Güncelleme Tarihi:
MERKEZ üssü Gölyaka İlçesi olan deprem büyük paniğe neden oldu. Uykuda depreme yakalanan Düzceliler panik halinde kendilerini sokağa attı. Yüzeye yakın olması nedeniyle sarsıntıyı çok yüksek hisseden Düzceliler, geceyi sokakta geçirdi. Depremin merkez üssüne yakın bölgedeki köylerde ahırlar yıkıldı, aralarında Düzce Adliyesi’nin de bulunduğu bazı binalarda hasar ve çatlaklar oluştu. Gölyaka ilçesi Gaziantep Caddesi’nde 125 yıllık 2 katlı Han Restaurant depremin etkisiyle tamamen yıkıldı. İşyeri sahibi Ahmet Seyok (73), “En büyük şansımız depremin gece olması. Akşam 22.00 gibi olsaydı, içeride en az 30 kişi olurdu. 1999 depreminde herhangi bir hasar almamıştı” dedi.
Düzce’de meydana gelen depremde kent merkezindeki Cedidiye Camisi’nin minberi yıkıldı. 1883 yılında yapılan tarihi caminin diğer bölümleri zarar görmezken, yıkılan minberin sonradan yapıldığı öğrenildi.
ÇADIRLAR KURULDU
5.9’luk depremin ardından yapıları hasar gören ya da yaşadıkları korku nedeniyle geceyi evlerinde geçirmek istemeyenler için çadırlar kuruldu. Kızılay ve AFAD bölgeye battaniye ve çadır gönderdi. AFAD’dan yapılan açıklamada, “Bölgeye 10 bin adet battaniye ile 480 aile tipi, 20 genel maksat çadırı gönderilmiştir. 10 adet mobil baz istasyonu yönlendirilmiştir. Bölgeye 1 mobil koordinasyon TIR’ı ile 1 sosyal çalışma TIR’ı sevk edilmiştir. Gelişmeleri takip ediyoruz” denildi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da halka psikolojik destek sağlamak üzere 10 ekip görevlendirdi. Kızılay da sıcak yemek ve içecek dağıtımı yaptı.
BİRÇOK KENT UYANDI
DEPREM İstanbul, Ankara, Bolu, Sakarya, Kocaeli, Zonguldak, Bartın, Çankırı, Eskişehir, Kütahya, Bilecik, Bursa, Yalova, Tekirdağ ve Edirne’de de hissedildi. Çoğu yüksekten atlamaya bağlı olarak, 1’i ağır 93 kişi yaralandı.
Düzce’de Sevim Çengel (63), kalp krizi geçirerek öldü. Hikmet Çelebi (48) panik içinde evinden çıkmaya çalışırken ayağı takılarak düştü. Başını beton merdiven korkuluklarına çarpan Çelebi, kurtarılamadı.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Düzce’de 1’i ağır 37; İstanbul’da 2, Bolu’da 14, Zonguldak’ta 10, Sakarya’da 26 ve Bursa’da 4 yaralı olduğunu açıkladı. 17 kişinin tedavisi hastanelerde sürüyor.
BEŞİK GİBİ
130’un üzerinde artçı sarsıntı yaşayan Düzceliler günü sokakta geçirdi. Belediye Meydanı’nda ve parklarda kalan vatandaşlara birçok yardım kuruluşu tarafından çorba, çay, yemek ikramlarında bulunuldu. Üniversite öğrencilerinin de korku nedeniyle yurtlarına dönemediği ve bazılarının ise kentten ayrıldığı öğrenildi.
BELEDİYE BAŞKANI ÖZLÜ: KENTİN YÜZDE 80’İ YENİLENDİ
DÜZCE Belediye Başkanı Faruk Özlü, Hürriyet’e şunları söyledi: “Düzce’nin konut stokunun yüzde 80 oranı yeni ve 1999 depreminden sonra yapıldı. Deprem yönetmenliklerini en son noktasına kadar uyguluyoruz. İkinci güvence ise yüksek yapılara izin vermiyoruz. Zeminle birlikte maksimum 4 kat. Yatay mimari esas alan bir politikayı takip ediyoruz. 1999 depreminden sonra kentsel dönüşüm olmasaydı şu an büyük acılar yaşardık. Sağlam yapılaşmanın, sağlam konutlaşmanın güzel bir örneğidir Düzce. Konutlarımızı sağlam yaparsak can kaybı olmuyor. 1999 depremi öncesi yapılarda da ciddi bir sıkıntı yok. Bir binamız yıkıldı. Onun dışında 1992 yılında yapılan bir binamızda ciddi hasar var. 14 binamızın hasarlı olduğunu tespit ettik. Bunların 5’inde yaşayanlar var, diğerleri boş. Yıkılmayan bu binalar mahkemelik. Sahipleri sağlam olduğunu iddia ediyor. Daha sıkı takip edeceğiz. Tüm bu binaları yıkmaktan yanayım.”
