’Genel merkez sultası’ yıkılıyor ’tek adamlık’ dönemi başlıyor

BAYKAL 1938 doğumlu, Erdoğan da 1954.AKP’nin 2001’de kurulduğunda tüzüğü ne kadar demokratikti; aynen CHP’de 1970-80’lerde olduğu gibi...

Erdoğan, AKP’nin ilk kurultayda tüzük değişiklikleriyle ’tek adamlığa’ soyundu.

Eskiden özellikle CHP’de ’genel merkez sultası’ vardı; AKP’de ilk başka öyleydi.

Artık ’tek adam sultası’na dönüştü AKP... CHP de bunu yarınki tüzük kurultayında gerçekleştirecek.

Yani CHP de AKP ile benzeşmiş olacak.

Baykal’ın tüzük önerisine göre, partinin merkez organları tayinle seçilecek.

Yetkili organların budanmaya kalkışılması, çoğu CHP’lileri üzüyor.

Dünü ve bugünü yorumluyorlar.

MYK, CHP’nin en üst organdır; bunlar 80 kişilik Parti Meclisi içinden seçilir.

Şimdi öyle olmayacak; 80 kişinin içinden MYK, Genel Başkan tarafından seçilecek.

20 kişiden oluşan MYK şimdi 15 kişiye inecek. Aynı AKP’deki işleyiş gibi.

Eskiden Genel Sekreter, Parti Meclisi’nde gizli oyla seçilirdi. Bugün, Genel Başkan tarafından seçilecek.

Böyle bir durumda atama ile gelen üyeler, kendi iradelerini kullanabilirler mi?

Oh ne güzel, delegeleri genel merkez belirlesin, onlar gelsin genel başkanı seçsin, o da kendi organlarını tek tek belirlesin.

Dünyada böyle bir örnek var mıdır?

2000 yılından beri partinin başında olan Baykal, Atatürk ve İsmet İnönü’nün bu kadar yetki aldığını söyleyebilir mi? Genel Başkan her zaman dengeleri korurdu.

Baykal, ’AKP ile paralelleşiyor’; Erdoğan’a özeniyor.

Baykal diyor ki:

"Partide beni yetkilendirin, başarı sağlayacağım. Kavgalı eve kız vermezler. Bu yetkiyi alırsam tesanüt içinde olacağız."

5 TÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ

’Roma barışı’ gibi bir şey demek lazım buna.

Baykal, 2000’den beri beş kez tüzük değişikliği yaptı; sonuncusu da 2004’teki yerel seçimler öncesinde olmuştu. 2008’de yeni bir tüzük kurultayı daha.

Peki bu tüzük değişiklikleri bir başarı getirdi mi?

Hayır...

Önseçim unutuldu gitti..

Üyelerin, delegelerin değerlendirmesinin yerini ’kamuoyu yoklaması’ ve ’halkla ilişkilerciler/reklamcılar’ aldı.

Belediye Başkanlığı, Belediye Meclis üyeliği ve İl Genel Meclis üyeliğine aday olmak isteyenler, yarınki kurultayda Baykal’ın gözlerinin içine bakmazlar mı?

Demokratik haklarını kullanabilirler mi?

CHP, tüzüğünü budaya budaya bugünlere geldi.

Üzülmek gerekiyor.

Biliyor musunuz

BEŞİKTAŞ ve Bakırköy’ün eski belediye başkanları Ayfer Atay (CHP) ile Dt. Ahmet Bahadırlı’nın (ANAP) eski ilçelerinden bu kez DSP’den aday olacaklarını... ESKİ Sağmalcılar Cezaevi Müdürü Necati Özdemir ile Dt. Tacettin Kümet’in Bakırköy AKP’den aday adayı olduklarını...

