Güncelleme Tarihi:
İşte Erdoğan'ın sözleri:
"Yiğitler kahramanlar şehri Isparta, seni bir kez daha saygıyla selamlıyorum. Muhteşem bir kalabalık hemen şuracıkta bizi selamladılar. Bizi coşkuyla bağırlarına basan tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum. Rahmetiyle gönüllerimize huzur katan Ramazan-i şerifinizi tebrik ediyorum. Peygamber efendimizin 'ümmetimin ayı' diye müjdelediği bu mübarek ayın ülkemiz, milletimiz ve tüm kardeşlerimiz için hayırlara vesile olmasını Allah'tan diliyorum.
Hükümetine geleceğine sahip çıkan bir Isparta görüyorum. 24 Haziran'da 'vakit Türkiye vakti' diye haykıran bir Isparta görüyorum. Sormak istiyorum. 24 Haziran'da irade, erdem ve cesaretle Türkiye'yi şahlandırmaya hazır mıyız? 24 Haziran'da cumhurbaşkanlığında şahsımı, Meclis'te AK Parti'yi desteklemeye var mıyız? Güçlü bir Türkiye'nin yolunu açıyor muyuz? İnşallah iyi olacak. Isparta'da bu iş Allah'ın izniyle bitti.
'ASLA ÇALIŞMAKTAN KORKMADIK'
Bilmeyenlere bildiklerinizi anlatacaksınız. Allah'ın takdiri, aziz milletimizin teveccühüyle 16 yıldır milletimize hizmet ediyoruz. Milletimizin refahı için gayret gösteriyoruz. Ispartamız gelişsin, güçlensin, tarımda, eğitimde, sağlıkta, turizmde hak ettiği konuma gelsin diye 2002 Kasım'ından beri aralıksız ter döküyoruz. Bugüne kadar asla çalışmaktan yorulmadık.
Makamların mevkilerin koltukların bizi hedefimizden saptırmasına asla fırsat vermedik. 16 yıl önce iktidara gelirken nasıl heyecanlıysak bugün de bu meydanda inanın ilk günkü gibi heyecanlıyız. İlk günkü aşkla, 81 milyonun her bir ferdine ayrım yapmadan hizmet götürüyoruz.
Türkiye pek çok rekora imza attı. Yatırımlarda, ekonomide, sağlıkta cumhuriyet tarihinin en büyük hamlelerini gerçekleştirdik. Eğitimde anlatmama gerek var mı? Kitaplarımız ücretsiz, okullarımız fiziki mekanlar olarak gayet iyi.
"4 BİN 480 TERÖRİSTİ ETKİSİZ HALE GETİRDİK"
İçerden ve dışardan gelen onca saldırıya rağmen, birlik, beraberlikten ve kardeşlikten asla taviz vermedik. Türkiye dosta güven aşılarken, hasımlarının da yüreklerine korku sardı. Şimdi size son rakamı vereceğim, Afrin'de en son olarak geldiğimiz nokta şu anda 4 bin 480'ini etkisiz hale getirdik. Kuzey Irak'ta 419 teröristi etkisiz hale getirdik. Yurt içinde 405 teröristi etkisiz hale getirdik.
"BİR NUMARA TÜRKİYE"
Çıraklarla mıraklarla bu iş olmaz. Bu iş kürekle mürekle olmaz. Bunlar 'Afrin'de ne işiniz var' diyordu değil mi? Biz ne dedik? Bizim ülkemizin sınırlarını taciz edenlere biz asla dur durak bilmeyiz. Üzerine gideriz. Türkiye'nin dost elinin sıcaklığını bilen herkes ülkemizin selameti için dua ediyor. Dünyadaki fakir fukara ülkelere elini uzatan birinci ülke neresi biliyor musunuz? Türkiye. Amerika birinci gözüküyor ama gayri safi milli hasılaya göre bir numara Türkiye. Verdikçe zenginleşiyoruz, büyümede 7,4 ile dünyada bir
"BİZİ KURLA VURAMAZSINIZ"
Çıkmış birileri, kurmuş şuymuş buymuş. Geçin o işleri. Kurla murla bizi vuramazsınız. Bu manipülasyonlarla bizi vuramazsınız. Çıkmış birisi de diyor ki "Biz Kanal İstanbul'u yaptırmayacağız" Öbürü diyor ki "Yatırımları durduracağız" Ya diyor "senin bütçen boş" diyor. Ya sen anlamazsın ki bu işten. Ekonomi bizim işimiz. Kaynakları çeşitlendirerek bu yatırımları biz yaptık biz. Bunlar ne derse desin biz yatırımlara devam edeceğiz.
