Güncelleme Tarihi:
Tüm Aile Sağlığı Ebe ve Hemşireler Derneği (İSAHED) Başkanı Vildan Aydın: Benim ve Aile Sağlığı Merkezleri’nde görevli meslektaşlarımın izlenimlerine göre, aşıya direnenler kendilerine çip takılacağından ve öleceklerinden korkuyor. Büyük bir kısmı ise dini inançlarını gerekçe göstererek aşıya direniyor. Aşı karşıtlarının da bu konuda bir eğitimleri yok. Sosyal medyada üzerinden insanları etkilemeye çalışıyorlar.
Ümmühan Çukadar (Emekli muhasebe müdürü-50 yaşında): Ben bu aşıların içinde manyetik frekans olduğunu düşünüyorum. Bizi robotlaşmaya doğru götürecekler. Zaten petrol ürünlerinden üretiliyor. Sağlığa zararlı. Evet, virüs var ama grip gibi bir şey. Ben emniyetli bulmadığım için aşı olmuyorum.
MASKE-MESAFE YETERLİ BENCE
Eyyüp Görkem Özarslan (Üniversite öğrencisi-23 yaşında): Aşı olmak istemiyorum çünkü hâlâ güvenilir ve kesin sonuçları yok. Maske, mesafe ve temizliğe dikkat edildikçe virüsten en rahat şekilde korunabileceğimizi düşünüyorum.
BEN AŞIYA İNANMIYORUM
Murat Güneş (Satın alma müdürü-40 yaşında): Koronavirüs aşısı bana pek inandırıcı gelmiyor. Çünkü aşı olan insanlar tekrar rahatsızlanıyor. İnsanlar antikor üretmiyor. Aşı gerçekten koruyorsa neden bunu daha önceden üretmediler? Her gün binlerce kişi ölüyorsa, bu aşılar ne kadar koruyor?
BELİRSİZLİK VAR
Barış Ustabaş (Spor antrenörü, 27 yaşında): Aşı karşıtı değilim ama ortada bir belirsizlik var. Uzmanların bir dedikleri diğerini tutmuyor. Önce iki doz yeterli denildi, şimdi üçüncü, dördüncü dozdan söz ediyorlar. Aşı olmamamın nedeni belirsizlik.
BELKİ ON YIL SONRA
Melda Topbaş (Veteriner hekim, 25 yaşında): Aşıların uzun vadeli güvenilirliğinden, yan etkilerinden emin değilim ve birçok kişi aşı olursa benim olmama gerek kalmaz diye düşünüyorum. Belki 10 yıl sonra şüphelerim azaldığında olurum ama bilim asla yalan söylemez.