KISA AMA ŞİDDETLİYDİ
Özlü, deprem anını da şöyle anlattı: “Şiddetli bir gürültü ve sarsıntıyla uyandım. Elektrikler kesikti, sarsıntının bitmesini bekledim. Bu sırada daha önce yaptığımız deprem tatbikatında olduğu gibi çök, kapan ve tutun’u uyguladım. Deprem süresi kısaydı ancak çok şiddetliydi. Çıkınca arkadaşlarımızla birlikte çalışmalara başladık.”
YATAKTAN DÜŞTÜM
* Mustafa Çongöl: “Uykuda yakalandık, bir anda inanılmaz bir gürültü, patırtı. Her şey devriliyordu, sesler vardı. Yataktan çıktık, elektrik yok. Her yer karanlık. Yuvarlana yuvarlana, düşe kalka kendimizi dışarı attık. 1999 depremini de yaşamıştım. Ama bu daha korkunçtu, çok şiddetli sarsıldık. Evde hasar var, duvarlar çatlak.”
* Nuray Tunç: “5’inci katta oturuyordum. Hemen çocukların odasına gitmek için hareketlendim. Sarsıntı beni fırlattı, yere düştüm. Üzerime eşyalar devrildi. Yan odaya geçemiyordum. Çok korkunçtu. Sarsıntı bitince çocukların odasına girdim. Yalın ayak kendimizi dışarı attık. Evin içi yıkıldı, her şey birbirine girdi. Korkudan sokaktayız.”
* Sevinç Yüksel: “Çok sarsıldı bina, yere düştük sarsıntıdan. Kapıyı zorla açıp aşağı indik. Merdivenin oradaki duvar yıkılmıştı. Duvarlarda çatlaklar var. Çocukların odasındaki duvarlar yıkılmış, evin içinde hasar var.”
* Recep Doğan: “Bir sesle uyandık. Sarsıntıyla ben yatağımdan düşerek uyandım. Hemen çök- kapan yapmaya çalıştım ama deprem devam edince kapıdan dışarı attım kendimi.”
* Ramazan Aktürk: “Deprem anında 1 metre 20 santim genişliğinde bir koridordaydım. Bir o duvara bir diğer duvara savruldum. 15-20 santim ötemdeki kapıyı tutamadım, açamadım kapıyı. O şokla birlikte kendimizi dışarı attık. Yetkililer gelecekler, binanın sağlam olup olmadığını söyleyecekler ama sağlam olsa da olmasa da ben evime dönmeyi düşünmüyorum. Bina 1992 yılında yapıldı. 12 Kasım 1999 depreminde hasar yoktu.”
KURUM: HASARLI BİNAYA GİRMEYİN
İSTANBUL Kağıthane’de kentsel dönüşümü tamamlanan evlerin kura çekim törenine katılan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, çıkışta Düzce’ye gitmeden önce açıklama yaparak şöyle dedi: “Yıkılan hiçbir binamız yok, artçı depremler devam ediyor. Hasarlı binalarımız var, ekiplerimiz yoğun bir şekilde tespitlerini yapıyor. Vatandaşlarımız binada hasar olduğunu görüyorsa biz tespitleri bitirmeden girmesin. Çünkü olası bir artçı depremde az ya da orta hasarlı bina daha çok hasar alabilir. Düzce, 1999 sonrasında yapılan iyileştirmeler, kentsel dönüşüm çalışmaları ve tüm şehirde yapı stokunun yaklaşık yüzde 80’inin güvenli hale getirildiği şekilde depremi karşıladı. Kısa sürede hasar tespitini tamamlayacağız.”