Güncelleme Tarihi:
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, YSK üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle yargılandığı davada 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı.
CNN Türk’te Ahmet Hakan’ın sunduğu Tarafsız Bölge programında kararı değerlendiren Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, “Yargı kararları üzerinden siyasi kararları getirmek, siyaseti tanzim etmeye çalışmak şimdiye kadar tayin etmedi. Bu ülkeyi yöneten Cumhurbaşkanı bir şiir okuduğu için İBB hapse gitti. Siyasi yasak aldı. Ama mücadele etti ve bugün Cumhurbaşkanı. Sayın Cumhurbaşkanı da geçmişte siyasi yasaklara maruz kalmış biri olarak bu kararı eleştireceğini düşünüyorum” dedi ve şöyle devam etti:
Verilen kararın siyasi yasağa girmesi için 1 yıl 6 aydan başlıyor, alenen işlendiği için artırılıyor. Böylece 2yıl 7 aya çıkıyor. Hem hapis hem siyasi yasak kararını giriyor. İmamoğlu'nun aday olması önünde bu karar kesinleşene kadar bir engel yoktur. Bu karar istinafa gidecek, ondan sonra Yargıtay'a gidecek. İnşallah Türk demokrasisi böyle bir durumu yaşamaz.
İmamoğlu'nun adaylığı çıkar. Bu aynı zamanda 6'lı masanın iradesine de yapılmış bir müdahaledir. 6'lı masa da zannediyorum bu kararı dikkate alacaktır. Doğrudan Cumhurbaşkanı seçimine yönelik olarak mahkeme salonundan çıkan bir karar olarak düşünüyorum.
Bugün Meral Hanım'ın konuşması, Kılıçdaroğlu'nun gece yapacağı konuşma çok önemli olacak. Meral Hanım'ın akşam yaptığı konuşma İmamoğlu'nu adaylığa götürecek. Cumhurbaşkanlığı adaylığında büyük ölçüde ibre Ekrem İmamoğlu'na döndü. Bu operasyonun mağduru elbette ki Ekrem İmamoğlu ancak bu operasyonun asıl mağdurunun Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu düşünüyorum, siyasi sonuçları itibariyle.
SELAMİ KURAN: KASIT VAR MI YOK MU
“Çok erken yorumlar yapılıyor" diyen Hukukçu Prof. Dr. Selami Kuran, şunları söyledi:
Hukuk ve siyaset ilişkisi hep sorunlu gelmiştir. Siyaset yansımaları açısından önemlidir. 1. derece mahkemenin vermiş olduğu bir karar. İmamoğlu'nun avukatları 7 gün içinde istinafta itiraz edeceklerdir. Fikir suçu kapsamında değerlendirildiği için 5 yıllık yasak şartı vardı ama burada geçerli değil. Eğer bir fiilin suç oluşturabilmesi için maddi ve manevi unsurlarını oluşturması lazım. Kasıt var mı yok mu? ‘Ahmak’ kelimesini şöyle düşünelim. Hakaret anlamını oluşturabilmesi için hangi ortamda, kime söylendiği belirgin olması lazım. Burada eğer bu söylediğiniz hem yasal unsurları itibariyle kullandığı terimler suç oluşturuyorsa orada hareket serbestliği yoktur.
Çok erken yorumlar yapılıyor. Bu karar benim için sürpriz oldu. Çok ağır bir karar. Yargı sürecini beklemek lazım. Henüz devam etmekte olan yargı süreciyle bu kadar adalete, yargıya itiraz bence çok erken. Gerekçeli kararı merakla bekliyorum.
Öte yandan "İstinaf mahkemesi kararı bozarsa ne olacak?" sorusunu yanıtlayan Kuran, "Dosya mahkemeye geri döner, gerekirse düzeltme de yapar. Yani beraatine karar verebilir. Eğer istinaf, bugün verilen kararı onarsa müdafilerin Yargıtay'a gitme imkanları var" dedi.
BAYRAKÇI: SİYASETE YANSIMASINI GÖRECEĞİZ
Kamuoyu araştırmacısı Hakan Bayrakçı ise kararı “Siyasete direkt etki edecek bir sonuç var ortada. Yargılanan kişi özel bir pozisyonu olan kişi. Sadece İBB başkanı değil potansiyel cumhurbaşkanı adaylarından biri. Bu tür kararlar hele bu aşamada tezahür etmesi halinde siyasetçiye büyük avantajlar sağlar. Diğer bir değişle hayat öpücüğüdür. Hukuken dinlediğimiz kadarıyla bir takdir hakkı kullanılmış. Biz siyasete yansımasını konuşuyoruz. Sadece siyaseten değil birçok anlamda da yanlış bir karardır. Bunun siyasete yansımasını da göreceğiz” şeklinde değerlendirdi.
BÜLENT TURAN: KESİNLEŞMEYEN BİR KARAR
Canlı yayına bağlanarak kararı değerlendiren AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, "Artık adayların belirlendiği dönemdeyiz, seçimlere doğru gidiyoruz. Türkiye'nin dön dolaş, bu tarz tartışmalarla zaman kaybetmesi, Türkiye için iyi değil" diye konuştu:
Ben bir siyasetçiyim, tüm siyasetçilerle meydanlarda kavga etmeyi, polemik yapmayı tercih ederim. Siyasi olmayan kurumların siyasete müdahale gibi algılanan her türlü anlayışa karşı durmak zorundayım. Siyasilerle ilgili kararlara halk karar verir. Birkaç yayına daha bağlandım, Cumhurbaşkanı da benzer bir ceza aldı deniyor. Cumhurbaşkanının işleriyle bu konunun hiçbir ilgisi alakası yok. Biz de mahkemenin kararlarını zaman zaman eleştiririz ama hareket etmek farklı bir şey. Kesinleşmeyen bir karar olduğunu söylemek isterim. Bugünden yana bir mesele yok.
"DEVAM EDEN BİR SÜREÇ VAR"
Bitmiş olan bir karakteri bu konu tartışmaya açtı. Bizim rakibimiz olmayacak bir kişi bugün tartışılmaya başladı. Ben diyebilirim ki özgürlük istiyorum. Yargıtay'ın kararları başta olmak üzere bakıldığı zaman kamu görevi yapana hakaret var. 'Ceza çok mudur değil midir?' bunlar tartışılabilir. Buradan siyasi bir karar çıkarmanın yanlışını söylemeye çalışıyorum. Orada bir küfür var. Teknik olarak meseleye bakıldığında bu yargının işidir, karara biz saygılıyız. Hiçbir siyasetçi hakarete, küfüre konu olmasa. Neden biz bu saatten sonra mahkeme konusu olalım. Neden biz adam gibi işimizi yapmayalım. Bu partinin il başkanı da küfürlerinden dolayı siyasi yasakla karşılaştı. Devam eden bir süreç var. Ortada herkese suç olarak uygulanan bir durum var.
HAKİMİN DEĞİŞMESİ
Hakimin değişmesinin gerekçeleri nelerdir bunu bilemiyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın şiir okumasıyla bu konunun hiçbir şekilde benzerliği yoktur, gönlüm ister ki hiç kimse siyasetçi olarak bu konularda yer almasın. Kendinizi hakim, savcı yerine koyun. Sizin bağlı olduğunuz kararlar, kanunlar var. Siz de benzer bir karar verirsiniz. Hakim bilirkişiye bağlı değildir ama önemli bir referanstır. Kaç tane bilirkişi var bilmiyorum. Önümde dosyalar var. Yargıtay çok sayıda benzer kararlar vermiş, keşke siyasetçiler bu konulara dahil olmasa.