim alışkanlıkları tekrar eskiye döner mi?

Pandemi sonrası birçok şeyin eskisi gibi olmayacağını göz önünde bulundurursak iç giyim alışkanlıklarının da eskiye döneceğine pek inanmıyorum. Artık birçok kadın kendi bedenlerini herhangi bir kalıba sokmadan, kendi olduğu haliyle gayet mutlu. Bu nedenle de vücut şekillendirici ürünlere de (push-up sütyenler veya memeyi daha küçük gösteren sütyenler gibi) ihtiyaç azalıyor. Bu durum da bizim, kadının kendi doğal haline ayak uydurabilecek yepyeni ürünler tasarlamamıza olanak sağlıyor. İlerleyen zamanda çok daha rahat, sürdürülebilir ve farklı sütyen tasarımlarını göreceğiz.