Jet-Pa kurtulurken bizler ne olacağız

BEN Fransa’da yaşıyorum. Almanya’daki Türkleri dolandırdığı gerekçesiyle yargılanan Jet-Pa Yönetim Kurulu Başkanı Fadıl Akgündüz’e de zamanaşımı piyangosu vurduğunu gazetenizde okuyunca, bunları yazmak istedim. 1998 yılında 2001 teslimli Ankara Jetkent3’ten peşin fiyatına daire aldım. Fakat 2000-2001 arası Jet-Pa mallarına tedbir kararı kondu. Geçen bu zamandan beri bizlerin eli kolu bağlı. Yaklaşık 400-450 kişi böyle bekliyoruz. Bize yardım eden yok.

Şimdi Başbakanımız bir yasa çıkarttı. ’Dışarıdan gelen sermayeye sorgu sual yok; yeter ki sermaye..’ diye konuşuyor. Oysa sermaye yeni kent Ankara’da çürümeye yüz tutulmuş bir şekilde; bizlerin alın teri, çoluk çocuğumuzun rızkı elimizden alınıyor.

Devlet ne bize, ne de Jet-Pa’ya veriyor. Şimdi tedbir kararını nisana kadar uzatmışlar. Niye bizim tapulu malımızı vermiyorlar? Bir de Fadıl Bey, zamanaşımından yararlanıyor.

Şu halimize bir çare lütfen!

Rüştü ÜZÜM-FRANSA

Koç: Demokratik tüzük

’CHP’de Yenileşme ve Değişim Hareketi önderi Prof. Haluk Koç, kurultaya ’Demokratik Tüzük Değişikliği’ adını bir öneri paketi sunacaklarını söylüyor.

"Parti üst yönetiminin, tüzükle ilgili 6 madde değişikliği önerisinden başka bizler de tüzüğün 6 bölümde 24 madde değişiklik öngören bir öneri paketi sunacağız. İkisi arasında amaç bakımından çok önemli bir farklılık vardır. AKP tüzüğünün ilgili maddeleri aynen CHP tüzüğüne aktarılmıştır. Biz ’Adaylık için üyelerinin en az %20’sinin başkanlık divanı önünde imza atarak önerge verme zorunluluğu kaldırılmasını, seçimlerde blok liste yerine çarşaf liste uygulamasını, Hazine yardımının %30’unun örgütlere aktarılması’ gibi değişiklikler istiyoruz."

GÜNÜN SÖZÜ

"BAYKAL kendisiyle özdeş tutarak CHP=Baykal denklemine derinden inanmaktadır. Tüzük kurultayını neredeyse bir komisyona veya komiteye benzetmiş ve indirgemiş; CHP’yi bir dernek veya oda kategorisine sokmuştur. Deniz Baykal’a şunu hatırlatmak gerekir ki, CHP bir dernek, vakıf veya oda değildir. Böyle bir partinin programı ve tüzüğü, partililerin katılamadığı ve görüşlerini ifade edemediği bir otelin konferans salonunda, üstelik de bir günle sınırlı tutularak gerçekleşemez."

(CHP eski Parti Meclisi üyesi

Doç.
Dr. Örsan K. Öymen)

İki soru

CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal’dan ilk soru Başbakan’a; Siemens şirketinin dünyada rüşvet dağıttığı Wall Street Journal’de yer almıştır. Siemens’te rüşvet dağıtan kişi olan Tonio Arcaini, Ankara’da bir ihale öncesinde Ulaştırma Bakanı ile görüşmüş müdür? Pek çok ülkede Siemens şirketi ile ilgili olarak araştırmalar yapılırken, Türkiye’de böyle bir aıraştırmanın başlatılmamasının nedeni nedir? Ulaştırma Bakanlığının açtığı ihalelerin hangilerini Siemens şirketi almıştır?"; ikincisi Adalet Bakanına: "İGDAŞ davasının 7.5 yıllık zaman aşımı sürecine uğramadan hızlı işlemesini sağlamak için herhangi bir önlem alınması düşünülmekte midir?"
Yazarın Tüm Yazıları