Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

Gezi’nin getirdiği prestij

AB, 3 yıl sonra nihayet yeni bir müzakere başlığı açıyor.

Haberin Devamı

Bu kararın hemen öncesinde yayınlanan İlerleme Raporu ile AB’nin önceki Türkiye Temsilcisi Marc Pierini’nin pazartesi Hürriyet’te çıkan demecini yan yana koymakta yarar var; çünkü ikisinde de önemli tespitler var.
İlerleme Raporu da Pierini de Gezi Parkı gösterilerine, toplumun demokratik hak kullanımı bakımından yüksek değer biçiyor, alkış tutuyor.
Bu çok da sürpriz değil; çünkü sadece AB veya Pierini değil, demokratik her ülke Gezi gösterilerine karşı benzer tutum aldı.
Göstericiler, demokrasi çıtasını öyle yükselttiler ki Türkiye’ye prestij kattılar.
Cumhurbaşkanı Gül’ün gösterilerle gurur duyması da hiç boşuna değil.

TERS ORANTILI İMAJ

Gel gör ki, Türkiye’nin kazandığı bu prestiji, Başbakan Erdoğan ve iktidarın önemli bir kesimi hep görmezden gelip, içlerine sindiremedi.
Göstericilere karşı izledikleri antidemokratik, baskıcı tutum kendilerinin dışarıdaki prestijini, Gezi göstericileri ile ters orantılı kıldı.
Avrupa’da, AKP’ye büyük destek veren muhafazakar, sosyalist, sosyal demokrat, liberal gruplar tam bir hayal kırıklığı yaşadı.
Yüzde 50’yi evinde zor tutuyoruz” diyen, kadınların kıyafeti ile ilgili rahatsızlık belirten Erdoğan’ın bu çevrelerdeki imajı bir anda değişti.
Sonuçta, Gezi göstericilerine karşı kullanılan şiddet, Almanya Başbakanı Merkel’in de ısrarı ile yeni bir faslın açılmasını erteletti.
Bu arada AB Başmüzakerecisi Egemen Bağış’ın, “Sarkozy ile birlikte balık tutacağını” tahmin ettiği, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun ise, “Aksine tüm fasılları açın” diye mektup yazdığı Merkel, yeni bir seçim zaferi kazandı.
Bağış, bugün o sözü için pişman mı bilmem; ama umalım ki bu göreve atandığında Cumhurbaşkanı Gül’ün tavsiye amaçlı şu sözlerini daha çok anımsar:
“Egemenciğim, AB liderleri ile sürtüşmekten kaçın. Eğer bir söz söylenmesi gerekirse bırak o sözleri biz söyleyelim, sen işin hep iyi yanında görün”.

Haberin Devamı

FİDANA KARŞI ÇELİK

Şu gerçeği görmeli ki, Merkel’in tavrını da değiştiren Gezi gösterileridir.
O nedenle hükümet, AB hedefinde samimiyse, öncelikle Gezi göstericilerine karşı izlediği politikadan keskin dönüşler yapmalı.
Yok, ‘fasıl açılması demokratikleşme paketinin eseri’ diye ısrar edilecekse sadece kendilerini kandırmış olurlar.
AB biliyor ki o demokratikleşme paketinde de ‘Gezi’ damgası var.
İlerleme Raporu’nu doğru okuyan bunu görür ve gereğini yapar.
Yoksa, “İlerleme Raporu’nu bayramda açıklamayın” gibi basit bir talebin dahi geri çevrilmesi devam eder, Türkiye’nin ikna gücü daha da zayıflar.
Yine de sahi şu, “Bayramda açıklamayın” talebi nasıl kabul ettirilemedi ki!?
Gerçi bu talebin artık hiçbir haklılığı da kalmadı.
Çünkü eminim adamlar, “Dini değerlere saygı gerekçesiyle rapor bayramda açıklanmasın diye tozu dumana katanlar, bayram gecesi gidip ODTÜ’yü bastılar, ağaç katlettiler” demiştir.
Hani bazıları, aynen Gezicilere uygulanan şiddette olduğu gibi, ‘Nasılsa AB olanı biteni görmez’ diye kendini kandırabilir.
Salı günkü Başbakan’ın grup konuşmasında bunun ipuçları da var gibiydi.
Devletin gücünü elinde tutan Erdoğan, elinde sadece fidan tutan ODTÜ öğrencisinin karşısına, “ÇELİK iradelerini” koydu.

Yazarın Tüm Yazıları