Güncelleme Tarihi:
Erdoğan, partisinin Balıkesir Stadyumu'nda düzenlenen mitinginde konuştu. Balıkesir'in denizi, yeşili ve insanıyla ayrı bir güzel olduğunu ifade eden Erdoğan, "İki keklik bir dereden su içer. Dertli de keklik dertsizlere dert açar. Buna da yanık sevda derler, tez geçer." diyerek Balıkesir türküsünden sözler okudu.
Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bizim sizlere sevdamız geçmez. Allah ömür verdikçe biz sizleri seveceğiz ve sizlere hizmet edeceğiz çünkü biz dertliyiz. Bizim bir davamız var, bir hayalimiz var. Biz millet olarak bu topraklarda hep güzel başlangıçlar yaptık. Malazgirt'te Sultan Alparslan ile güzel bir başlangıç yaptık, İznik'te Selçuklu ile güzel bir başlangıç yaptık, Söğüt'te Osmanlı ile güzel bir başlangıç yaptık, Ankara'da Cumhuriyet ile güzel bir başlangıç yaptık, 1950'de çok partili hayata geçerek güzel bir demokrasi başlangıcı yaptık. 16 yıl önce AK Parti ile demokrasi ve kalkınma yolunda güzel bir başlangıç yaptık, 15 Temmuz'da milletimizle birlikte istiklalimize ve istikbalimize sahip çıkmak konusunda güzel bir başlangıç yaptık.
Şimdi de 24 Haziran'a yeni yönetim sistemimizle güzel bir başlangıç yapmaya hazırlanıyoruz. Şimdi sizlere soruyorum, 24 Haziran'da güçlü Meclis için cumhurbaşkanlığında şahsımı, Mecliste AK Parti'yi desteklemeye hazır mıyız? 24 Haziran'da güçlü hükümet için cumhurbaşkanlığında şahsımı, Mecliste AK Parti'yi desteklemeye hazır mıyız? 24 Haziran'da güçlü Türkiye için cumhurbaşkanlığında şahsımı, Mecliste AK Parti'yi desteklemeye hazır mıyız?"
Erdoğan, vaktin birlik vakti olduğunu vurgulayarak, "Vakit Balıkesir vakti, vakit Türkiye vakti. Unutmayın, yaparsa yine AK Parti yapar. İnşallah sizlerin desteğiyle, irade, erdem ve cesaretle Türkiye şahlanacak." diye konuştu.
BALIKESİR'E YAPILAN YATIRIMLAR
Balıkesir'in Türkiye'nin vitrinlerinden biri olduğunu belirten Erdoğan, bunun için son 16 yılda yapılan yatırımlar hakkında bilgi verdi.
Erdoğan, 25 katrilyon değerinde Balıkesir'e yatırım yapıldığını ifade ederek, sözlerine şöyle devam etti:
"Konuşuyorlar. Laf ola beri gele. Bunlar daha çırak bile değil, çırak. Biz, yol aldık, yol. Çıraklığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesinde bıraktık. Ondan sonra Başbakanlıkta kalfalık, cumhurbaşkanlığında ustalık ve muhteşem kadromuzla hamdolsun Türkiyemizi muassır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıdık. Eğitimde 3 bin 250 adet yeni derslik, 4 bin 476 yatak kapasiteli yükseköğrenim yurdu yaptık Balıkesir'e. Şehir hastanesi konforunda bin yataklı devlet hastanesini yaptık. 24'ü hastane olmak üzere toplam 57 adet sağlık tesisi yaptık. TOKİ vasıtasıyla Balıkesir'e 7 bin 330 konut yaptık. 2002 yılına kadar Balıkesir'de ne kadar bölünmüş yol vardı, biliyor musunuz? 76 kilometrecik. Biz buna 16 yılda 513 kilometre bölünmüş yol ilave ettik. Halep oradaysa, arşın Balıkesir'de. Toplam maliyeti 1,5 milyon katrilyon lira olan 15 adet yol projemizin yapımı da devam ediyor."
"Marifet iltifata tabidir, öyle mi? İltifatı olmayan marifet zayidir." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz, başında bu kardeşinizin olduğu AK Parti hükümetlerinde İstanbul-İzmir otoyolu aynı zamanda bir Balıkesir projesi değil mi? Artık siz İstanbul'dan Balıkesir'e bu İstanbul-İzmir otoyolundan gelmeyecek misiniz? O uzun yollar kısaldı mı? Biliyorsunuz biz, Ferhat ile Şirin gibi dağları deldik, Şirin'e ulaştık. İşte Şirin burada." ifadelerini kullandı.
