Gıda alerjisinin efsane inanışları

Yumurta, muz, çilek ya da karides yedikten sonra cildinizin bakla bakla kızarıp kabarmaya ve dayanılmaz biçimde kaşınmaya başladığı oldu mu? Veya ishal, karın ağrısı, gaz, şişkinlik gibi yakınmalarınız... Sakın gıda alerjiniz olmasın!

Haberin Devamı

Gıda alerjileri konusunda bildiğimizi zannettiklerimizin çoğu bilimsel gerçekleri yansıtmayan, kulaktan kulağa yayılan şehir efsaneleri. Diyebilirim ki bilgi kirliliğinin bu kadar yoğun olduğu başka bir beslenme alanı ya da sağlık konusu da yok. Amerika’nın güvenilir internet sitelerinden (www.familydoctor.org ) gıda alerjileri hakkında yanlış bilinen efsanelerin en yaygın dokuzunu şöyle sıralıyor:
1- YAYGIN BİR SAĞLIK SORUNU
Genel nüfusun yaklaşık yüzde 25’inin gıda alerjisine sahip olduğu sanılır. Oysa gerçek rakam çocuklarda yüzde 6 ve erişkinlerde yüzde 2’dir. Gıda alerjisi tablosu, bağışıklık sistemimizin (bedenimizin bulaşıcı hastalıklarla savaşan bölümü) bazı besin maddelerine karşı oluşturduğu tepkiler. Çoğu kişi, bazı gıdaları fazla miktarda tükettikten bir süre sonra oluşan sindirim sistemi rahatsızlıklarını gıda alerjisi sanır. Aslında bu bir gıda intoleransı.
2- BAŞLICA SORUN ÇİLEK VE DOMATES
Birçok gıda alerji nedeni olabilir. Ancak, bunlar içerisinde en sık alerjik reaksiyon oluşturanlar ceviz, yer fıstığı, süt, yumurta, soya, buğday, balık ve kabuklu deniz ürünleri. Bu sekiz gıda maddesi tüm gıda alerjilerinin yaklaşık yüzde 90’ının nedeni. Gıda alerjisinden korunmak için hangi besin maddesine karşı alerjiniz olduğu testlerle belirlendikten sonra bu gıdadan uzak durmayı öğrenmelisiniz. Bunun için dışarıda yemek yerken mönüleri dikkatle incelemeli, marketlerde etiketleri baştan sona okumalı, karışık gıda tüketirken alerjik olduğunuz maddenin bulunmadığından emin olmalısınız. Çocuğunuzda gıda alerjisi varsa okul çevresini ve diğer yardımcı personeli uyarmalısınız.
3- ŞEKER ALERJİSİ
Gıda alerjisi, bağışıklık sistemimizin gıdaların içerdiği bazı proteinleri sanki bir bakteri ya da virüs gibi kabul etmesi ve düşmanca tepki vermesidir. Bu nedenle ne şekerlerle ne de yağlarla böylesi bir tablo ortaya çıkmaz.
4- ERİŞKİNLERDE SÜT DUYARLILIĞI
Süt alerjisi çocuklarda daha sık görülür. Genellikle 2-3 yaşından sonra azalır. En sık görülen yakınmalar ürtiker, kusma ve solunum sıkıntısı. Erişkinlerin çoğunda süt tüketimini izleyen saatlerde şişkinlik, gaz, kramplar, bulantı ve ishal gibi yakınmalar ortaya çıkar. Bu gerçek bir alerji değil; süt şekeri yani laktoza karşı gelişen intolerans.
5- ALERJİK BÜNYENİN SINIRI YOK
Gıda alerjisi sorunu olanların önemli kısmında alerjen madde sayısı dörtten azdır.
6- GIDA ALERJİSİ KİŞİLERİ HİPERAKTİF YAPAR
Gıda alerjisinin en sık rastlanan erken dönem belirti ve bulguları ürtiker (geniş, ciltten kabarık, koyu pembe-kırmızı renkli döküntüler), kaşıntı, terleme, ağız içerisinde iğne batmasına benzer bir his ya da bir tür kaşıntı hissi, öksürük, solunum zorluğu, hırıltılı solunum, geniz kaşıntısı, ishal ve kusma. Kişi aynı zamanda sanki kötü bir şey olacakmış psikolojisine de kapılabilir. Tansiyon düşmesi ve bilincin bulanıklaşması nedeniyle solgundur. Gıda alerjisiyle birlikte en sık görülen kronik hastalıklarsa egzama ve astımdır.
7- GIDA BOYALARI BAŞ DÜŞMAN
Alerjik reaksiyonların çoğu doğal besin maddelerine karşı gelişir. Ama tartrazine ya da aspartam (bir tür yapay tatlandırıcı) gibi bazı katkı maddeleri de kimi kişilerde sorun yaratabilmektedir.
8- YAŞAM BOYU SÜRER YA DA DÜZELİR
Gıda alerjisi olan çocukların çoğunda süt, yumurta, soya fasulyesi ürünleri ve buğday alerjisi şiddetini kaybeder. Ancak, ceviz, yer fıstığı, balık ve kabuklu deniz ürünlerine arşı olan alerji hemen hiç azalmaz.
9- TEHLİKELİ DEĞİLDİR
Gıda alerjisi nedeniyle gelişebilen anafilaksi (alerjik şok) yaşamı tehdit eden ciddi bir durum. Ödem yüzünden solunum yollarının daralması kişinin nefes almasını güçleştirir. Acilen müdahale edilmesi gerekir. Gıda alerjisi olanların ellerinin altında enjeksiyona hazır epinefrin bulundurmalarında yarar var. Alerjik reaksiyon geçirmekte olan kişi derhal hastaneye götürülmeli, acil müdahalesi tamamlanıp müşahedeye alınmalı. Bazen epinefrin uygulamasına rağmen ilacın etkisi geçtikçe tablo yeniden ağırlaşabilir.

