Cerattepe gazı

KAFKASÖR Yaylası ile Cerattepe bölgesindeki madencilik faaliyetleri için şirket yetkililerinin önceki gün bölgeye geleceği duyumunu alan yüzlerce kişi, Cerattepe yolu üzeri Atmaca Mahallesi girişinde toplandı. Cerattepe’ye çıkan yolları araçlarıyla ulaşıma kapatan Artvinliler, gece boyunca ateş yakarak ısındı, bölgede sabahladı.

TOMA EŞLİK ETTİ
Sabah erken saatlerde Mehmet Cengiz’in sahibi olduğu Cengiz İnşaat yetkilileri, iş makineleri ve konteynerler ile beraberinde Artvin, Rize, Trabzon, Giresun, Gümüşhane ve Erzurum'dan gelen çevik kuvvet ve jandarma birlikleri eşliğinde Kafkasör Yaylası'na doğru yola çıktı. Konvoya TOMA ve zırhlı araçlar da eşlik etti. Konvoyda yolu park ederek kapatan 300 kadar aracı kaldırmak için 2 çekici de yer aldı. Cerattepe Yolu Atmaca Mahallesi mevkisine ulaşan konvoyun yolu, aralarında CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, Sinop Milletvekili Barış Karadeniz, Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan ve 3 bin dolayında Artvinli tarafından kesildi. Çevik kuvvet ekipleri konvoy ile toplanan grubun arasında barikat kurarak maden şirketinin araçlarına yaklaşmasına izin vermedi. CHP Milletvekili Bayraktutan, “Diğer illerden yoğun bir polis ve jandarma takviyesi olduğunu görüyoruz. Tek temennim kimsenin burnunun kanamaması. Bir Artvinlinin burnu kanarsa; hesabını kimse veremez" dedi.

AKŞAM TEKRAR GAZ
Polis ekipleri, dün saat 11.30’da gruba doğru yürüyüşe geçti. Polis, kendilerini durdurmak isteyen CHP milletvekillerini de kenara iterek, yolu kapatan yaklaşık 300 kişilik grubun önüne geldi. Halkın yolu açmaması üzerine arbede çıktı. Bunun üzerine polis ekipleri, grubun üzerine yoğun olarak biber gazı sıkmaya başladı. Tepelerde bulunanlar da polise taş attı. Polisin biber gazlı ve coplu müdahalesi sonrasında gruptakiler dağılarak tepelere kaçtı. Yaklaşık 15 dakika süren müdahale ardından sağlık görevlilerinin gazdan etkilenen çok sayıda kişiye müdahale etmesi için polis ekipleri çekildi.

CHP milletvekilleri Mehmet Tüm, Erdin Bircan, Uğur Bayraktutanve Barış Karadeniz, Vali Kemal Cirit’i makamında ziyaret etti. Vali Cirit’le görüştükten sonra eylem bölgesine gelen Bayraktutan, “Valimizle görüştük. Sayın Vali de bunu İçişleri Bakanı’na ileteceğini söyledi” dedi.

Polis ekipleri, saat 17.00 sıralarında kalabalığa biber gazıyla müdahale etti. Bu sırada plastik mermiyle havaya uyarı ateşi de açıldı. Müdahalenin ardından gruptakiler tepelere doğru kaçtı. Grubun araçların yanından ayrılması üzerine yol üzerine park edilen araçlar da yol kenarına çekilmeye başlandı.

'HALKIN DEĞİL ŞİRKETİN POLİSİ'
Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan “Şirketin makineleri arkada, polis önde yukarı çıkmaya çalışıyorlar. Artvin halkının yoldan çekilmesini istiyorlar. Yaşam hakkımızı savunuyoruz ve asla çekilmeyiz. Devlet şirketin makinelerini koruyor. Halbuki bizim polisimiz ve jandarmamız halkın polisi ve jandarması olmalı. Valimiz de öyle olmalı. Ancak şirketin polisi, jandarması haline dönüşmüşler” diye konuştu. 

'BİR TEK EFKAN ALA İKNA OLMADI'
Polisin sıktığı biber gazından etkilenen CHP milletvekili Uğur Bayraktutan, limon yardımıyla gazın etkisini azaltmaya çalıştı. Bu sırada bir polis memuru da eline su dökerek Bayraktutan’a yardımcı oldu. CHP milletvekili Uğur Bayraktutan, polisin gazlı müdahalesi sonrasında yaptığı açıklamada, bütün bakanları ikna ettikleri halde İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın ikna edilemediğini anlatırken, ‘Vurun geçin’ demiş bakan. Herkes ikna oldu bir o ikna olmadı. Kendisine bir şey söylemiyorum buradan. Parlamentoya gidince kendisiyle görüşeceğim” dedi.

'BU MADEN ÇIKARSA BU KENT YOK OLUR'
CHP milletvekili Uğur Bayraktutan, madenin açılması halinde 30 bin nüfuslu kentin ‘heyelan’ nedeniyle yok olacağına dikkat çekti. Daha önce alınan mahkeme kararlarında ve bilirkişi raporlarında da bu duruma işaret edildiğini belirten Bayraktutan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tarım ve Köyişleri Bakanı Faruk Çelik, 2001 yılında Meclis’te yaptığı konuşmada ‘Burada maden çıkarsa bu kent yok olur’ dedi. Temmuz ayında 751 kişi ile Türkiye’nin en büyük çevre davasını açtık. ÇED’in yürütmesini durdurma kararı istedik ancak aradan geçen bu süre içinde Rize İdare Mahkemesi karar almadı. Yürütmeyi durdurma da keşif kararı da alınmadı. Oysa 2008 yılında alınmış mahkeme kararları var, burada madencilik faaliyeti yapılamayacağına dair. Bu maden açılırsa, heyelan olur ve 30 bin insan toprak altında kalır. Biz bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. 240 gündür süren nöbetimiz, mahkeme karar verinceye kadar devam edecek. Artvin var olma ile yok olma arasında ince çizgide gidip geliyor; komple yok olacak.” Aysel ALP / ANKARA

TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK ÇEVRE DAVASI
YEŞİL Artvin Derneği Genel Sekreteri Avukat Bedrettin Kalın ise şirket yetkilileri ve güvenlik güçlerinin göstermelik biçimde iş makinelerini kamyona yükleyip Cerattepe’ye çıkarmaya çalıştığını belirterek şöyle dedi:  “8 Temmuz’da Rize İdare Mahkemesi’ne yürütmeyi durdurma ve ÇED olumlu kararının iptali istemiyle dava açtık. 8 ay geçti. Mahkeme bir işlem yapmadı; keşif kararı verildi; bilirkişiler bilim adamları böyle bir alanda madencilik yapılıp yapılmayacağı kararı verecekler. 2008-2009’da Danıştay kararları var. Ruhsatın iptali kararı; ekosisteme vereceği zarar, heyelanları tetikleyeceği, yeraltı sularını kirleteceği, ekolojik değerlerinin yüksek olması kararda belirtiliyordu. 30 bin kişi yaşıyor… 2013’teki ÇED olumlu kararının iptali için açtığımız bir dava daha var. Bilirkişi madencilikle kent yaşamının bir arada olmasının mümkün olmadığını, burada ya madencilik olacak ya da yaşam olmayacağına raporunda yer verdi.”