Köprülerin de yapıldığını anımsatan Erdoğan, İstanbul-İzmir Körfez geçişinde Osmangazi Köprüsü'nün inşa edildiğini anlattı.
Erdoğan, milletle gurur duyduğunun altını çizerek, "Arkamızda bizim bu aziz milletimiz oldukça sırtımız yere gelmez. Öyle siz 'Hans şunu söylemiş, George şunu söylemiş' takmayın kafanıza. Mehmet ne söylemiş, Ahmet ne söylemiş, Ayşe, Fatma ne söylemiş, buna bakın." dedi.
İstanbul-İzmir arasındaki projenin 106 kilometrelik kesiminin Balıkesir'in il sınırları içinde yer aldığını anlatan Erdoğan, "İçinde ne var biliyor musunuz? 9 adet viyadük var. Bu kesimin tamamında çalışmalar sürüyor. Tamamlanan bölümlerini de etap etap açıyoruz." dedi.
Erdoğan, bir diğer önemli projenin de Kınalı-Tekirdağ- Çanakkale-Balıkesir otoyolu olduğunu söyledi.
Bazı cumhurbaşkanı adaylarının yatırımları durdurucağını söylediğini anımsatan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Biz diyoruz ki Kanal İstanbul, o diyor ki ben niye Kanal İstanbul'u yapayım ki para yok ki diyor. Bunlar milli bütçenin dışındaki imkanlarla neler yapılabileceğini bilmeyecek kadar cahiller. Bunlar kör cahiller. Biz Marmaray'ı nasıl yaptıksak, Avrasya Tüneli'ni nasıl yaptıksak, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü nasıl yaptıksak, Osmangazi Köprüsü'nü nasıl yaptıysak, Ovit Tüneli'ni nasıl yaptıysak, yapıyorsak aynı şekilde İstanbul-İzmir Otoyolunu da böyle yapıyoruz. Şu anda Kanal İstanbul ile ilgili de biz teklifleri topluyoruz. Ama bunlar bu işlerden anlamaz. Bunlara sor PPP nedir bilmez. Bunlara sor, kamu-özel ortaklığı nedir bilmez. Ama biz bütün bu yöntemleri kullanarak hamdolsun bu hizmetleri yaptık."
1915 Çanakkale Köprüsü ile İstanbul'u Trakya üzerinden kuzey Ege'ye bağlayacaklarını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gel bakalım onu da durdur, onu da engelle. Senin ona ömrün yetmez, ömrün. Evelallah benim Ayşe kardeşlerim, Fatma kardeşlerim, Ahmedim, Mehmedim 24 Haziran'da sandıkta size öyle bir Osmanlı tokadı atacak ki buna fırsat bile bulamazsınız. Biz süratle inşallah 18 Mart Çanakkale Köprüsü ile de Trakya üzerinden inşallah Balıkesir'e gelişi halledeceğiz. Otoyol Balıkesir'de İstanbul-İzmir Otoyoluna bağlanacak. Halen Çanakkale 1915 Köprüsü ve bağlantı yollarıyla birlikte 101 kilometrelik Malkara-Çanakkale bölümünün yapımı sürüyor. Bu projeyle Balıkesir'in yanı sıra İzmir, Aydın, Antalya gibi turizm merkezlerinin Avrupa ülkeleriyle arasındaki mesafe de kısalıyor."
