Güncelleme Tarihi:
İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava dosyasına göre, olay 29 Kasım 2019 günü yaşandı. Altın işlemeciliği yapan Salih Asilsoy (45) ile Veli İhsan Kavukcu’nun (52) yolları birkaç yıl önce kesişti. İkili birlikte iş yapmaya başladı.
Asilsoy’un atölyesinde işlediği altınları, Kavukcu yurtiçi ve yurtdışında sattı. Aralarındaki işlem hacmi 250 kilo altını geçti. Süreç devam ederken iddiaya göre Asilsoy, Kavukcu’dan 12.2 kilogram altın alacaklı duruma geldi. Borcun ödenmesi için bir dizi görüşme yapıldı ancak olumlu sonuç çıkmadı.
Kavukcu, Asilsoy ile 7 Kasım 2019’da yaptığı görüşmede, yeniden birlikte iş yapma teklifinde bulundu. İddiaya göre, Kavukcu, Asilsoy’a “Bizde de bir miktar altın var. Sen de altın getir. Yeniden ticaret yapalım. İşçiliğin çok güzel. Satışlardan da memnunduk. Sana olan borcumuzu da peyder pey öderiz” dedi. Asilsoy alacağını tahsil edebileceğini düşünerek teklifi kabul etti. Sözleştikleri gibi Asilsoy 29 Kasım günü, sırt çantasına koyduğu 15 kilo külçe altın ile Kahramanmaraş’tan İstanbul’a Kavukcu’nun Çemberlitaş’taki ofisine gitti.
BİR ANDA SALDIRDILAR
Ofis içindeki kamera kayıtlarına göre, Asilsoy saat 10.51 gibi kapıda belirdi. Asilsoy’a kapıyı Kavukcu’nun güvenlik görevlisi yeğeni Yunus Emre Özkoçak (33) açtı. Bu andan saniyeler sonra Asilsoy, Yunus Emre Özkoçak ve Eren Özkoçak (30) kardeşlerin yanı sıra babaları Halim Özkoçak (60) ile eniştesi Veli ihsan Kavukcu (52) tarafından 5 dakika kadar darp ediliyor. Kayıtlara göre Asilsoy sırtındaki çantayı korumaya çalışsa da bir süre sonra içinde 15 kilo altın bulunduğu belirtilen çanta, Halim Özkoçak ile eniştesi Kavukcu tarafından alınıyor. Dakikalar sonra olay yerine Kumkapı Polis Merkezi Amirliği ekipleri geliyor ve olaya karışan kişileri karakola götürüyor.
‘İÇERİ ZORLA GİRDİ’
Kavukcu, Asilsoy ile iş yaptıklarını, ancak kendisine borcu olmadığı halde tehdit edildiğini öne sürdü. Asilsoy’u darp etmediklerini öne süren Kavukcu, “Ofise zorla girdi. Sezgin Karaman ile birlikte daha önce bizi tehdit etti” dedi. Halim Özkoçak ile iki oğlu da Asilsoy’un kendilerine hakaret ettiğini, Kavukcu’ya zarar vermemesi için müdahale ettiklerini belirtti. Taraflar birbirlerinden şikâyetçi oldu. İki yıl süren soruşturma sonrası iddianame hazırlandı. Savcı Onur Ekinci’nin imzasını taşıyan iddianamede, Asilsoy’un darp anlarına ayrıntılı yer verildi.
15 KİLO ALTIN NEREYE GİTTİ
Mahkemede savunmasını yapan Salih Asilsoy “Zorla aldıkları çantamın içinde 15 kilo altın vardı. Çanta bana boş bir şekilde teslim edildi” dedi.
Asilsoy’un avukatı Avukat Fatma Uluca Telli ise “Bu dosyada bir dizi soru işareti var. Gerek polis gerek savcılık aşamasında yaşanan tuhaflık var. Emniyet ifadesi yarı baygın halde avukatı olmadan alınmış. Olayın üzerinden 2 yıl geçtikten sonra ancak iddianame düzenlenmiş. Ki hazırlanan iddianame ise kabul edilebilir değil. Yağmalanan, ağır bir şekilde darp edilen müvekkil derdini anlatmaya çalıştığında ise muhatap bulamamış. Defalarca savcılığa başvurmuş ancak içeri dahi girmesine izin verilmemiş. Görüntülerde, müvekkilin, sırtında bulunan ve 15 kilo altının olduğu çantayı vermemek için yoğun bir çaba sarf ettiği görülüyor. Ancak, her nedense, ne polis ne savcılık o altınların akıbetinin ne olduğuna dair bir araştırma içine girmemiş. Bu dosyaya ilişkin ilgili her yere başvurumuzu yapacağız.” diye konuştu.