Afet anında hayatınızı kurtarabilir: ‘Marketlerde satılan walkie talkie'ler bile işe yarar'

Güncelleme Tarihi:

Afet anında hayatınızı kurtarabilir: ‘Marketlerde satılan walkie talkieler bile işe yarar
Oluşturulma Tarihi: Mart 01, 2023 15:51

Kahramanmaraş, Hatay ve Adıyaman başta olmak üzere 11 şehirde yıkıma neden olan depremler sonrası, bölgede ilk etapta iletişim çok zorlaştı. Telefon ve internet bağlantılarında kesintiler oluştu. Bu noktada devreye unutulan iletişim aracı telsiz girdi. Peki bundan sonra deprem ve benzeri afetlerde telsizlerin işlevi ne olabilir?

Haberin Devamı

1980’lerin ortalarında hayatımıza giren telsizler uzun süre gündelik yaşamın önemli bir parçası oldu. Evlerin ve iş yerlerinin çatılarını hatta arabaların tavanlarını bile telsiz antenleri sardı. Bu yolla kimileri arkadaş aradı kimileri de yakınlarıyla iletişim kurdu.

Önce cep telefonları ardından da internet kullanımı yaygınlaşınca telsizler bir köşeye atıldı ve nostaljik birer hatıra olarak kaldı. Ancak bu cihazı hâlâ bırakmayan bir grup var: Amatör telsizciler...

6 Şubat'ta yaşanan depremler, kamu binalarına ve haberleşme sistemlerine zarar verince amatör telsizciler topluluğu Türkiye Radyo Amatörleri Cemiyeti (TRAC) devreye girdi. 11 şehrin iletişimi telsizle sağlandı. Bu durum şimdilerde pek çok yurttaşı telsize yöneltti.

Peki bundan sonra deprem ve benzeri afetlerde ana iletişim aracı telsizler mi olmalı? Afet anlarında bireysel olarak hangi telsizler kullanılmalı?

Haberin Devamı

Türkiye'de, amatör telsizcilik 3222 Sayılı Kanun nedeniyle uzun yıllar yasaktı. Ancak 1983 yılında çıkan 2813 Sayılı Kanun'la telsizcilik yasal bir statü kazandı. Bu tarihten itibaren 1990'ların ortalarına kadar amatör telsizcilik gündelik hayatta önemli bir yer tuttu.

‘PEK ÇOK KURUM TELSİZLERLE HABERLEŞTİ’

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğum Türkiye Radyo Amatörleri Cemiyeti Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Bölgesi Başkanı Eyüp Ünsal, yaşanan felaket sonrası TRAC ve amatör telsizciler olarak nasıl bir rol üstlendiklerine dair şu bilgileri paylaştı:

-- Biz aslında yalnızca deprem için var olan bir kuruluş değiliz. Günlük yaşantımızda aktif olarak kullandığımız cihazlar bulunuyor ve buna yönelik bir sistemimiz var. Bu bağlamda Türkiye afet müdahale planında, haberleşme destek çözüm ortağı olarak yer alıyoruz. 

-- Yaşanan deprem sonrasında afet koşullarına göre hareket ederek sahadan topladığımız bilgileri kriz merkezine aktardık. Örneğin Hatay’da deprem sonrası haberleşmedeki altyapıda problemler ortaya çıkınca hemen orada gerekli röle sistemlerimizi (iki cihaz arasında aktarıcı görevi görür, sizden aldığı sinyali zayıf da olsa güçlendirerek bir başka alıcıya yönlendirir) acilen kurduk ve işe koyulduk. Pek çok kurum bizim sistemimizle haberleşti. Deprem anından itibaren 100’den fazla üyemizle deprem bölgelerinde telsizlerimizin başında olduk ve olmaya da devam ediyoruz.

Haberin Devamı

Amatör telsizcilik, Birleşmiş Milletler’e bağlı bir uzmanlık kuruluşu olan ve haberleşme konusundaki evrensel düzenleyici kurum sıfatını taşıyan ‘Uluslararası Telekomünikasyon Birliği’ tarafınca tanımlanmış bir haberleşme servisi. Özetle; radyo, televizyon, deniz telsizi, hava telsizi, kara telsizi ve benzeri servislerle eşdeğer bir haberleşme özelliği taşıyor.