"BUGÜNE KADAR HİÇBİRİNE 'EYVALLAH' DEMEDİK"
"Siyasette rekabet iyidir. Tabi bu rekabetin milletimize, memleketimize daha çok hizmet vermek için yapılıyor olması gerekir. Türkiyemizi özellikle 1994 yılındaki İstanbul Belediye Başkanlığımızdan biliriz. Ne söylediğimizi, ne yaptığımızı nelerle ve kimlerle mücadele ettiğimizi sizler iyi bilirsiniz. Ülkemizi bugüne getirene kadar, vesayet odaklarından terör örgütlerine, darbecilerden uluslararası güçlere kadar çok farklı kesimlerin saldırılarına maruz kaldık." diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Davos'ta 'one minute' dedik, dünya hareketlendi. Ardından 'dünya beşten büyüktür' dedik, yine dünya hareketlendi. Niye? Çünkü bir adaletsizlik vardı, bir haksızlık vardı. Niye 'one minute' dedik. Çünkü oradaki moderatör terbiyesizlik yapıyordu. Çünkü o çocukları öldürmesini gayet iyi bilen siyonistlere karşı oradaki temsilcisini savunuyordu. Biz o çocukları öldürenlere karşı dik durmak zorundaydık. Biz kim olursa olsun her zaman haklının, hakikatin yanında olacağız. Bugüne kadar hiç birine 'eyvallah' demedik. Önce Allahımıza güvenerek, ardından milletimize el ele gönül gönüle vererek hepsinin de üstesinden geldik. Ülkemizde demokrasinin standartlarını yükseltirken, ülkemizi üç buçuk kat büyütürken sadece ve sadece milletimizin gözüne baktık. İcazeti de iradeyi de tasdiği de asla başka yerde aramadık. Kimseyi yerinden etmek için milletimize hizmet etmek için vazifeye talip olduk."
"O MU İDARE EDECEK O MU İDARE EDECEK BELLİ DEĞİL"
Erdoğan, diğer cumhurbaşkanı adaylarının söylemlerini eleştirerek, "Ülkemizin menfaatine, milletimizin hayrına bir şey söylediklerini duyanınız var mı?" diye sordu.
Ana muhalefet partisinin cumhurbaşkanı adayının farklı seçim bildirgesini açıklayanın ise farklı kişi olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şunları söyledi:
"Nasıl iş bu? Cumhurbaşkanı adayı kös kös oturuyor, genel başkanları çıkmış proje açıklıyor. Ya, o mu idare edecek memleketi. Eğer o idare edecekse Bay Kemal aday olsaydı, niye olmadı? Adayları, 'Bir kere çıktın yenildin, iki kere çıktın yenildin, üç kere çıktın yenildin, dört kere çıktın yenildin, yenildin, yenildin, yenildin hala duruyorsun' diyordu. Sonunda aday oldu, şimdi de beyannameyi o açıklıyor. Niye cumhurbaşkanı adayınız açıklamıyor da o açıklıyor. Projeler kimin projesi? Cumhurbaşkanı adayının projeleri nerede? 'Yok.' O mu idare edecek o mu idare edecek belli değil. Kaybedeceğini bildiği için milletin karşısına aday olarak çıkmaya yüreği yetmeyen ana muhalefetin başındaki zat, partisinin koltuğunu da bırakmadığı için işte bu garabetleri yaşıyoruz. Davulu birinin boynuna asıp tokmağı diğerinin eline vererek ülke yönetmeye talip olunur mu? Partinizi emanet etmediğiniz kişiyi milletin karşısına çıkartıp, Türkiye'yi buna emanet edin... Bu nasıl bir iştir. Türkiye, sizin partinizden daha mı kıymetsiz, siz milletle dalga mı geçiyorsunuz. Bu kafaya zaten milletimiz ülkeyi emanet etmez de olan demokrasimize olur.
"MUHALEFET PARTİSİ, İLKOKUL MÜSAMERESİ KIVAMINDA OYUNLARLA YÖNETİLİYOR"
CHP'nin tutumunu eleştirerek "Ülkenin ana muhalefet partisi, ilkokul müsameresi kıvamında oyunlarla yönetiliyor." diyen Erdoğan, Balıkesirlilerden 24 Haziran'da tercihlerini güçlü Meclis'ten, güçlü Hükümet'ten, güçlü Türkiye'den yana kullanmalarını istedi.
"Hanım kardeşlerim kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Gençler, lise, üniversite arkadaşlarınızın tamamına bu bilmediklerini anlatmaya var mıyız? Ana kademe, süratle şu kalan günlerde her yeri dolaşmaya var mıyız?" diye soran Erdoğan, "evet" karşılığını alınca, "Balıkesir'den patlama bekliyoruz." dedi.
"Gökten ne yağar ki yer kabul etmez" diye güzel bir sözün olduğunu hatırlatan Erdoğan, referanslarının geçen 16 yılda yaptıkları olduğunu bildirdi.
Erdoğan, bununla yetinmeyip gelecek 5 yıl için binlerce proje arasından seçip beyannamelerine aldıkları 146 projeyle milletin karşısına çıktıklarını, eğitimden sağlığa, kültürden spora, ulaştırmadan savunma sanayine, şehircilikten tarıma kadar her alanda Türkiye'yi 2023 hedefleriyle buluşturacak projeleri 25 Haziran'dan başlayarak, titizlikle hayata geçireceklerini vurguladı.
