Güncelleme Tarihi:
Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya Ekrem İmamoğlu katılmadı. Duruşmaya taraf avukatları ve çok sayıda milletvekili de katıldı. Mahkeme hakimi bir önceki celse yapılan reddi hakim talebinin üst mahkeme olan Anadolu 17. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildiğini söyledi. Sanık avukatı Kemal Polat hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmediklerini belirtti. Kemal Bolat beyanının devamında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun tanık olarak dinlenmesini ve hazır bulunan tanıkların da dinlenmesini talep etti. Mahkeme hakimi hazır bulunan tanıkların dinlenmesine karar verdi.
TANIKLAR DİNLENDİ
Tanık olarak dinlenen Murat Ongun, "Olayın olduğu gün sayın başkanımızla bir aradaydık. Ben başkanımızın basın danışmanı olduğum için medya ilişkilerini ben kuruyorum. Toplantı esnasında çok sayıda gazeteci arkadaşımız İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun İBB başkanına 'Ahmak' dediğini söylediler. Bu konuda Ekrem İmamoğlu'nun ne söylediğini sormak istediklerini söyledi. 'Bu çok yakışıksız bir ifade buna cevap verelim' dedi. Ardından gazeteci arkadaşları arayıp davet ettim. Gazeteciler de sordukları soruda İçişleri Bakanını işaret ederek sordular. Ekrem Bey de soruya cevap verdi. Sonra toplantıya devam ettik. Ben Ekrem Bey'e 'çok ağır mı konuştunuz' diye sordum. Ekrem İmamoğlu da 'az bile söyledim' dedi. Bildiklerim bunlar. YSK'ya yönelik herhangi bir söz söylediğini duymadım. Bütün seçim sürecinde yanındaydım. Bu konudaki hedef açıklamaları siyasi kişilere yönelikti. YSK'ya yönelik her hangi bir söylem olmadı" dedi. Tanık olarak dinlenen Necati Özkan ise, "Zaten ertesi gün bütün gazetelerde bütün başlıklar söyledi; Ekrem İmamoğlu Soylu'ya cevap verdi şeklinde oldu. Biz bu dava nasıl oldu anlamadık. Anlattığım süreç içerisinde tek bir kez bile YSK veya üyelerinin konusu dahi geçmedi. Çünkü fotoğraf çok netti" diye konuştu.
SAVCI MÜTAALASINI TEKRARLADI
Tanık beyanından sonra söz alan sanık avukatları daha sonra yazılı beyanda bulunacaklarını söyledi. Sanık avukatı Kemal Polat İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun tanık olarak dinlenmesi tekrar talep etti. Cumhuriyet savcısı, tanık beyanlarına diyeceklerinin olmadığını söyledi. Savcı, Süleyman Soylu'nun tanık olarak dinlenilmesi talebine ilişkin söyleyeceklerinin olmadığını ifade etti.
Süleyman Soylu'nun tanık olarak dinlenilmesi talebi mahkeme tarafından reddedildi. Cumhuriyet savcısı önceki celse mütalaa verdiğini belirterek, verilen mütalaadaki 4 yıl 1 ay hapis cezası istemini tekrarladı. Söz verilen sanık avukatları mütalaaya karşı savunma yapmak için makul bir süre istedi. Mahkeme, mütalaa için istenen ek süre talebinin geçen süre içerisinde zaman olduğunu belirterek reddetti. Sanık avukatları makul süre talebinin yerinde görülerek savunmalarının hazırlamaları için duruşmaya saat 16.00'ya kadar ara verdi.
ARANIN ARDINDAN KARAR AÇIKLANDI
Verilen aranın ardından İmamoğlu'nun avukatı Kemal Polat söz aldı. Savunma yapan avukatlar Ekrem İmamoğlu'nun sözlerinin Süleyman Soylu'ya yönelik olduğunu YSK'ya yönelik olmadığını belirterek, beraat talep etti. Kararını açıklayan mahkeme, sanık Ekrem İmamoğlu'na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verdi. Mahkeme ayrıca Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi gereğince siyasi yasak uyguladı.
İDDİANAMEDEN
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, 31 Mart 2019 tarihinde yapılan İBB başkanlığı seçiminin 6 Mayıs'ta iptal edildiği, yenilenen seçimde Ekrem İmamoğlu'nun seçildiği, 4 Kasım tarihli basın açıklamasında YSK üyelerine hakaret ettiği öne sürülüyor. İddianamede İmamoğlu'nun 'Kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen zincirleme hakaret' suçundan 1 yıl 3 ay 15 günden 4 yıl 1 aya kadar cezalandırılması isteniyor. İddianamede dönemin YSK Başkanı Sadi Güven'in de aralarında olduğu 11 kişinin mağdur olduğu belirtiliyor.
AVUKAT SARI'DAN İLK DEĞERLENDİRME
Kararı CNN Türk canlı yayınında değerlendiren Avukat Mehmet Sarı, "Karar kesinleşmeden TCK'daki maddenin uygulanması mümkün değil. Dosyanın kesinleşmesi gerekiyor, siyasi yasak hali mümkün değil. Suçun niteliği bakımından İstinaf Mahkemesi ve temyiz aşamaları tüketildikten sonra karar kesinleşmiş olacak. Bir davanın Asliye Mahkemesi'nde 1 ay içerisinde gerekçeli kararının yazılması ve temyiz süresiyle birlikte normal şartlarda 3 ay içerisinde tamamlanacağını düşünüyorum. Kanunen gerekçeli kararın yazılması için 1 ay tanınıyor. Mahkeme uygun gördüğü süre içerisinde taraflara tebliğ ediyor ve İstinaf yolu açılmış oluyor. Mevcut yürüyen davalardaki örneklere bakıldığında İstinaf 1 yıl içinde kesinleştirilmesinin mümkün olmadığı, İstinaf ve temyiz aşamalarının birlikte değerlendirildiğinde kararın kesinleşmesinin daha uzun sürmesi beklenir. Karar kesinleştikten sonra belediye başkanlığının düşmesi yoluna gidilecek" dedi.
BU VİDEO İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR