Gıda kirlenmesinin sonu ne olacak?

Geçen hafta NTV’deki programımda bir izleyicinin e-posta ile gönderdiği soru günlerdir kafamı meşgul ediyor.

Haberin Devamı

Bu soruda son yılların en derin iç sıkıntıları, kalp çırpıntıları saklı. ızleyicinin öğrenmek istediği şey son derece basit gibi görünse de cevabını vermek hiç de kolay değil.
Soru şu: Yiyecek içecekleri önce doğal olanlar ve olmayanlar diye ayırıyorduk. Sonra bu ayrıma katkılı-katkısız yiyecekleri de ekledik. Hızımızı alamadık, sizin anlattıklarınız ve dinleyip okuduklarımıza bakarak sınıflamayı biraz daha genişlettik, bir de organik-organik olmayanlar hanesini ekledik. şimdi de karşımızda GDO’lu-GDO’suz besinler konusu var. Biz ne yiyip içeceğiz, nasıl besleneceğiz, bu işin içinden nasıl çıkacağız?

TEMİZ BALIK BULMAK MÜMKÜN DEĞİL

Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi’nin Hacettepe Üniversitesi ile birlikte yürüttüğü “balıklarımızdaki ağır metal zehirlenmesi” konulu araştırmanın sonuçlarını okuyan o izleyicimizin kafası daha da karışmış olmalı. Çünkü bu araştırmanın sonuçlarına göre denizlerimizde, özellikle Karadeniz ve Marmara’da temiz balık bulmak mümkün değil.
Bana sorarsanız, bu bilgi de yeni ve şaşırtıcı sayılmamalı. Denizlerimizde ciddi bir ağır metal kirlenmesinin olduğu ve bu kirlenmeden balıkların da nasibini aldığı uzun zamandır zaten biliniyordu. Dört yıl kadar önce “Yaşasın Hayat” programımızda sevgili Uğur Dündar ile bu konuyu uzun uzun tartışmıştık.

BÖYLE GİDERSE İŞİMİZ ÇOK ZOR

Anlatmak istediğimiz şu: Bir taraftan üretim teknolojisindeki değişmeler, aç gözlülüğümüz, bilgisizliğimiz, saygısızlığımız, bir taraftan dikkatsizliğimiz, çevre ve doğal denge konularına duyarsızlığımız sağlıklı değil, zararsız bir besin bulma ihtimalimizi bile imkânsız hale getiriyor. Eğer böyle giderse işimiz gerçekten çok zor!
Daha tohum aşamasında başlayan GDO sorunundan tutun, üretim aşamasındaki ilaçlamalar, büyüme aşamasındaki hormonlar, antibiyotikler, toplama, saklama ve taşıma aşamasındaki böcek öldürücüler ve benzeri kimyasallar, üretim kademelerinde kullanılan yüzlerce toksik madde, paketleme sürecinde bazı kimyasal bulaşmaların içinden sağlıklı bir besini nasıl bulacaksınız? ınanın bu soruya ben de yanıt vermekte zorlanıyorum.
Böyle giderse, hepimiz evde çiçek saksılarında, balkonlar ya da teraslarda veya imkân bulanlar bahçelerinde kendi yiyeceklerini üretmek zorunda kalacak. Tabi böyle bir seçim çözüm olabilirse!

Ostaz nedir?

Haberin Devamı

Ortalama ömrün uzaması, menopoz sonrası yıllara yansıdı. Hem iyi bir birikimle güzel hazırlanmak, hem de kapıya dayanınca başa çıkabilmek için menopoza girmeden önce plan yapmak gerek.

Dengeli beslenme ve düzenli aktivite işin olmazsa olmazları. Ancak menopozla birlikte kemiklerden kayıplar başladığında bu durum bir destek almaya yol açacak düzeylere çıkabilir.

Kanda Ostaz düzeyi ölçümü, kemiklerin tedaviden yeterli desteği aldığını gösteren değerli ve güvenilir bir testtir. Bu test sırasında, kanda kemiklere özgü (bone alkaline phosphatase) ALP’a bakılır.

Ostaz, kemik dokudan kaybın azaltılması konusunda tedavinin başarılı olup olmadığına dair açık bir yanıt verir.

Yazarın Tüm Yazıları