Bu projelerin bir kısmının hazırlıklarının tamamlandığını, sadece uygulamasının kaldığını belirten Erdoğan, bir kısmının hazırlıklarına ise şimdiden başladıklarını kaydetti.
"Türkiye öyle atarak tutarak, yalan yanlış bir sürü şeyi arka arkaya sıralayarak yönetilebilecek bir ülke değildir." diyen Erdoğan, ülkenin ekonomisinden, maliyesinden, kamu kuruluşlarından, özel sektörden haberi olmayanların yaptıkları şovların sadece kendilerini gülünç duruma düşürdüğünü belirtti.
"AMERİKA'DAN ARAYIP İŞLETMİŞLER"
Yerli marka otomobil projesinin ne olduğuna dair hiçbir fikri olmayan bir zatın çıkıp, "Ben, bu projeyi iptal ettireceğim." dediğini aktaran Erdoğan, "Sebep olarak da benimle ilgili ne diyor? '20 yıl geride kalmış bir proje' diyor. Halbuki bu işi takip eden bakanlığımıza veya projede yer alan firmalardan birine gitse, yerli marka otomobil projesinin geleceğin teknolojisine göre tasarlandığını öğrenecek. Ama onun derdi zaten bu değil. Çünkü bunlar sadece yıkmayı bilir, yasaklamayı, engellemeyi bilir. Yapmaktan, ön açmaktan hiç anlamazlar." diye konuştu.
Türkiye'ye otomotiv ihracatından giren rakamın 30 milyar doların üzerinde olduğuna işaret eden Erdoğan, şunları söyledi:
"Ben ne diyeyim? Bunların ismini anmak bile bana zor geliyor. Bilmiyorlar. Bunlara 5 tane koyun verin, kaybedip gelirler. En çok da gönül yıkmayı bilirler. İşlerine gelmeyince önlerine çıkana bağırır, çağırır, hakaret eder, sonra da hiçbir şey yokmuş gibi sırıtarak yollarına giderler. Aynı kişiyi Amerika'dan telefonla arayıp işletmişler. Ondan da haberi yok. Çok enteresan. Söylediği tüm bilgiler, tüm rakamlar yanlış. Bak yine söylüyorum bu meydandan, eğer samimiysen, eğer dürüstsen Milli İstihbarat Teşkilatımıza başvur. Sana bu bilgiyi aktaran kim, Amerika mı, Amerika'nın yetkilileri mi? Söyle, açıkla. Yalan söylüyor. Yok böyle bir şey. Sen kimsin ki Amerika'nın yetkili mercileri sana böyle bir bilgiyi verecek? Hayatları böyle."
"HAYATI YALAN ÜZERİNE KURULU"
"Türkiye'yi yönetmeye talipler ama internetten buldukları yalanlarla, iftiralarla dolu haberler üzerinden seçim kampanyası yürütüyorlar. Ve bizim FETÖ ile ilgili Amerika'ya verdiğimiz 85 koli ile ilgili 'gazete küpürleri' diyor. Zavallı." diyen Erdoğan, Adalet Bakanlığı'nın bütün resmi tutanaklarının o kolilerin içinde olduğunu vurguladı.
Erdoğan, bu resmi tutanakların yanında gazete küpürlerinin de bulunduğunu belirterek, "Adamların hayatı yalan üzerine kurulu." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu görüşlerini paylaştı:
"Bir yanda genel başkanlık koltuğunda oturan aslı, diğer yanda sahaya sürdükleri karikatürü gece gündüz aynı yalanları tekrarlayıp duruyorlar. İnşallah yeni dönemin ülkemize en büyük kazanımlarından biri de işte bu köhne siyaset anlayışını kökünden kazıyıp atmak olacak. Yarın akşam inşallah Show Tv'de genişçe bazı şeyleri belgeleriyle de açıklayacağım. Cumhurbaşkanı olarak ülkeyi yönetmeye talip olan hiç kimse öyle boş atıp, dolu tutma hesabıyla milletimizin karşısına çıkamaz. Çünkü artık yüzde 15'le, yüzde 20 ile ülkeyi yönetme imkanı tamamen ortadan kalkıyor. Halkın en az yüzde 50'sinin desteğini almak öyle kolay olmayacak. 24 Haziran eski yönetim sistemiyle birlikte eski devir siyasetinin ve siyasetçilerinin de tarihe karıştığı gün olacaktır."