"DÜNYAYA ÖRNEK OLDUK"
Diyor ki, "Erdoğan Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaptı, 'ben de dördüncüyü yaptırım.' Ya senin ne haddine? Ne haddine? Bir taraftan şunu yaptırmam, bunu yaptırmam diyeceksin. Öbür taraftan 'Ben de dördüncüyü yaptırırım' diyor. Milli bütçede para yok diyorsun. Biz her şeyin bütçedeki parayla yapılmayacağını bilen bir iktidarız. Dünyaya da bunun örneği olduk. Biz geldiğimizde G-20'de miydik ya? Şu anda Türkiye G-20'de.
BİR TANESİ DİYOR Kİ 'CEBİNDE PARAN VAR MI'
Çıkmış bir tanesi diyor ki "Cebinde paran var mı" Ya Ispartalıya sor, Isparta Şehir Hastanesi'nde hayat nasıl diye bir sor. Biz ne dedik?
Ey bay Kemal sen SSK'nın genel müdürü olduğu zaman o hastanelerin durumu neydi be, gel de hastane gör hastane. Hastane görmek istiyorsan Isparta'ya gel. Mersin'e gel. Yozgat'a geldi. Hastane görmek istiyorsan Kayseri'ye gel. Gel de gel.
"GENEL BAŞKAN İLE ZITLAŞTILAR"
Genel Başkan ile de aday önce bir zıtlaştılar. Bir ara ne diyordu? O zaman adaydı, henüz seçilmemişti "Bir girdin kaybettin, iki girdin kaybettin, üç girdin kaybettin, dört girdin kaybettin. Beş girdin kaybettin. Kaybettin, kaybettin, kaybettin' Öyle mi? Ama şimdi enteresan. Tamam o güzel de o ne diyor şimdi? Ona böyle bir görevlendirme yaparken de 'gel bakalım Muharrem diyor gel' Bakın ne hale geldiler. İşte 24 Haziran bunlara haddini bildirme günü olacaktır
"YIKMAYI SİYASET ZANNEDİYORLAR"
Ülkemizdeki muhalefet cephesinde bambaşka yeller esiyor. Şahsılar çıkıyor, Türkiye'nin yatırımlarıyla iftihar etmek yerine önemsiz göstermek için çaba gösteriyor. Çok daha iyisini taahhüt etmek yerine yatırımları yıkmaktan, engellemekten bahsediyorlar. Zaten hayatlarınız boyunca böyle geldiniz. Projeleri durdurmaktan söz ediyorlar. Güzel bir sözümüz var 'Tarlada izi olmayanın, harmanda yüzü olmazmış' Bunların da bu ülkede bir dikili ağaçları olmadığı için, yıkmayı, durdurmayı siyaset yapmak zannediyorlar. Böyle köhne bir siyaset anlayışı olabilir mi? Dünyanın hangi ülkesinde hızlı trene karşı çıkan bir muhalefet var?
"BU ÜLKE TESLİM EDİLİR Mİ"
Kafayı Türkiye'nin prestij projelerine takan muhalefete bu ülke teslim edilir mi? Daha şimdiden FETÖ'yü iade etmemek için ipe un serenlerin avukatlığına soyunan birisinden FETÖ ile mücadele etmesi beklenir mi? telefonda kulağına fısıldanan her şeyi doğru sanan birine dış politika emanet edilir mi? Sağlık hizmetinin, doğum öncesinden ölüme kadar zaten ücretsiz olduğundan dahi habersiz birine sağlık teslim edilir mi? Bunları zaten biz ücretsiz yaptırıyoruz. Hedefi,vizyonu olmayanlara hiçbir şey emanet edilmez. Kargadan başka kuş, yıkmaktan başka bir iş bilmeyen muhalefet bu ülkenin yönetimi asla verilmez. Bu çapsız muhalefet anlayışıyla da büyük ve güçlü Türkiye inşa edilmez.
