Güncelleme Tarihi:
ABD Başkanı Barack Obama'nın ülke genelinde 10 bin mahkumu ilgilendirmesi beklenen
Şakran Cezaevi'ndeki tecavüz skandalı ile gündeme gelen çocuk ceza infaz kurumlarındaki skandallar dizisi, aslında sistemin ürettiği sonuçlardan sadece biri.
ODA HAPSİ ADI ALTINDA TECRİT
CHP Mersin Milletvekili Prof. Dr. Aytuğ Atıcı’nın çocuk cezaevlerine ilişkin hazırladığı, 'Cezaevinde Çocuk Olmak' başlıklı rapordaki çarpıcı tespitler şöyle:
* Suça sürüklenen çocuk sayısı 2009-2013 yılları arasında yüzde 68,9 arttı.
* Mart 2015 itibariyle 12-17 yaş arası 2 bin 100'ü erkek ve 65'i kız, toplam 2 bin 165 hükümlü çocuk cezaevlerinde bulunuyor. Bu sayının sadece 545'i hükümlü çocuklardan oluşuyor.
* Ceza infaz kurumlarındaki çocukların yakınları ile görüşmeleri, ayda bir kez bir saat açık görüş ve ayda üç kez birer saat kapalı görüş şeklinde sınırlandırılıyor.
* Hapishane yöneticileri, gardiyanlar ve diğer görevlilerin hiç biri çocuklara yönelik eğitim almış değil.
* Koğuşların fiziki şartları, oda, tuvalet ve havalandırma düzeni, çocukların birbirlerine yönelik şiddet ve istismarını engellemekten uzak.
* Çocuk cezaevlerinde tecrit adeta rutin bir uygulama. Çocuklar mavi süngerli odalara kapatılıyor. 6 metrekarelik boş bir oda olan 'mavi oda'larda, disiplinsiz görülen çocuklara oda hapsi adı altında tecrit uygulanıyor.
‘BİR AN ÖNCE SON VERİLMELİ’
Hurriyet.com.tr'ye bilgi veren Prof. Dr. Atıcı, “Çocuk ve cezaevi kavramları yan yana gelmemeli. Türkiye’de çocuklar suça sürüklendiklerinde çok büyük olasılıkla kendi illerindeki cezaevlerinin çocuk koğuşlarına yönlendiriliyorlar. Bu sistem de en az tecrit kadar tehlikeli” dedi.
Çocukların Yargıtay aşaması dahil, cezaları kesinleşene kadar burada kaldıklarını ancak cezaları kesinleştikten sonra Adalet Bakanlığı’na bağlı çocuk eğitim evlerine gönderildiklerini belirten Prof. Atıcı, “Cezaevlerinde kalan çocuklar ‘mavi oda’ denilen yerleri iyi bilir. Gardiyanlar buraya ‘dinlenme odası’ diyor, çocuklar ise ‘tecrit’ olarak adlandırıyor. Mavi oda demek, çocuğun şiddet gördüğü yer demek. En son tecavüz olayları ile gündeme gelen Şakran Cezaevi’ne gittiğimde mavi odada kan izleri gördüm” diye konuştu.
‘ANNE - BABALAR ZİYARETE GELEMİYOR’
Çocuklarla yaptığı görüşmelerde yaşanan drama tanık olduğunu söyleyen Prof. Dr. Aytuğ Atıcı, “Çocuğa soruyorum, ‘baban, annen ziyaretine geliyor mu’ diye. ‘Gelemiyorlar’ diyor. Niye gelemiyorlar, yol paraları yok. Devletin bu soruna çözüm bulması gerek. Ben uçakla getirin demiyorum ama bir otobüsle getirirsiniz, cezaevinin misafirhanesinde konaklatırsınız” dedi.
Suça sürüklenen çocukların adalet sistemi içerisinde yaşadıkları mağduriyetlere çözüm yolları aramak üzere Meclis’te araştırma komisyonu kurulması talebinin olduğunu hatırlatan Atıcı, bu konuda kamuoyunda duyarlılık oluşmasıyla birlikte gerekli adımların kısa sürede atılabileceğini sözlerine ekledi.
'TECRİT ÇOCUĞU KORUMAZ'
Psikologlar da çocukları şiddet ve istismardan korumak gerekçesiyle yüksek düzeyli güvenlik ve tecrit uygulamalarının hayata geçirilmesinin yanlış olduğu noktasında birleşiyor. Uzmanlar, "Bunların çocukları zarardan koruyacağı söyleniyor. Bu gidişatın özellikle daha güçsüz durumda olan çocuklara zarar verdiği ortada. Onlara sözüm ona daha iyi koşullarda cezaevi sağlanıyor olması sorunu çözmez" diyor.