"YENİ DÖNEMDE TERÖRİST SEVİCİLERE YER YOK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yeni dönemde bozgunculara, terörist sevicilere, ülkesini dışarıda kötüleyenlere, sadece takoz olmayı siyaset sananlara yer yok." diye konuştu.
Yeni dönemin millete söyleyecek sözü olanın, sunacak projesi olanın dönemi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Artık dönem milleti değerleriyle, tarihiyle, kültürüyle, beklentileriyle dalga geçenlerin değil, bunlara saygı duyanların olduğu dönemdir. Artık dönem millete hizmet edebilecek siyasetçilerin, kadroların dönemidir." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünün kendileri için anlamlı bir gün olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"27 Mayıs, yani Türk demokrasinin kara günlerinden biri. Bundan tam 58 yıl önce bugün milletin oylarıyla iş başına gelen bir hükümet darbeyle devrildi. Darbeciler sadece milli iradeyi çiğneyip geçmekle kalmadılar, tarihimizin en utanç verici cinayetine de imza attılar. Türkiye'nin Başbakanı, tamamı uydurma, tamamı deli saçması iddialarla idam sehpasına çıkartıldı. Menderes'i asanlar ilmeği sadece onun boynuna değil tüm milletimizin iradesine de geçirdiler. İşte o zaman da yine bunların arkasında CHP zihniyeti vardı."
Merhum Başbakan Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu'yu rahmetle yad eden Erdoğan, "Şehit Başbakan Menderes ve aziz arkadaşlarının aziz hatıraları demokrasimize niçin daha çok sahip çıkmamız gerektiğinin cevapları olarak milletimizin vicdanında ve kalbinde yaşamayı sürdürecektir. Türkiye'de darbeler asla rastgele yapılmaz, hepsinin bir sebebi vardır, hatta hepsinin sebebi aynıdır. Türkiye ne zaman demokraside ve ekonomide atağa kalksa hemen önce zemini hazırlanıyor ardından bir darbeyle, muhtırayla önü kesiliyor." değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, Menderes'in idamının ardından 1970'te, 1980'de, 1997'de bunun yaşandığını belirterek, "AK Parti döneminde de 27 Nisan 2007'de elektronik muhtırayla başlayan, 17-25 Aralık'ta emniyet-yargı darbe girişimiyle süren ve 15 Temmuz'da darbe girişimiyle kanlı bir şekilde zirveye ulaşan benzer sıkıntılara maruz kaldık. Ama artık devir eski devir değil. 15 Temmuz'da ne oldu? F16'larla saldırdılar, helikopterlerle saldırdılar, tanklarla, toplarla saldırdılar ama benim milletim onların önünde eğilmedi. 'Ne dedi?' İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür, imansız olan paslı yürek sinede yüktür." diye konuştu.
Vatandaşların "Dik dur, eğilme, bu millet seninle" şeklindeki tezahüratları üzerine Erdoğan, "Kardeşlerim, şunu unutmayın. Bugüne kadar bu kardeşiniz ve bizler beşer planında hiçbir gücün önünde eğilmedik. Biz sadece ve sadece Rabbimizin huzurunda rükuda ve secdede eğiliriz. Bunu böyle bilin." karşılığını verdi.
İçeriden yıkılamayan Türkiye'yi dışardan kuşatma çabalarını da aynı projenin bir çabası olarak gördüğüne dikkati çeken Erdoğan, "Bizim dönemimizde geçmişten farklı olarak teşebbüse geçtiler ama neticeye ulaşamadılar. Milletimizle birlikte, sizlerle birlikte bu teşebbüslerin hepsini de bozguna uğrattık. Artık şu gerçeği görmemiz lazım. Madem bu sistem sürekli darbe, muhtıra, vesayet üretiyor, öyleyse değiştirmemiz lazım. Bunu da yerli ve milli bir anlayışla gerçekleştirmemiz gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
"MESELE TÜRKİYE'NİN ÜLKESİ VE MİLLETİYLE BİRLİĞİ, BERABERLİĞİ, GELECEĞİ MESELESİDİR"
Türkiye'nin bugünlere durduk yere gelmediğini, bunun bir geçmişinin bulunduğunu ifade eden Erdoğan, "Bu arayışın birkaç asırlık bir mazisi var. Yakın dönemde de 2007 yılında başlamış bir süreç var. Her biri ayrı ayrı üzerinde düşünülmesi, tartışılması, araştırılması gereken nice hadiseleri ardı ardına yaşadık. Birileri konuyu hep şahsileştirmeye çalışsa da inanın bana mesele Ahmet, Mehmet meselesi değil, mesele Türkiye'nin ülkesi ve milletiyle birliği, beraberliği, geleceği meselesidir." diye konuştu.