Haberin Devamı

Hemen test yaptırmayın
BİR ÖNERİ

Haberin Devamı

Gıda alerjileri özellikle anneleri çok korkutur. Gıda alerjileri konusu ciddi bir hastalık olduğu için mutlaka doktorların araştırması, teşhis koyması ve tedavi etmesi gerek. Böyle bir sorunun teşhisinde ne diyet uzmanlarının ofislerinde uygulanan intolerans testleriyle ne de ayaküstü yapılan basit incelemeler veya internette satılan testlerle sonuca gidemezsiniz. Böyle bir durumun varlığına işaret edebilecek bazı sağlık sorunlarının teşhisi söz konusu olduğundaysa, uzmanlaşma daha da önem kazanır. Mesela çölyak hastalığı gibi bir durum düşünüldüğünde devreye gastroentroloji uzmanlarının da girmesi gerekir. Eğer herhangi bir gıdaya karşı alerjiniz olduğunu düşünüyorsanız hemen bir test yaptırmak yerine öncelikle bir aile hekimi, iç hastalıkları uzmanı daha da iyisi bir alerji uzmanından yardım isteyin. Hangi testin yapılacağına, sorununuzun ne olduğuna ve nasıl çözümleneceğine bırakın doktorunuz karar versin! (www.familydoctor.org’dan derlenmiştir)

Haberin Devamı

Rutin taramalarda test yapılır mı
BİR SORU

Gıda alerjisi testleri veya gıda intoleransı incelemelerine rutin check-up’larda yer vermeye gerek yok! ‘Gıda intoleransı testi’ adı altında yapılan incelemelerin doğrudan teşhis koyduğu herhangi bir sağlık sorunu da zaten tanımlanmış değil. Gıda alerjisi testlerine gelince: Bunların özellikle cilt testi şeklinde uygulananları son derece güvenli testler. Kan analizleri yapılarak da gıda alerjilerini araştırmak mümkün olabiliyor ama bunlar hem pahalı hem de güvenilirliği sınırlı incelemeler. Cilt testleri olarak uygulananlar, sizin hangi gıdaya ne oranda alerjiniz olduğunu net ve açık bir şekilde ortaya koyabiliyor. Bir başka özellikleri de her zaman, her yerde, her koşulda benzer sonuçlar sonuçları vermeleri.

Yazarın Tüm Yazıları