Güncelleme Tarihi:
Bozkır açıklamasında “Türkiye Raportörü Kati Piri, Türkiye’nin meseleleri hakkında tarafsızlığını yitirmiştir” ifadelerini kullandı.
İşte Bozkır’ın açıklamasının tamamı:
Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Kati Piri ve beraberinde yine AP üyelerinden oluşan bir heyet geçtiğimiz hafta Diyarbakır’ı ziyaret etmiştir.
Kati Piri, ziyaretinin ardından kendine ait web sitesinde bir metin yayımlamıştır. Bu metnin tek bir yerinde bile, Avrupa Birliği’nin resmen terör örgütü olarak tanımladığı PKK’ya terör örgütü denilmemektedir. Türk askerinin kesintisiz olarak sivillerin yaşadığı yerleri ateş altında tuttuğu iddia edilmektedir. Bölgedeki terör eylemlerinden ve yürütülen terörle mücadeleden bahsedilmezken, bütün yaşananlar iç savaş olarak tanımlanmaktadır.
Bu heyetin, Ankara’ya uğrama ihtiyacı duymadan doğrudan Diyarbakır’da terör örgütü PKK ile mücadelemizin en yoğun olduğu yerlere gitmesi, PKK terör örgütünü açıkça destekleyen örgütlerle görüşmelerde bulunması manidardır.
Bu ziyaretiyle PKK’nın algı yönetimi operasyonuna hizmet eden Kati Piri’nin, gittiği yerlerde PKK’nın kanalizasyonları, evlerin bodrum katlarını cephaneliğe çevirmesinden, güvenlik güçlerimize sürekli saldırı düzenlemesinden, bölgede sözde otonom yapılar kurmak için şehirleri yakıp yıkmasından, okullara, hastanelere, ve hatta ambulanslara saldırılarıyla masum sivilleri evlerini terk etmek zorunda bırakmasından hiç bahsetmemesi de ilginçtir. Ülkemizin durumuyla karşılaştırıldığında, bu saydıklarımdan çok daha az terör tehdidine maruz kalan bazı batı Avrupa ülkeleri Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin belirli maddelerinin uygulanmasını dahi askıya almaktadır.
Kati Piri’nin ve beraberindeki heyetin, Ankara’daki terörist saldırıda 28 vatandaşımızın katledilmesinden hemen sonra cenaze töreninin ertesi günü, Sur’da 7 şehit verdiğimiz günü PKK destekçileriyle geçirmesi Türkiye’nin acısına ve can kayıplarına saygısızlıktır.
Geçtiğimiz yıl, Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye Kararında 1915 olayları “soykırım” olarak nitelendirildiği için raporu iade edilen ve Türkiye’nin bugün karşı karşıya olduğu en hayati meseleyi dahi anlayamamış olduğu aşikar olan Türkiye Raportörü Kati Piri, Türkiye’nin meseleleri hakkında tarafsızlığını yitirmiştir.
Türkiye’yi anlamaktan uzak olan ve bu derece tarafgir davranan bir raportörün Türkiye hakkında hazırladığı ve Avrupa Parlamentosunda görüşülmeye başlanmış raporun ne kadar sağlıklı olabileceğini AB’deki dostlarımızın takdirlerine bırakıyoruz.
AB ülkelerinde bir terör eylemi olduğunda acıları paylaşan ve terörü kınayan, ancak Türkiye’de her gün terörist saldırılarla canlarımız giderken bunu iç savaş gibi göstermeye çalışan hiçbir anlayışı kabul etmemiz, hoş görmemiz mümkün değildir.
Bu yaklaşımında ısrarcı olması halinde Türkiye Raportörü Kati Piri’nin Türkiye’de kendine bundan sonra Diyarbakır’da ziyaret ettiği örgütler dışında muhatap bulması da çok zor olacaktır.
Birçok AB ülkesinin nüfusundan daha çok sayıda 2,6 milyon Suriyeliye dinine, etnik kökenine ve niteliklerine bakmadan kapılarını açan Türkiye en kuvvetli insani duruşu sergilemektedir. İnsani duruş konusunda sicili temiz olan Türkiye’yi, her gün onlarca can alan terör örgütüne sert davranıyor diye eleştirmenin iyi niyetle, insani değerlerle, siyasi doğruculukla izahı mümkün değildir.
Her gün canlarımızı alan, çocukları babasız, insanları evlatsız, eşsiz bırakan bu terör örgütüyle hukukun üstünlüğü çerçevesinde en sert şekilde mücadele hakkımızdır ve eli kanlı teröristler silahlarını kesin olarak bırakana kadar devam edecektir. Bu hayati mücadelemizde yanımızda olanları da, PKK terör örgütünün yanında saf tutanları da unutmayacağız.