‘TEK ÇÖZÜM TELSİZLER’

Depremden sonraki ilk günlerde yaşanan iletişim sorunları, çağımızın akıllı teknolojilerin zayıf yanlarını da ortaya koyarken ar
tık nostaljik bir iletişim aracı olarak görülen telsizler, bir kez daha ön plana çıktı. Peki bundan sonra deprem ve benzeri afetlerde ana iletişim kaynağı telsizler mi olmalı?

Eyüp Ünsal bu soruma, “Özellikle depremden olumsuz etkilenen sistemler, çökmüş ya da yoğunluktan dolayı aktiflik özelliğini kaybetmiş olabiliyor. Dolayısıyla burada tek çözüm telsizler” cevabını verdi. Ünsal, şöyle devam etti:

Afet anında hayatınızı kurtarabilir: ‘Marketlerde satılan walkie talkieler bile işe yarar


-- Teknolojiyi bizler de yakından takip ediyoruz. GSM operatörlerinin hizmetlerinden yararlanıyor, sosyal medya hesaplarını da kullanıyoruz. Fakat normal şartların dışında gelişen anormal durumlarda ya da buna benzer afet olaylarında sistemler devre dışı kalabiliyor. 


-- Telsizler söz konusu olduğunda ise sahada mobil sistemler kurabiliyoruz, araçlarımızda kullandığımız mobil cihazlarımızın aktarıcı özelliğinden faydalanarak, onu sahaya yönlendirerek sahadaki telsiz haberleşmesinin daha sağlıklı yapılmasına olanak sağlıyoruz. Bizim amatör oluşumuzun nedeni, bu konuda herhangi bir maddi beklentimizin olmaması. Amatör kelimesinin düşündürdüğünün aksine, biz bu konuların da bir yerde profesyoneliyiz.

Haberin Devamı

Telsiz sistemlerinde iki türlü haberleşme kullanılıyor. Birincisi röle diğeri de simplex… Röleler, bina ve tünel gibi bölgelerde, radyo kapsama alanı oluşturmak için kullanılan dijital tekrarlayıcılar olarak tanımlanıyor. İki veya daha fazla telsiz cihazının aynı frekans üzerinden görüşme yapması, röle dediğimiz aktarıcı üzerinden sağlanıyor. Simplex ise vericinin ve alıcının tek ya da aynı kanalda çalıştığı bir haberleşme yöntemi…

‘ÖZEL MOBİL RADYO TELSİZİ DEPREM ÇANTALARINDA BULUNDURULMALI’

Türkiye'nin dört bir yanında olası deprem riski, vatandaşları telsiz almaya teşvik etti.  Peki normal zamanda alınan telsizler deprem sonrasında işe yarar mı? Yoksa bu iş için daha özel telsizler mi kullanmak gerekiyor?  

“İnsanlar lisanssız kullanılabilen özel mobil radyo telsizi (PMR) evlerinde bulundurmalı” diyen Eyüp Ünsal, “Deprem çantalarının içerisine böyle bir cihaz eklenmeli. Çünkü o anda telsiz haberleşmesini bizler takip etmeye çalışıyoruz. Buradan gelebilecek herhangi bir yardım talebini de kriz merkezlerine iletiyoruz. Hatta aile üyeleri için birer tane marketlerde satılan ‘walkie talkie’ bile bulundurabilirler. Bu bile aile arasında iletişimi deprem esnasında çok rahat bir şekilde sağlayabilir” dedi.

Ünsal, PMR cihazların alanına göre, açık alanda ortalama 3-5 kilometre arasında çekim sağlayabildiğinin altını çizerek “En azından bulunduğunuz noktadaki yetkililere sesinizi duyurabilecek kadar işlevsel bir alet olduğunu çok net bir şekilde söyleyebilirim” ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

AKILLI TELEFONLARDAKİ TELSİZ UYGULAMALARI İŞE YARAR MI?

Acil yardım ve destek konusunda akıllı telefonlarda kullanılabilen telsiz uygulamaları da bulunuyor. Bu uygulamalar  telsiz görevi görüyor mu?

