Gül rekor kırabilir 7+5+5 = 17 Yıl

SEÇİLMESİNİN henüz ilk haftasında Abdullah Gül’ün kafasını kurcalayan bir soru var. Kişisel olsa da, Türkiye siyasetini ilgilendiren bir soru:

Haberin Devamı

“Benim Cumhurbaşkanlığı sürem ne kadar?”

2007’de bu soru hayati. Gül Meclis’te seçiliyor, Meclis’teki seçimin süresi yedi yıl. Ama o seçilirken, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini öngören anayasa değişikliği kabul edilmiş, ona göre de, süre beş yıl. Gül’ün süresi ne kadar? Beş yıl mı, yedi yıl mı?

Çankaya’ya çıktıktan kısa süre içinde Gül ülkenin saygın anayasa hocalarından bazılarının görüşlerini alıyor. Onların ortak görüşü, yedi yıl.

Gül derin bir nefes alıyor.

Süre tartışması kamu oyunda dört yıl sürüyor, noktayı Anayasa Mahkemesi koyuyor, yedi yıl.

TV’DE TARTIŞMA

Anayasa Mahkemesi bir nokta daha koyuyor. Cumhurbaşkanı seçimine ilişkin yasa CHP’nin itirazı üzerine Anayasa Mahkemesine gidiyor, mahkeme dikkat çekici bir karara daha imza atıyor:

Gül yeniden Cumhurbaşkanı adayı olabilir.

Son zamanlarda yaşanan devlet krizi ve Gül mü, Tayyip Erdoğan mı anketleri bu kararın sonucu.

Geçen akşam Skytürk TV’de Tuba Atav’ın yönettiği tartışmaya katılıyorum. Anayasa Hukuku Profesörü, YÖK eski Başkanı Erdoğan Teziç ve Kanaltürk
Ankara Temsilcisi Faruk Mercan ile birlikte.

Teziç’in “Anayasa Hukuku” kitabı on beşinci basısını yapmış. On beşinci basıda Prof. Teziç şimdiye kadar hiç dile getirilmemiş bir tez öne sürüyor, o tezini TV’deki tartışmada da, dile getiriyor.

Haberin Devamı

TEZİÇ’İN TEZİ

Teziç’e göre:
“Cumhurbaşkanı seçimi için öngörülmüş olan Meclis tarafından bir defalık yedi yıl, ayrı bir usûldü, değişiklik sonrasında, halk tarafından iki defa beşer yıl, ayrı bir usûldür. Bu usûllerin her birinin kendi içinde bütünlüğü vardır. Anayasa Mahkemesinin kararından sonra, ikinci defa seçilme engeli ortadan kalktığına göre, Gül’ün halk tarafından beş yıllık süre için hukuken iki defa seçilme imkanına kavuştuğu söylenebilir”. (Erdoğan Teziç, Anayasa Hukuku, 15. Bası, s.520).

Gül halen yedi yılı sürdürüyor. Aday olur ve seçilirse, beş yıl, Anayasa ikinci beş yıla izin veriyor, bir beş yıl daha, toplamda 7+5+5 eder 17 yıl Cumhurbaşkanlığı. Aday olur, olmaz, seçilir, seçilmez, o ayrı, hukuk açısından teorik durum bu. 17 yıl, değil Türkiye rekoru, dünya rekoru olur.

Aday olmaz ise, Gül teorik olarak tam on yedi yıllık Cumhurbaşkanlığı şansını geri tepiyor, demektir. Teziç’in tezi epey tartışılacak bir tez.

Haberin Devamı

Bütçede mülteci falı

BÜTÇE teknik olsa da, bayılırım bütçe görüşmelerine ve belgesine. Gazeteciliğimin Ankara’da ilk yıllarında en keyifli haber ve izlenimleri bütçe görüşmelerinden yazdığımı hatırlıyorum.

Gazetecilik açısından bütçe tam bir hazine, oradaki teknik rakamları okumasını bilmek gerek. Şu anda onu en iyi okuyanlardan biri CHP milletvekili Hurşit Güneş.

Hurşit Güneş’in gözüne çarpan rakamlardan biri Afet Ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) ile ilgili. 2012 AFAD bütçesi için 767 milyon 861 bin lira ayrılıyor.

AFAD Ocak’ta 15 milyon 190 bin, Şubat’ta 15 milyon 7 bin, Mart’ta 15 milyon 388 bin lira harcıyor. Sonrasında AFAD harcamaları hızla artıyor, Nisan’da 23 milyon 498 bin, Mayıs’ta 37 milyon 885 bin, Haziran’da 65 milyon 312 bin, Temmuz’da 53 milyon 667 bin, Ağustos’ta 125 milyon 20 bin lira harcanıyor.

Bu paralar Suriye’den gelen mülteciler için. Mülteci geldikçe, harcama artıyor. Hurşit Güneş soruyor:

“Bütçeler Eylül’de hazırlandığına göre, daha 2011 Eylül ayında, hükümet 2012’de Suriye’den mülteci geleceğini nereden biliyor ve AFAD bütçesine ona göre para koyuyor?”

AKP’nin Suriye politikasında perde arkasına inen, kapalı kapıları zorlayan haklı bir soru, evet, hükümet nereden biliyor?

İşte, politika ile bütçenin teknik rakamları arasındaki bağ. Bütçeyi onun için seviyorum.

Yazarın Tüm Yazıları