Paylaş
Meloni adlı bir aşırı sağcı, başbakan olmak üzere.
*
Peki Avrupa ne diyor bu işe?
*
Güya yeryüzü standartlarının yılmaz savunucusu olan... Başkalarında azıcık bir ihlal gördüğünde yalın kılıç üzerine giden... Sözde evrensel insan haklarının beşiği olan...
Avrupa ne diyor?
*
Batı’yı iyi izleyen ve gözleyen bir arkadaşım, raporu verdi:
*
Bu cici beyler ve cici hanımlar...
Bardağın dolu tarafına bakıyorlarmış.
*
Gazetelerinde, televizyonlarında şöyle şeyler söylüyorlarmış:
*
- Tamam geçmişinde Mussolini savunuculuğu var ama şimdi o kadar da ileri gitmiyor canım.
*
- Tamam biraz faşist ama son tahlilde Ukrayna’ya destek çıkıyor ve bu konuda ödün vermiyor.
*
- Tamam kürtaja karşı, bu gayet net ama Putin’e de net biçimde karşı. Hiç değilse buradan kurtarıyor.
*
Avrupa’da paradigma öyle bir iflas etti ki... Öyle bir kimlik bunalımına düştüler ki... Eksenleri öyle bir kaydı ki... İlkelerini öyle bir unuttular ki...
Artık içlerinden çıkan faşistleri bile tatlı tatlı hazmetmeye başladılar.
*
Geldikleri son nokta şudur:
*
Putin’e karşı ol, Ukrayna’ya destek ol... İstersen faşistin önde gideni ol... Bizdensin.
HAMİT ALTINTOP’UN AŞIRI TATSIZ ÜSLUBU
FAROE Adaları mağlubiyetinden sonra Milli Takımlar Sorumlusu Hamit Altıntop’u dinledim iki dakika.
*
Hükmümü veriyorum:
*
Hamit Altıntop, bu tatsız ve sevimsiz üslupla...
Bırakın apaçık haksız olduğu bir konuyu, sonsuz haklı olduğu bir konuyu savunsa bile...
Yaratacağı etki sıfırdır.
YEMİN EDEBİLİRİM AMA İSPATLAYAMAM
CEVHERİ Güven’in bir videosuna maruz kaldım sosyal medyada dolaşırken. Kaçamadım. Biraz bakayım bari dedim. Herif, öyle bir ustalıkla gizliyor ki Fetullah’ın kirli mendilini koklayan bir FETÖ faresi olduğunu...
Zannedersin ki...
FETÖ ile bir dirhem iltisakı bile yok.
*
Size bir şey söyleyeyim mi?
*
Fetullah var ya Fetullah...
Her videosundan sonra bu Cevheri faresini arayıp “Aferin” diye pışpışlıyordur. Hatta içtiği çayın artığını buna gönderdiği bile oluyordur.
*
Bunun için yemin edebilirim ama ispatlayamam.
BİZ YAPMADIK, KAPIDAKİ GÜVENLİĞİMİZ YAPTI
ÇOK racon bir mekân olduğu anlaşılan bir mekân var Beşiktaş’ta.
Son günlerde kapıdaki takım elbiseli korumalarının üç müşteriye tekme tokat girişmeleriyle meşhur oldu.
*
Mekândan bir açıklama gelmiş.
Özetle şöyle diyorlar:
*
Olayın bizimle hiçbir ilgisi yok. Kapıdaki güvenlikler yaptı. Biz tertemiziz.
*
Şirketle anlaş, kapı güvenliğini şirkete teslim et, maraza çıktığında da tüm sorumluluğu şirkete at ve kurtul.
*
Şöyle bir şey geldi aklıma nedense: Uyanıkları severim ama benden uyanığını asla.
ISSIZ BİR ADAYA DÜŞSEM
BEN en çok şunlardan kurtulduğuma sevinirim:
*
Zamanlı zamansız gelen WhatsApp mesajlarından... Sosyal medyanın toksik atmosferinden... Bugün ne giyeceğim derdinden... Sürekli bir şeylere yetişme koşuşturmasından... Enerji düşüren arkadaşlardan... Şehir gürültüsünden... Siyaset hırgüründen...
SUUDİ ARABİSTAN MİLLİ GÜNÜ’NE GİTMEK
BAZI bakanlar, Suudi Arabistan’ın Milli Gün davetine katılmışlar.
“E hani Osmanlı torunuydunuz. Osmanlı’dan kurtuluş töreninde ne işiniz var?” diye saldırıya uğradılar bu bakanlar.
*
Suudi Arabistan, 1932 yılında kurulmuş. Yani tam olarak Osmanlı’dan kurtuluş töreni değil yaptıkları.
Ama diyelim ki Osmanlı’dan kurtuluşu kutluyorlar. Osmanlı torunları için oraya gitmek çelişki midir?
Ne yani? Kin mi güdülecek yüz yıl boyunca?
*
İyi ama Atatürk de yurttan kovduğu işgalcilerin başı Venizelos’a “Sen benim yurdumu işgal etmiştin. Seninle hiç işim olmaz. Kapımdan içeri giremezsin” mi dedi? Yoksa savaştan kısa bir süre sonra Venizelos’la dostluk mu kurdu?
*
Suudi Arabistan’ı sevmem ama mantıksız, tutarsız, lüzumsuz muhalefeti hiç sevmem.
DAYANIŞMA İÇİN SAÇ KESENLER
İRAN’da zorla başörttüren rejim ile bizdeki zorla baş açtıran eski rejim arasında zerre fark yok.
*
Tek fark şuradadır:
İran’daki yasağa tepki için bugün saçını kesenler, Türkiye’deki yasağın ya şakşakçısı ya da sessizce geçiştiricisi oldular.
Paylaş