Güncelleme Tarihi:
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, bugün Konya'nın Cihanbeyli ilçesinde Adalet Sarayı'nın açılış törenine katıldı. Burada konuşan Bakan Tunç, terörle mücadeleye değinerek, çalışmalarının devam edeceğini belirtti. Bakan Tunç, ''Terörle mücadeledeki kararlılığımızı sürdürüyoruz. Türkiye'nin huzurlu bir geleceğe kavuşması, çocuklarımızın, gençlerimizin daha güçlü, daha huzurlu bir Türkiye'de yaşayabilmesi için elimizden geleni Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde gerçekleştiriyoruz" dedi.
'ULUSLARARASI KURULUŞLAR İSRAİL'İN VAHŞİ SALDIRILARI KARŞISSINDA SESSİZ'
İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarına tepki gösteren Bakan Tunç, ''Bebekler maalesef insanlığın gözü önünde katlediliyor, ama maalesef Türkiye'nin dışında özellikle Sayın Cumhurbaşkanımızın dışında, dünya liderlerinden yüksek bir ses maalesef göremiyoruz. Uluslararası kuruluşlar, İsrail'in vahşi saldırıları karşısında maalesef sessiz ve etkisiz kalıyorlar'' dedi.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'nin sessiz kalmasını eleştiren Bakan Tunç, ''Önceki gün Türkiye'nin inşa ettiği, Türk -Filistin Dostluk Hastanesi, kanser hastanesi, bombalandı. Hastane bombalanır mı? Okul bombalanır mı? Mülteci hakları diye bas bas bağıran o uluslararası kuruluşlar, mülteci kampı bombalanıyor, yüzlerce mülteci orada şehit ediliyor, ama hiç sesleri çıkmıyor. Çocuk hakları diye konuşanlar, kadın hakları diye konuşanlardan bir tek cümle duyuyor muyuz? Maalesef duyamıyoruz. İşte ikiyüzlülük bu. Biz bu ikiyüzlülüğe hep karşı gelmeye devam edeceğiz inşallah. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi var. 47 üyeden oluşuyor. İnsan hakları ihlali olduğunda bir yerde hemen koşup toplanıp karar alıp gitmeleri ve inceleme yapmaları lazım. 28 gün geçti, niye inceleme yapmıyorsunuz? Bir an önce gitmeniz, orada o incelemeleri yapmanız ve oradaki deliller zaten apaçık ortada, onları toplayıp uluslararası ceza mahkemesinin önüne koymamız gerekir. İnşallah o günlerde gelecek ve bu katliamı gerçekleştiren katiller insanlık önünde hesap verecekler. Bunu insanlık görecek inşallah'' diye konuştu.
'YARGININ, KENDİ ARKA BAHÇELERİ OLMAKTAN ÇIKMIŞ OLMASINDAN RAHATSIZLAR'
Bakan Tunç, Türkiye’de güvenilir bir adalet sisteminin olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
''Güvenilir bir adalet sisteminin tesisi için 21 yılda çok çalıştık. Bundan sonra da çalışmaya devam edeceğiz. Tabii birileri yargının kendi arka bahçeleri olmaktan çıkmış olmasından rahatsızlar. Yargının, milletin yargısı olmasından rahatsız olanlar var. Onlar rahatsız olmaya devam etsin, ama biz yolumuza devam edeceğiz. 15 Temmuz darbe gecesinde, darbe kalkışmasında o gece hemen ilk saatlerde ilk dakikalarda darbecilere karşı soruşturma başlatan ve onları milletin karşısında hesap verdiren işte bu yargı. Bu milletin yargısı, ama geçmişte yargı böyle miydi? Onların istediği yargı düzeninde yargı nasıldı? Darbeciler karşısında selam duran bir yargı vardı. Darbecilere anayasaya hazırlayan hukukçular vardı.''
KİRA UYUŞMAZLIKLARI
Bakan Tunç, artan fiyat artışı nedeniyle kiracı- ev sahibi anlaşmazlıklarıyla ilgili de açıklamada yaptı. Tunç, ''Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri dediğimiz, ara buluculuk müessesesini daha da geliştiriyoruz. Bugüne kadar 2013 yılından bu yana 4 milyon 488 bin uyuşmazlık, ara bulucuların önüne geldi.
