Güncelleme Tarihi:
Hollanda'da Oriental Art Auctions Müzayede Evi tarafından 4 Haziran 2020'de düzenlenen 'Islamic Art Auction' isimli müzayedede satışa sunulan, 16'ncı yüzyıla ait çiniler, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü uzmanlarının dikkatini çekti. Uzmanlar, müzayede kataloğunda 201 ve 205 numaralı lotlarda satışa sunulan çini karolar ile 204 numaralı lotta satılan çini panonun çalıntı olduğunu belirledi. Yapılan detaylı incelemede çini karolar ile panonun, Adana Ulu Camii'nden 19 yıl önce restorasyon sırasında çalınan çiniler olduğu saptandı.
Aynı müzayede evinde 20 Ekim 2020'de düzenlenen 'IslamicandAsian Art' isimli müzayedede ise 113 lot numarasıyla satışa sunulan çini karo da incelendi. Yapılan detaylı araştırmada çini karonun da Anadolu Selçuklu dönemine ait yapılarda, 11'inci yüzyıl sonlarından 13'üncü yüzyıl başlarına kadar görülebilen yıldız formlu olduğu ve bu çininin benzer örneklerine Konya'daki arkeolojik kazılarda rastlanıldığı belirlendi.
ANADOLU KÖKENLİ OLDUĞU İSPATLANDI
Interpol tarafından 'Çalıntı Sanat Eserleri Veritabanı'nda yayımlanan çinilerin iadesi için İçişleri Bakanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Başkanlığı ile Dışişleri Bakanlığı girişimde bulundu. Müzayede evi ile doğrudan temasa geçilerek, eserlerin yasa dışı yollarla Türkiye'den çıkarıldığına ilişkin deliller sunuldu. Aylar süren müzakereler sonucu müzayede evine sunulan kanıtlarla eserlerin, Anadolu kökenli olduğu ispatlandı.
ETNOGRAFYA MÜZESİ'NE TESLİM EDİLDİ
Gönüllü olarak müzayede evi tarafından çiniler, Lahey Büyükelçiliği'ne teslim edildi. Yapılan işlemlerin ardından çiniler, diplomatik kargo ile Ankara'ya getirilerek, Etnografya Müzesi'ne teslim edildi. Çinilerin ait oldukları dönemin bilimsel verilerle tespitinin sağlanması için bazı analizlerin yapılacağı öğrenildi.
ADANA ULU CAMİİ
Adana'nın merkez Seyhan ilçesinde 1509'da yapımına başlanan Ulu Camii, 1541 yılında tamamlandı. Selçuklu ve Memluk mimarisi özelliğini taşıyan caminin duvarları, siyah beyaz mermer taşlarla kaplıyken, batı ve doğu cepheli birer kapısı bulunuyor. 16'ncı yüzyıldan kalma beyaz zemin üzerine lacivert, firuze ve mercan kırmızısı renklerden oluşan caminin duvarlarındaki çinilerin bitki motifleri ile süslendiği görülüyor. İznik ve Kütahya'da yapılmış olan ve Osmanlı çini sanatının en güzel örneklerinin görüldüğü çiniler, 18'inci yüzyıla ait soluk ve gri renkli geç devir çinilerini de içeriyor.