Rabia işareti yaparak, vatandaşlarla "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" ifadelerini söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu dört ilkeye sıkı sıkı sahip çıkmadan geleceğimize güvenle bakamayız. Türkiye'nin başında dolanan kara bulutları ancak bu şekilde dağıtabiliriz ama bunun için de ne yapacağız? Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Kardeşlerim, unutmayın, hepimiz toptan, sımsıkı Allah'ın ipine sarılarak bir olacağız ve bunu başardığımız anda bizi kimse yıkamaz. Ama gel görki bakıyorsun Müslüman Müslüman kanı emiyor. İşte Yunus'un dediği gibi, biz yaratılanı yaratandan ötürü seveceğiz, buna dikkat edeceğiz."
"Şimdi yeni bir yolun başlangıcındayken erdem, irade ve cesaretle Türkiye şahlanacak diyoruz." ifadesini kullanan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Yeni yönetim sistemimizi milletimizin bu şahlanışını kolaylaştıracak en önemli imkan olarak görüyoruz. Geçtiğimiz 16 yılda yaşadıklarımızdan elde ettiğimiz tecrübeler ışığında yeni yönetim sistemimizin imkanlarını en iyi şekilde kullanarak ülkemizi hedeflerine ulaştırmak istiyoruz. Bunun için 24 Haziran'da bizi hem cumhurbaşkanlığında hem de Meclis'te en güçlü şekilde desteklemenizi istiyoruz.
Biliyorsunuz, seçimlere Cumhur İttifakı ile gidiyoruz. Bunun için yerli ve milli siyaset ülkemizi demokraside ve ekonomide güçlendirecektir. Partimize adını verdiğimiz adalet ve kalkınma kavramları siyasetimizin ruhunu ifade ediyor. Bugüne kadar attığımız adımlarla siyaseti normalleştirmeyi, milletimizin arasındaki kardeşliği yüceltmeyi, ülkemizi her alanda muasır medeniyet seviyesinin üzerine taşımayı hedefledik. En zor şartlarda dahi demokrasiden, hukuk devletinden, milli iradenin üstünlüğü anlayışından taviz vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz. AK Parti'nin 16 yıllık iktidarında tek bir Allah'ın kulu çıkıp bireysel özgürlüğünün sınırlandığını, haklarının elinden alındığını, zulme maruz kaldığını söyleyemez."
"İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" dediklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşlara, "Balıkesir, milletimizin birliğini, dirliğini daim kılmak için 24 Haziran'da güçlü Meclis çağrımıza destek veriyor musunuz? Bayrağımızın göklerde hep dalgalanması, ezanlarımızın semalarda hep yankılanması için güçlü hükümet çağrımıza destek veriyor musunuz? Devletimizin hep payidar olması, yurdumuzda güven ve huzur içinde ilelebet yaşayabilmesi için güçlü Türkiye çağrımıza destek veriyor musunuz? Öyleyse vakit birlik vakti diyor muyuz? Vakit Balıkesir'den yükselen bu sesle Türkiye vakti diyor muyuz?" diye sordu.
Vatandaşlardan olumlu yanıt alması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Öyleyse bu iş Allah'ın izniyle bitti." dedi.
Konuşmasının sonunda vatandaşlarla "Beraber yürüdük biz bu yollarda" şarkısının sözlerini söyleyen Erdoğan, "Gününüz kutlu olsun, Ramazanı Şerifiniz mübarek olsun. 24 Haziran şimdiden hayırlı olsun diyorum." dedi.
NOTLAR
Miting alanında "Kurtlar sofrasında bir yiğit asla yalnız yürümeyeceksin", "Seni yedirmeyeceğiz" ve üzerinde Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin fotoğraflarının yer aldığı "Cumhur İttifakı Millet Aklı" yazılı pankartlar dikkati çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından AK Parti Balıkesir milletvekili adaylarıyla vatandaşları selamladı.