3 milyon 124 bini anlaşmayla sonuçlandı. Dolayısıyla yüzde 70 oranında bir anlaşma olduğunu görüyoruz. İhtiyari ara buluculuk da yüzde 99 başarı, ama zorunlu ara buluculuk dediğimiz dava açmadan önce ara bulucuya gitme zorunluluğu olan davalarda da yüzde 49'u, yani 3 milyon dosyanın yargıya intikal etmeden çözümlenmesi demek en az 6 milyon insanın adliyeye düşmemesi demek. Dolayısıyla bundan sonra da 1 Eylül'den itibaren kira uyuşmazlıklarında, kat mülkiyeti uyuşmazlıklarında da ara buluculuk müessesesini başlattık. Orada da başarı devam ediyor. Kira uyuşmazlıklarında bugüne kadar çözümlenen ara bulucuya intikal eden uyuşmazlıkların 10 bin 46'sı anlaşmayla sonuçlandı. Bu ne demek? 20 bin ev sahibinin ve kiracının, adliye kapısına düşmemesi demek. 20 bin insan önemli. 7 binin davaya intikal ettiğini görüyoruz. Burada da kira hukukunda da anlaşma oranının, anlaşmamadan yüksek olduğunu görüyoruz. Bu da sevindirici bir gelişme olduğunu belirtmek istiyorum'' dedi.
YARGI REFORMU
Bakan Tunç, 2024 yılının başından itibaren de yargı reformu strateji belgesini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sunacaklarını kaydetti. Tunç, sözlerini şöyle tamamladı:
''Şu anda yargı reformu strateji belgemizi hazırlıyoruz. İnsan Hakları Eylem Planı Belgemizi hazırlıyoruz. 2024 yılının başından itibaren bu hazırlıklarımızı Sayın Cumhurbaşkanımıza inşallah takdim edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın prensip ve takdirleriyle yargı reformu strateji belgemiz ve insan hakları eylem planımız Türkiye Yüzyılı'nın ilk belgeleri olacak bunlar. Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından kamuoyuyla paylaşıldıktan sonra, oradaki hedefleri gerçekleştirmek için yasama, yürütme, yargı olarak üzerimize düşeni gerçekleştirmenin gayreti içerisinde olacağız.''
HAKİM VE SAVCI YARDIMCILIĞI SİSTEMİ
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Cihanbeyli Adalet Sarayı'nın açılışının ardından Konya kent merkezine geldi. Burada Alaaddin Camisi'nde cuma namazını kılan Bakan Tunç, Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığı ziyaretinin ardından İş Yurtları Hakimevi açılış törenine katıldı.
Bakanlık tarafından yapılan yatırım ve projeleri anlatan Bakan Tunç, yeni uygulamaya geçilecek hakim ve savcı yardımcılığı sistemine değindi. Bakan Tunç, şunları söyledi:
''23-24 Aralık'ta bin hakim ve savcı yardımcısı sınavı olacak. Artık 2024'ten itibaren hakim ve savcı yardımcılığı sistemine geçeceğiz. Daha öncesinde şöyleydi mevcut uygulama; 2 yıllık staj sonunda hakim ve savcılığa kabul edilip kürsüye çıkıyordu kardeşlerimiz. Hukuk fakültesi bitirdikten sonra. Şimdi artık hukuk fakültesi bittikten sonra, önce bir hukuk mesleklerine giriş sınavına girecek. Onu kazandıktan sonra hakim, savcı yardımcılığı sınavına girecek. Hakim, savcı yardımcılığında da bir yıl Adalet Akademisi'nde eğitim görecek. Oradaki sınavları başarıyla tamamlayacak. Sonrasındaki 2 yılda tecrübeli hakim ve savcılarımızın yanında staj yapacaklar, yardımcılık yapacaklar. Doğrusu staj değil, artık hakim, savcı yardımcılığı ve usta- çırak ilişkisi içerisinde mesleği 3 yıl boyunca tamamıyla öğrenip tam donanımlı bir şekilde Hakimler ve Savcılar Kurulumuz mesleğe kabul ettiğinde de o başarılı sınavların puanları elde ettiğinde de kürsüye çıkmış olacak. Artık 2 yıl süren hakim, savcı adaylığı yerine, 3 yıl süren eğitimi, sınavları ve usta- çırak ilişkisinde daha güçlü bir donanım kazandığı bir yeni bir sisteme inşallah geçiyoruz.''