Eyüp Ünsal, telefonlardaki uygulamaların tam anlamıyla bir telsiz görevi üstlenmesinin zor olduğunun altını çizerek “Bu uygulamalar zaten internete bağlı çalışıyor. Afet sonrası genelde şebekelerde oluşacak olumsuz bir durum telefonları etkilediği için doğal olarak telefonda uygulamaları kullanma şansınız sıfıra iniyor. Yani telefondaki telsiz uygulamalarına güvenmek doğru olmaz” dedi.

Yurttaşların lisans almadan da basit telsizleri rahatlıkla kullanabileceğini söyleyen Ünsal, “Lisanslı ürünlerde zaten satıcılar önce lisansı mutlaka ister, eğer lisansınız yoksa bu cihazlardan alamazsınız. Lisanssız satılan cihazların ise satışları yasaldır ve kullanımı oldukça basittir. Bas-konuş şeklinde rahatça kullanılır. Zaten internet ortamında da öğretici videoları bulunuyor. Fakat öğretici vidolara gerek kalmadan bile kullanması çok kolaydır” ifadelerini kullandı.

Afet anında hayatınızı kurtarabilir: ‘Marketlerde satılan walkie talkieler bile işe yarar


MAHALLELERE FREKANS VERİLEBİLİR Mİ?


Telsizlerin bu kadar işlevsel olması akla şu soruyu getiriyor: Bireysel frekanslar bir ağa veya organizasyona entegre edilebilir mi?

Eyüp Ünsal, öncelikle bireysel frekans diye bir şey olmadığını vurgulayarak “Frekanslar, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından tahsis ediliyor. Burada ya kuruma tahsis edilmiş özel bir frekansa sahip olmanız gerekiyor ya da amatör lisansınız varsa onlara tahsis edilmiş frekansları kullanabiliyorsunuz. Onun haricinde bireysel olarak frekans tahsisi yapılmıyor. Yani bir mahalleye özel frekans tahsisi yapılamaz. Burada şöyle bir şey olabilir, eğer mahallelere frekans verilsin istiyorsak mahalle tarafından bir organizasyon sağlanarak PMR dediğimiz lisans gerektirmeyen cihazlar kullanılabilir. Böyle bir ağ oluşturulabilir” dedi.

Haberin Devamı

HERKES AMATÖR TELSİZCİ OLABİLİR Mİ?

Eyüp Ünsal, amatör telsizciliği yapabilmek için bir belgeye ve eğitime ihtiyaç duyulduğuna da dikkat çekerek, “Amatör telsizcilik anında yapılabilecek bir alan değil. Kıyı Emniyeti'nin yıl içerisinde belirli zamanlarda yaptığı sınavlar sonucunda A, B, C sınıflarından herhangi birini kazanarak lisans alıyorsunuz. Lisansla birlikte bulunduğunuz yerdeki şube veya temsilciliklere üye kaydı yaptırılabiliyor” ifadelerini kullandı.

Afet anında hayatınızı kurtarabilir: ‘Marketlerde satılan walkie talkieler bile işe yarar


İSTANBUL’UN COĞRAFİ YAPISI TELSİZ KULLANIMINA UYGUN MU?


Kahramanmaraş felaketinin yaralarını sarmak için tek yürek olan ülkemizde, uzmanlar şimdi de Marmara'yı etkileyecek büyük bir depremin yakın olduğunu vurguluyor. 

Böyle bir depremde en çok hasarın İstanbul’da olacağına dair çok fazla yorum yapılıyor. Peki İstanbul’un coğrafi yapısının telsiz kullanımına etkisi açısından negatif veya pozitif yönleri neler?

Eyüp Ünsal, “Türkiye genelinde 64 şube 39 temsilcilikle 81 ilimizde aktif haldeyiz. Dolayısıyla her şehirde bulunan temsilciliklerimiz ve şubelerimiz kendi altyapılarını oluşturdukları için en azından nerede ve nasıl kesintisiz iletişimi sağlayabiliriz konusunun araştırması sürüyor. İstanbul’da da coğrafi olarak birçok dezavantajımız var. Fakat uygun noktalarda şehri kapsayacak şekilde birçok aktarıcılarımız bulunuyor” bilgisini paylaştı. 

Fotoğraflar: Alamy, iStock

 

BAKMADAN GEÇME!