Bu fotoğrafa ömrünü adadı
Güncelleme Tarihi:
7 yaşında babasız kalan Ali Erdem’in en büyük hayali 5 çocuğuna da üniversite okutup, cübbeleriyle çektirecekleri aile fotoğrafını evinin duvarına asmaktı. Çocuklarından 2’si öğretmen, 1’i doktor, 1’i asker, 1’i yazılım mühendisi çıktı. Erdem’in hayalini kurduğu o fotoğraf şimdi duvarında asılı.
ALİ Erdem, 37 yıl sayman memur olarak çalıştıktan sonra Nizip İlçe Sağlık Müdürlüğü’nden 2 yıl önce emekli oldu. 7 yaşındayken babasını kaybetti, annesine bakabilmek için çocuk yaşta inşaatlarda çalışıp ev geçindirmeye başladı. Askerden geldikten sonra evlendi ve ilk çocuğunu 25 yaşında kucağına aldı. Kızı Zehra büyüyüp üniversiteyi kazandığı zaman tüm çocuklarını okutmak için her türlü fedakârlığı yapmaya hazırdı. Öyle ki eve giren tek memur maaşıyla aynı anda 3 çocuğunu üniversitede bir çocuğunu ise başka bir şehirde lisede okutmayı başardı. 5 evladı da onun emeklerini boşa çıkarmadı ve hayallerini gerçekleştirdi. Fedakâr baba yaşadığı sevinci şöyle ifade ediyor: “Doktoru var, mühendisi var, öğretmeni var, askeri var...”
Varsın faşist olsun yeter ki Putin’e karşı olsunAli Erdem yıllar boyu hayalini kurduğu fotoğrafın hikâyesini de şöyle anlatıyor:
CÜBBELERİNİZİ UNUTMAYIN
“Üniversiteye başladıklarında her bir çocuğuma ‘Hepinizi okutacağım, iyi mesleklere kavuşturacağım. Üniversite mezuniyetinde giydiğiniz elbiseyi kaybetmeyin’ demiştim. En küçük Ertuğrul da sona yaklaşınca tüm yavrularımı beşibiryerde gibi arkama dizip fotoğraf çektirmem için bir engel kalmadı. Ablalarının düğünü için tüm ailece bir araya geldik. Farklı şehirlerden gelen her çocuğuma cübbelerini unutmamaları, valizlerine koymaları için önceden mesaj attım. Hepimiz bir aradayken ‘Hadi kalkın fotoğrafçıya gidiyoruz’ dedim. Ertuğrul’un diplomasını alması için tek dersi kaldı. Şubat ayındaki mezuniyetini bekleyemedim. Ne de olsa ömür dediğin bir nefes, yarına sağ çıkacağımız belli değil. Bana çocuklarım okuyarak ve bu fotoğrafı çektirerek en güzel hediyeyi verdiler. Onlarla gurur duyuyorum.”
Binlerce öğrenciye ‘sosyal medya koçu’ vurduÇOK GURURLANDIM
Çocuklarının okuması için eşiyle omuz omuza mücadele eden anne Fatma Erdem ise şunları söylüyor: “Ben hiç okula gitmedim. Babam ‘Okuyup öğretmen mi olacak sanki’ deyip beni okula göndermedi. Babam öldükten iki yıl sonra evlendim. Eşim hep bu hayalini söylerdi ama ben, ‘Ya içlerinden biri okuyamazsa’ derdim. Fotoğraf çektirirken çok gururlandım.”
YERİ HAZIRDI
ÇOCUKLARIYLA çektirdiği mezuniyet fotoğrafı için duvarın başköşesini ayıran Erdem, “Fotoğrafa özel çerçeve sipariş ettim. Yeri yıllardır hazırdı. Tek eksik fotoğraftı, çok şükür o da tamamlandı. Şimdi bu haberin kupürünü de kesip çerçeveleteceğim ve fotoğrafın yanına asacağım. Benden daha gururlusu yok” diyor.
BABALARI GURURLARI
DOKTOR EMİNE: Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Konya Meram Tıp Fakültesi Hastanesi’nde görev yapıyor. Aynı zamanda fizyoterapi uzmanlığı için çalışıyor: “Liseyi Şanlıurfa Fen Lisesi’nde yatılı okudum. Evime yaklaşık iki saat uzaklıktaydım ve babam eğitim için benim ailemden uzak okumama izin verdi. Babamın ve annemin fedakârlıklarını hayatım boyunca unutamam.”
SINIF ÖĞRETMENİ ZEHRA: Erzincan Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği Bölümü’nü bitirdi. 8 yıldır öğretmenlik yapıyor: “Mezun olduğum zaman herkes cübbe kiralamıştı ama babamın bu hayali için biz satın almıştık. Ben şehir şehir gezip öğretmenlik yaptım, evlendim ama cübbemi o istediği için hep sakladım. Çünkü üniversiteye hazırlanırken dershaneye gitmem için çektiği sıkıntılar hep aklımda.”
YAZILIM MÜHENDİSİ ERTUĞRUL: Fırat Üniversitesi Yazılım Mühendisliği Bölümü’nde okudu: “Babam zor bir hayat yaşadığı için bizim zorluklardan geçmemizi istemedi. Hayat boyu bize sürekli ‘Okuyun, çalışmaktan kaçmayın’ dedi. Bizim için de onun bu hayali hep itici güç oldu.”