Güncelleme Tarihi:
Türkiye, karmaşık jeolojik yapısı ve jeodinamik konumundan dolayı çok sayıda aktif fayı barındırıyor. Bu faylar içinde en tehlikeli olanı ise Kuzey Anadolu Fay Zonu! Doğuda Karlıova ile batıda Mudurnu Vadisi arasında doğu-batı doğrultusunda bir yay gibi uzanıyor. Hatta dünyanın en aktif ve en önemli 'kırık hatları' arasında yer alıyor.
Düzce ise dün geceye Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun içerisinde gerçekleşen 5,9'luk depremle uyandı.
Kentte bazı ev ve iş yerlerinin duvarlarında yıkımların yaşandığı depremle ilgili Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 1'i ağır olmak üzere toplam 68 kişinin yaralandığını açıkladı ve hasarlı yapılara "kesinlikle girilmemesi" gerektiği belirtildi.
1) DEPREM HANGİ FAYDA GERÇEKLEŞTİ?
Depremle ilgili görüşlerine başvurduğum Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi Müdürü Doç. Dr. Doğan Kalafat, “Depremi Kuzey Anadolu Fay Zonu içerisinde değerlendiriyoruz. Bu zonun ana parçaları depremin kaynağı olan yerin güneyinden geçiyor” dedi. Doç. Dr. Kalafat şöyle devam etti:
-- Depremin kaynağının olduğu yerin kuzeyinde de doğu-batı ve kuzeydoğu-güneybatı inişli, Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun içerisinde değerlendirilen ikincil segment/parçalar da bulunuyor. Bu deprem Çilimli ile Gölyaka arasındaki doğu-batı uzanımlı ve yaklaşık uzunluğu 7 kilometre aktif olan diri bir parçanın kırılması sonucunda meydana geldi. Ana şokunu üretti ve artçı dağılımlarını sürdürüyor.”
2) SÜRPRİZ BİR DEPREM Mİ?
-- Zaten bu bölgede sıklıkla orta büyüklükte deprem oluyor. Örneğin bundan birkaç ay önce bölgenin doğusunda 5,1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Burası çok kırıklı bir yapı ve bu depremlerin görülmesi çok normal. Çünkü devasa geniş bir zondan bahsediyoruz. Bu zon içerisinde küçük kırıklı yapıların çalışması da çok normal. Bu nedenle depremin o bölgede olması pek de sürpriz olmadı. Önemli olan bölgedeki vatandaşların bilinçli olması ve depreme dayanıklı yapılarda oturması.
Grafik: Harun Elibol
3) ARTÇILAR EN FAZLA NE KADAR BÜYÜKLÜKTE OLABİLİR?
Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan ise “Deprem sonrası yöredeki enerjinin büyük ölçüde boşaldığını söylemek biraz zor. Çünkü 0,9 ile 4,3 arasında değişen 50’den fazla artçı deprem meydana geldi. Hatta bu artçılar 5,1 ve 5,2’ye kadar da çıkabilir” ifadelerini kullandı.
Birkaç gün içinde artçıların sona ereceğinin altını çizen Doç. Dr. Doğan Kalafat ise “Artçıların olmasını çok olumlu bir şekilde yorumluyorum. Çünkü bu bizlere depremin oluş mekanizmasını gösteriyor. Artçıların zaman içerisinde azalım eğrisini de gördükten sonra bölgedeki 'enerji boşalımı' tamamen sağlanmıştır diyeceğiz. Birkaç gün içinde artçılar sönümlenmiş olur” bilgisini paylaştı.
4) DEPREMİN DERİNLİĞİ NE İFADE EDİYOR?
‘Sığ odaklı depremlerin etkisi daha fazla'
Deprem 6,81 kilometre derinlikte meydana geldi. Peki, yüzeye bu denli yakın olmasını nasıl yorumlamak gerekiyor?
Depremi ‘sığ odaklı’ bir deprem olarak tanımlayan Doç. Dr. Doğan Kalafat, “Yüzeye yakın yani sığ odaklı bir deprem oldu. Doğal olarak bu derinlikteki depremlerin yapılar ve insanlardaki etkisi daha fazla” dedi ve ekledi:
“Deprem ne kadar derin olursa etkisi o kadar az olur. Tabii bizdeki depremlerin derinliği bir Japonya gibi değil. Onlarda 600 kilometre yani neredeyse Manto’ya kadar iniyor deprem… Biz de durum pek böyle değil. Genelde yüzeye daha yakın ve bu nedenle sarsıcı oluyor. Örneğin 60 kilometre derinlikteki bir depremin etkisi yapılarda çok etkili olmayabilir. Fakat 6 ve daha düşük kilometre derinlikteki depremin yüzeydeki tahrip gücünün yıkıcı olma ihtimali çok yüksek. Fakat zemin özelliklerini de göz ardı etmemek gerekiyor.”