"ONLAR LAF, BİZ İŞ"
Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik. 16 yıldır da bunu yapıyoruz. Bizim siyasetimiz Türkiye'yi asırlardır hayalini kurduğu hedeflere kavuşturma siyasetidir. Biz yıkmaktan değil ülkemize yeni eserler kazandırmaktan bahsediyoruz. Biz el birliği içinde Türkiye'yi şaha kaldırmanın hayalini kuruyoruz. Eserine bakarsınız o kişinin notunu verirsiniz. Ne diyoruz? Yaparsa yine AK Parti yapar. Bizim de en büyük referans kaynağımız sizlere yaptığımız eserlerdir. Son 16 yılda diğer şehirlerimizle beraber Ispartamıza çok önemli eserler kazandırdık. Isparta'ya yaptığımız yatırımların toplam tutarı 11 katrilyon. Birileri laf, laf, laf. Biz iş, iş, iş. Farkımız bu. Ekibimizle çok çok güzel bir kolektif oyun ortaya koyduk. Biz 'ben' anlayışıyla çalışmadık, 'biz' anlayışıyla çalıştık.
"BUNLARA RAHATSIZLIK VERMEYİ SÜRDÜRECEĞİZ"
Bunlar fırsat olsa şehir hastanelerini de yıkar. Böyle bir şey olursa ne yaparsınız? Bunlara hadlerini bildirirsiniz değil mi? Hastanemizden bugüne kadar 1 milyon 200 bin insanımız faydalandı. 3 binin üzerinde bebek dünyaya gözlerini şehir hastanesinde açtı. Gerçekleştirilen 45 bin cerrahi müdahaleyle vatandaşlarımız şifa buldu. Bizim muhalefet şehir hastanelerinden de şikayet ediyor. Onlara tavsiyem, bay Kemal'in SSK müdürü olduğu dönemdeki hastaneleri bir daha inceleyin bakalım. İnşallah önümüzdeki dönemde açacağımız 27 yeni şehir hastaneleriyle bunlara rahatsızlık vermeyi sürdüreceğiz.
Yıkım ittifakının bizi engellemesine, projelerimizi sabote etmesine kesinlikle izin vermeyeceğiz. Şimdi yepyeni bir döneme hazırlanıyoruz. Bu dönem Türkiye'nin şahlanış dönemidir. 24 Haziran seçimleri ülke tarihimizin en önemli seçimidir. Ya evlatlarımıza çok daha müreffeh bir ülke bırakacağız, ya da IMF kapılarında para dilenen eski Türkiye'ye döneceğiz. Bliyorum siz buna müsaade etmezsiniz, kasası boş Merkez Bankası istemezsiniz.
"BUGÜN BORÇ ALAN YARIN EMİR ALIR" DEDİM
Ben bir şey anlatacağım size. Son Davos, o zaman da IMF'nin başında bir Fransız vardı, şimdiki Fransız değil. Oturduk konuşuyoruz. Dedim ki, 'Siz IMF'nin başındasınız. Ben de Türkiye'nin başındayım. Sen paranı alıyor musun, taksitlerini? Alıyorsun. Ama 'Siz bizi siyaseten yönetemezsiniz. Benim yaptığımı yapıp, bizi yönetmeye çalışırsan kapıdan geri dönersin' dedim. Şaşırdı. Dedik ki biz hesabımızı yapıyoruz, bütün borcunu ödedik, bitti. Ondan sonra onlar bizden borç istedi. 5 milyar avro borç istedi. Arkadaşlar sordu 'verelim mi' verin dedim. Bugün borç alan yarın emir alır dedim, dedim verin.
Şimdi ortaya çıkanlar el kol pençe divan, bunların huzurunda böyle dururlar. Ama biz bu ahlakla yetişmedik. Bizim yetişme tarzımız farklı. Allah'ın izniyle bunlara hiç fırsat vermeden, Isparta'nın bugüne kadar olduğu gibi yine kalkınmadan, demokrasiden yana tavır alacağına inanıyorum."
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR