Depo depo vurgun sonrası Kızılay önemli hazırlığı duyurdu
Güncelleme Tarihi:
Yardım için toplanan mont, kazak, pantolon gibi giysileri pazarda satmakla suçlanan 13 kişi hakkında dava açıldı. İddianamede, tutuklu bulunan Türk Kızılayı Sancaktepe Şubesi’nin eski koordinatörü Emrah Aytar’ın giysi dolu 100’ü aşkın yardım TIR’ını, pazarcı olan babası ile birlikte kiraladığı depolara yönlendirdiği yer aldı. Türk Kızılay'ı olayla ilgili açıklama yaptı ve "Suçluların en ağır cezayı alması için müdahil olduğumuz dava sürecini sonuna kadar takip edeceğimizden de hiç kimsenin şüphesi olmasın" dedi. Açıklamada Kızılay Yönetim Kurulu'nun, bu ve buna benzer suistimallerin bir daha yaşanmaması için geçen yılın haziran ayında bir komisyon oluşturduğu, komisyonun olası riskleri ve alınabilecek önlemleri tek tek belirlediği, sürecin yardımın kabulünden faydalanıcıya teslimine kadar tüm safhalarının izlenebilir olması amacıyla Yardım Lojistik Otomasyon Sistemi çalışmasının başlatıldığı belirtildi.
Türkiye Kızılay Derneği Genel Merkez Yönetim Kurulu, bağışçıların emaneti her bir kuruşun yerine ulaştırılması sorumluluğu kapsamında Sancaktepe Şubesi'ndeki gelişmelerin yakından izlendiğini, suçluların en ağır cezayı alması için dava sürecinin sonuna kadar takip edileceğini bildirdi.
Türk Kızılay'ın yazılı açıklamasında, Sancaktepe Şubesi'nin eski yönetimi döneminde yaşanan ve Kızılay tarafından yargıya intikal ettirilen kabul edilemez gelişmeler üzerine açıklama yapılmasının zorunlu hale geldiği ifade edildi.
Sancaktepe Şubesinin ihtiyaç sahiplerine verilmek üzere Genel Merkez tarafından emanet edilen ve kendisinin bazı firmalardan bağış olarak aldığı kıyafetleri, amacı dışında kullandığı duyumları üzerine Kızılay Teftiş Kurulu, Kızılay Hukuk Müşavirliği ve kolluk kuvvetlerince geçen yıl haziranda ortak bir soruşturma başlatıldığı kaydedilen açıklamada, olayda adı geçen kişiler hakkında bizzat Kızılay Yönetim Kurulu tarafından suç duyurusunda bulunulduğu belirtildi.
Konuya ilişkin 26 Haziran 2020'de kamuoyuna yapılan açıklamayla Kızılay'ın sürece müdahil olduğunun vurgulandığı anımsatılan açıklamada, Kızılay Teftiş Kurulu, Kızılay Hukuk Müşavirliği ve soruşturmanın ilerleyen safhalarında savcılığın ortak çalışmasıyla suistimalin her yönüyle ortaya çıkarıldığı ve konunun dava safhasına geldiği bildirildi.
"SANCAKTEPE'DEKİ GELİŞMELERİ YAKINDAN TAKİP ETMEKTEYİZ"
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Konudan haberdar olunan ilk andan itibaren Kızılay Yönetim Kurulu hiçbir şekilde kabulü mümkün olmayan suistimali yakından takip etmektedir. İlk andan itibaren davada adı geçen çalışanların Kızılay ile ilişiği kesilmiş, dolaylı sorumluluğu bulunduğu belirlenen şube yönetimi görevden alınmış ve yerlerine yeni yönetim atanmıştır. Kızılay Yönetim Kurulu olarak, bağışçılarımızın emaneti her bir kuruşun yerine ulaştırılması sorumluluğu bizlerin üzerindedir. Bu ilkeden hareketle Sancaktepe'deki gelişmeleri de Yönetim Kurulu olarak hukuk müşavirliğimiz vasıtasıyla yakından takip etmekteyiz. Suçluların en ağır cezayı alması için müdahil olduğumuz dava sürecini sonuna kadar takip edeceğimizden de hiç kimsenin şüphesi olmasın."
Davaya konu kurum zararının, bizzat Kızılay müfettişleri tarafından ortaya çıkarıldığı ve iddianameye konulduğu bildirilen açıklamada, zararın telafisi için de hukuk müşavirliğince cezai sürecin yanında müstakil bir hukuki sürecin daha başlatıldığı belirtildi.
Açıklamada, sanıkların ceza alması durumunda kendilerinden tazmin edilecek kurum zararının yine ihtiyaç sahiplerine son kuruşuna kadar ulaştırılacağı vurgulandı.
"YARDIM LOJİSTİK OTOMASYON SİSTEMİ ÇALIŞMASI BAŞLATILDI"
Kızılay Yönetim Kurulunun, bu ve buna benzer suistimallerin bir daha yaşanmaması için geçen yılın haziran ayında bir komisyon oluşturduğu, komisyonun olası riskleri ve alınabilecek önlemleri tek tek belirlediği ifade edilen açıklamada, sürecin, yardımın kabulünden faydalanıcıya teslimine kadar tüm safhalarının izlenebilir olması amacıyla Yardım Lojistik Otomasyon Sistemi çalışmasının başlatıldığı kaydedildi.
Açıklamada, "Amacımız 152 yıllık yardım çınarına zarar verebilecek her türlü kötü niyet ve girişimi öngörmek ve engellemektir. Yaşanan gelişmelerden büyük üzüntü duyduğumuzu, benzer suistimallerin bir daha yaşanmaması için sanıkların en ağır ve caydırıcı nitelikte cezalara çarptırılması amacıyla her türlü idari ve hukuki imkanı sonuna kadar kullanacağımızı bildirmek isteriz." ifadelerine yer verildi.
