Güncelleme Tarihi:
AVRUPA Parlamentosu’nda dün Türkiye’nin müzakere sürecine ilişkin taslak raporunu açıklayan Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Kati Piri, Hürriyet’e verdiği özel demeçte Türkiye’yle mülteci pazarlığı yapan AB’yi sert bir şekilde eleştirdi. Avrupa Komisyonu’nun, “Türk devletinin isteği üzerine İlerleme Raporu’nu yayınlamayı ertelemesinin, Komisyon’u çok kötü ve çok zayıf bir pozisyona soktuğunu” belirten Kati Piri, “Avrupa bütün bu mülteci kriziyle ilgili öylesine bölünmüş, öylesine panik olmuş durumda ki, tüm AB’nin dağılması gibi bir opsiyon gerçekten de söz konusu. Kulağa son derece saçma geliyor ama dünyanın en zengin ülkeleri, dünyanın çatışma olmayan en güvenli bölgesi, şimdi 1 milyon kişilik mülteci akınıyla baş edemiyor” dedi.
“Global Progressive Forum” adlı sivil toplum kuruluşu tarafından düzenlenen bir toplantıya katılmak üzere Türkiye’ye gelen AP Raportörü Kati Piri, Hürriyet’in sorularına kısaca şu yanıtları verdi:
AB’NİN ÖNGÖRÜSÜZLÜĞÜ: “Avrupa Birliği’nin Türkiye’yle sadece Yunanistan kıyılarına gelen mülteci sayısı üzerine konuşabileceğini düşünmesi, Türkiye’yle kurulan diyaloğun temelini sadece bunun oluşturması, tamamen AB’nin öngörüsüzlüğü. Suriye’de olup bitenlerin mülteci sorunuyla direkt bağlantısı var. Türkiye’de cezaevindeki gazeteciler neden tutuklu? Ya Suriye’deki savaşla ilgili ya da güneydoğudaki durumla ilgili yaptıkları haberler yüzünden cezaevindeler. Bütün bunlar birbiriyle bağlantılı konular. Benim AB’yle problemim de bu: Türkiye’yle sadece bir konuda konuşabileceğini düşünmek ve diğer tüm konuları tartışmanın dışında bırakmak; hem Türkiye’ye hem de Avrupa’ya haksızlık.”
YENİ FASILLARIN AÇILMASI: “Türkiye’yle müzakere sürecinde AB’nin son yıllarda hiç bir şekilde yeni fasıl açmaya yanaşmayıp birdenbire yeni fasılları açmayı istemesi hiç de samimi değil. Türk hükümetinin ne yaptığının, reform yapıp yapmadığının bir önemi yoktu, bir blokaj vardı. Bana göre üyelik süreci tamamen AB değerleriyle ilgili olmalı. Eğer sürece ivme kazandıracaksak, tabi ki Türkiye’de gelişme olmasına ihtiyacımız var. Oysa şimdi Avrupa ülkeleri bu süreci doğrudan göç sorunuyla ilişkilendirerek, bunun neredeyse tamamen siyasi bir süreç olduğunu ve standartlarla ve değerlerle hiç ilgisi olmadığını kanıtladılar.”
NATO RUSYA’YLA KARŞI KARŞIYA GELEMEZ
‘Suriye’deki kriz, son 10 yıldır karşılaştığımız en tehlikeli ve geleceği en belirsiz kriz haline geldi. Ankara’daki terör saldırısının arkasında kim olursa olsun, bu saldırının mutlaka tamamen lanetlenmesi gerekiyor. Ancak umuyorum ki, Türk hükümeti ani bir takım sonuçlara varmayacak ve tıpkı Rusya’nın yaptığı gibi Suriye’de durumu daha da kötüleştirecek çok sert tepkiler vermeyecektir. NATO’nun ortağı olarak, NATO ülkelerinin Rusya’yla karşı karşıya gelmesine izin veremeyiz, bu, tarihte daha önce hiç gerçekleşmedi, dolayısıyla Türkiye’nin bu konuları NATO’yla tartışmak gibi bir sorumluluğu da var.’