Dış cephesinde çatlaklar oluşan Aktürk Apartmanı, binadakilerin ortak kararıyla boşaltıldı
5) NE KADAR BİR FAY KIRIĞI MEYDANA GELDİ?
Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan ise Düzce'deki depremin granit katmanı içinde oluştuğuna vurgu yaparak “Marmara Bölgesi’ndeki depremler granit katmanı içinde oluyor” dedi. Prof. Dr. Ercan sözlerini şu şekilde detaylandırdı:
“Gerginliğin boşaldığı yeri ‘deprem odağı’ olarak adlandırıyoruz. Bu odaktan gerginlik boşalırken yer kabuğunu çatlatıyor. Çatlattığı bölümün yeryüzünde görünen kısmını ‘kırık’ diye adlandırıyoruz. Marmara’da olan depremler de Kuzey Anadolu Kırığı boyunca oluşuyor. Bunlar ‘Yanal Atımlı’ ve ‘Yanal Sağ Atımlı’ kırıklar. Genellikle Marmara’nın bu kırığı güney kısmı… Yani üstünde Bursa, Bolu ve Çanakkale’nin bulunduğu kısım, her depremde batıya doğru kayma gösteriyor. Şimdi bu depremde de 5 kilometre uzunluğunda yüzey kırığı oluşmuş olabilir. Belli bir miktarda da yerin güneyi batıya doğru kaymıştır.”
Gölyaka ilçesi Şerefiye Mahallesi'ndeki bazı iş yerlerinde hasar meydana geldi
6) DEPREMİN SÜRESİ NASIL MESAJLAR VERİYOR?
Deprem ile ilgili sosyal medyada '25-30 saniye sürdü' şeklinde paylaşımlar yapıldı. Depremlerin süresinin genel olarak etkisi nedir? Depremin büyüklüğü ile alakalı nasıl mesajlar veriyor?
Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, "Depremin süresi 15-17 saniye olarak gözüküyor. Fakat genel olarak deprem süresi önemli bilgiler verir ve deprem büyüdükçe süresi de uzar. Örneğin, 4 büyüklüğündeki depremin süresi yaklaşık olarak üç saniye, 6 büyüklüğündeki depremin süresi 13-15 saniye, 7,5 büyüklüğündeki bir depremin süresi de 45-50 saniyedir. Süre ne kadar uzarsa yıkım da o kadar artar" ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. Doğan Kalafat da depremin 15-17 saniye aralığında sürdüğünün altını çizdi ve sürenin depremle ilgili mesajına dair şu bilgileri paylaştı:
"Süreler depremin büyüklükleri dışında kırılmayla da ilgili önemli uyarılar yapar. Örneğin bir büyük deprem içerisinde beş-altı tane farklı segment kırılmış olabilir. 17 Ağustos depremi gibi… O deprem 45 saniye sürdü ama 5-6 tane parça aynı anda art arda kırıldı."
7) DEPREMDEKİ FARKLI SALLANTILAR NE İFADE EDİYOR?
Deprem sırasında farklı sallanma şekilleri hissediyoruz. Sallantılar depremle ilgili nasıl bilgiler veriyor olabilir?
Doç. Dr. Doğan Kalafat bu soruma, "Her depremde ilk önce yatay olarak depremim geldiğini anlarız. Ondan sonra 'es' dalgaları gelir. Bunlar enine dalgalardır. Aşağı-yukarı çalkalar. Daha sonra da yüzey dalgaları gelir ve topaç gibi çevirir. Bunlar her depremde oluşabilecek formlar. Dolayısıyla insanlar “Yatay başladı, ondan sonra aşağı doğru bir küt sesi geldi” gibi tabiler kullanır ama bunlar deprem dalgalarının özelliğinden dolayı gerçekleşir. Büyük ya da küçük depremlerde de pek farklılık olmaz. Sadece büyüklüğüne göre hissetme olasılığımız artar" cevabını verdi.
Fay parçası ana depremde kırıldı. Uzmanlar daha büyük bir deprem olma olasılığını düşük görüyor
8) MARMARA DEPREMİYLE İLGİLİ BİR SİNYAL Mİ?
5.9'luk depremin ardından 'İstanbul depremini tetikler mi?' sorusu da akıllara geldi.
Doç. Dr. Doğan Kalafat, bu depremin İstanbul depremini tetiklemeyeceğine vurgu yaparak "İstanbul depremini takip ediyoruz. Marmara’da iki sismik boşluk var. Sismik boşluğun hangisinin kırılacağını daha bilmiyoruz ama Marmara Bölgesi’ndeki 7 il ve ilçelerin tamamı bu depremlerden etkilenecek. Bu nedenle Marmara Bölgesi’nde yaşayan vatandaşların deprem bilinci yüksek bir toplum haline gelebilmesi gerekiyor” dedi.
Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan da "Depremin İstanbul’da bir deprem tetiklemesi zor gözüküyor. Marmara’da 2045 yılına kadar deprem beklemiyorum" ifadelerini kullandı.
Fotoğraflar: DHA