Gül’ün toplantısı hâlâ ‘Kürt’ demeyen var

“HER şeyi burada anlatamam” diyor Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve ardından önemli bir ipucu veriyor:

Haberin Devamı

“Terör olaylarında belli bir artış var, ancak şu da gerçek ki, önlenmiş olan terör olayları da var, plan aşamasında engel olunmuş terör olayları ve bunlarla ilgili yakalanmış olan teröristler var.”

Gül, bu sözleriyle güvenlik birimlerinin çabasını vurguluyor. Bu çıkışıyla, medyada ya da başka yerde güvenlik güçlerine, asker ya da polis, dönük eleştirilerin haklı olmadığını belirtiyor.

Gül geçen hafta sonunda İstanbul’da sivil toplum örgütleriyle terör olayları üzerine toplantı düzenliyor. Farklı siyasal görüşteki örgütlerin düşüncelerini almak
istiyor.

FARKLI ÖNERİLER

Sivil toplum örgütlerinin üzerinde anlaştığı iki konu var. Terörün kınanması ve demokratikleşme adımları. İkisi de, yıllardır söyleniyor.

Bunun yanında dile getirilen başka öneriler var. Bunlara karşı çıkan da var, destekleyen de. Örneğin:

- Terörü açıkça kınamayan milletvekillerinin dokunulmazlığı kaldırılsın. Başkaları, bu konuya hiç girilmesin.

- Profesyonel askerlik gelsin. Başkaları aynı fikri savunuyor.

- Terörü kınayan mitingler düzenlensin. Başkaları bu gibi mitingler yanlış olur.

- OHAL olmasın. Başkaları aynı fikri savunuyor.

- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Başbakanın görüşmesi fırsat olur. Başkaları aynı fikri savunuyor.

SONRA NE OLACAK

Sivil toplum örgütlerinin farklı siyasal görüşlere sahip olmaları, kendini daha başlangıçta, terminolojide belli ediyor.

Bazıları Kürt Sorunu yerine, Güneydoğu Sorunu demeyi tercih ediyor. Bu gibi aşırı milliyetçi görüşler varken, çözüme ulaşmanın güçlüğü ortada. “Kürt” derse, Kürtlerin varlığını kabul etmiş olacak, oysa etmiyor. Garip mi, ters mi, artık nasıl bir yaklaşımsa.

Toplantıya katılanlar çözüme katkı sağlayacak net öneri getirmiyor. Ama, böyle bir öneri ya da öneriler Gül’ün ağzından da çıkmıyor. Böyle geniş bir görüşmede bunların dile getirilmesinde sakınca görmüş olabilir.

Bununla beraber, katılanların izlenimine göre, devlette terörü bitirmek için henüz net bir çözüm yok.

Ne var? Teröre karşı silahlı mücadele var. Bu 26 yıldır zaten var. Kürtler için bazı kültürel haklar var. Bunların önemli bölümü zaten var. Sonrası ne olacak?

Toplum bu sorunun karşılığını bekliyor.

Vali Bey hâlâ görevde mi

KIRKLARELİ Valisi Cengiz Aydoğdu veciz konuşuyor. Anlam, içerik, tarih ve demokrasi felsefesi açısından zengin bir söylem. Vali Bey:

“1950’lerde CHP’nin kapatılmayışı ile İsmet Paşa’nın tarihteki huzurlu yere gönderilmeyişi talihsizliktir.”

CHP bu sözler üzerine Meclis’te soru önergesi verince, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu tepki gösterince, İçişleri Bakanlığı Vali Bey hakkında inceleme başlatıyor. Sevsinler incelemeyi. TV’lerden yayınlanıyor o sözler.

Vali Bey dün kendini savunuyor, “ben tarihsel değerlendirme yaptım” diyor. Yok canım, ciddi mi? Bize zaten tarihsel değerlendirme yapan valiler lazım. Yoksa, bu sözlerin partizanlık ya da ideoloji ile filan ilgisi yok.

Vali Bey hâlâ görevde mi?

G-20’ye göre 2.5 zor yıl daha

AMERİKA ile Avrupa iki farklı tezi savunuyor. Amerika, “harcamalar kısılmasın”, Avrupa tersine, “kısılsın” diyor.

G-20 zirvesine giderken, bu iki farklı görüşü ortadan kaldırmak için, Başkan Obama Avrupalılara mektup yazıyor.

Ancak, zirveden “2013 yılına kadar harcamalar kısılsın” kararı çıkıyor. Her ne kadar, bu kararı daha sonra Obama desteklese bile, Avrupa’nın dediği oluyor.

Burada biri genel, diğeri Türkiye ile ilgili iki nokta var. İlki genel. Harcamalar 2013’e kadar kısılacağına göre, ekonomik krizin bütün etkilerini ortadan kaldırmak demek ki, o kadar kolay ve çabuk değil. Önümüzde iki buçuk zor yıl daha var. Bütün dünya için.

İkincisi, karar Türkiye’yi etkileyebilir. Başkaları harcamaları kısacağı için, bundan bizim ihracatımız zarar görebilir.

Yazarın Tüm Yazıları