Gelecek senaryolarıyla Türkiye'nin önünü açmak

YER Antalya Hillside Su Oteli.

Geride bıraktığımız hafta sonu, cumartesi ve pazar günleri, aralarında bakan ve milletvekillerinin de bulunduğu 100 kadar kişi 48 saat boyunca bir otele kapanıp Türkiye'nin geleceğiyle ilgili senaryolar üretiyor.

48 saatlik maraton ‘‘beyin fırtınasını’’ yani ‘‘Yarını Arayışlar’’ toplantısını düzenleyen ARGE-NMC'yi yürekten kutlamak gerek.

Altı gruba bölünerek ‘‘gelecek senaryoları’’ üzerinde çalışan herkes Türkiye'nin ufkunu aydınlatacak bir şeyler yapmaktan memnun, mutlu ayrılıyor Antalya'dan.

Peki kimler katılıyor toplantıya.

Önce bakanlar: Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, Enerji Bakanı Hilmi Güler, Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu.

Başbakan Erdoğan Siirt gezisi nedeniyle gelemiyor.

AKP milletvekili Zeynep Karahan Uslu da katılımcılar arasında.

Diğer isimlere gelince liste uzun. Aralarında ünlü işadamları, bankacılar, akamedisyenler, bilim adamları, bürokratlar var.

Microsoft'un Ortadoğu ve Afrika'dan Sorumlu Direktörü Nasser Khan Gazi, MİT Parça ve Atom Merkezi Direktörü Profesör Neil Gershenfeld, Harvard Üniversitesi'nde genetik dalında öğretim görevlisi Gökhan Hotamişlıgil, Dünya Ekonomik Forumu Rekabet Programı yöneticisi Emma Loades, Intel Başkan Yardımcısı Christian Morales, Rand Enstitüsü ekonomisti Richard Neu, Avrupa Komisyonu'ndan Eric Philippart, PricewaterhouseCoopers'tan Graham Prescoe ve Türkiye uzmanı İsrailli Alon Liel ise konuşmacılar arasında.

Onlarla dünyanın politik, ekonomik, teknolojik ufuklarına yelken açıyoruz ama en önemlisi Türkiye'nin dünyadaki yerini bir de onların ağzından dinliyoruz.

Gelelim 20 yıl sonrasına projeksiyon yapan senaryolara...

AB ve Türkiye, Ortadoğu ve ABD ve AB ilişkilerini temel alan altı senaryo hazırlanmış. Bunlardan üçü olumlu, üçü olumsuz.

Meselá Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine kabul edildiği bir senaryo var, bir de Türkiye'nin dışlandığı senaryo.

Her iki durumda da Türkiye ne yapacak? Ar-Ge'nin uzmanları tarafından hazırlanan senaryolar altı grup tarafından tartışılıyor.

Altı çalıştaydan çıkan sonuçlar birbirlerine yakın.

Türkiye'nin olumlu ya da olumsuz her türlü senaryoda 20 yıl zarfında yol alacağı alanlar şöyle: Eğitim, STK'ların güçlenmesi, kadın erkek eşitliği, hukukun üstünlüğü, şeffaflık, teknoloji.

Senaryoların sonuçlarıyla ilgili sanıyorum yariniarayişlar@arge.com mail adresinden bilgi almak mümkün.

Bu arada, Antalya'dan herkesin memnun ve mutlu ayrıldığını söylemiştim.

Doğru.. Ancak bir şeye dikkat çekmek istiyorum.

Bu tür toplantıların günün birinde meyve vermesi için parlamentodan, siyasi partilerden, bürokrasiden katılımın daha fazla olması gerek gibi geliyor.

Büyük Ortadoğu Projesi neden gerçekleşemez

YARINI Arayışlar toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD gezisi sırasında Başkan Bush ile birlikte ele aldığı ‘‘Büyük Ortadoğu Projesi’’ de gündeme geliyor.

Bush'un büyük umut bağladığı, Başbakan Erdoğan'ın da desteklediği ‘‘Büyük Ortadoğu Proje’’siyle ilgili bir bilgi önce.

Projeyi ilk kez ortaya atan ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell.

Yaklaşık iki yıl önce yaptığı bir konuşmada Irak'ın yanısıra tüm Ortadoğu bölgesine demokrasi getirilmesi gerektiğini söylüyor.

Bush Yönetimi'nin esin kaynağı eski ABD Başkanı Ronald Reagan.

Bir zamanlar Doğu Avrupa ülkelerine demokrasi getirmekten söz eden Reagan'ın hayali nasıl gerçekleştiyse Ortadoğu da günün birinde demokrasiye kavuşabilir. İki yıldan beri bu proje üzerinde çalışan Bush Yönetimi'nin ‘‘Büyük Ortadoğu Projesi’’ için resmen önümüzdeki haziran ayında yeşil ışık yakması bekleniyor.

‘‘Büyük Ortadoğu Projesi’’ hangi ülkeleri kapsıyor?

Ortadoğu ülkelerinin yanı sıra, Kuzey Afrika, İran, Orta Asya ülkelerinin bazıları ve Afganistan. Erdoğan, Bush ile konuşmasında bunlara Kafkasya'nın da ilave edilmesini istemişti.

Bush, Reagan'a özenmiş olabilir ama şunu hepimiz biliyoruz ki, Ortadoğu kesinlikte Doğu Avrupa değil.

‘‘Yarını Arayışlar’’ toplantısında konuşan bir Ortadoğu uzmanı, Bush'un ‘‘Büyük Ortadoğu Projesi’’nin iki nedenden ötürü başarıya ulaşamayacağını söylüyor.

Birinci neden, Arap dünyası bu projeye kendisine Batı kültürünün empoze edilmesi gözüyle bakıyor ve karşı çıkıyor.

''Ortadoğu'da kimlik meselesi her şeyin üzerindedir. Refahın üzerinde hatta hayatın üzerindedir'' diyor uzman. İkinci başarısızlık nedeni de İsrail-Filistin çatışması.

Çatışma devam ettiği sürece projenin başarı şansı sıfır.

Mini anketin sonuçları

YARINI Arayış'ın katılımcıları arasında düzenlenen mini anketin sonuçları şöyle:

20 yıl sonra nasıl bir dünya?

Türkiye'nin AB üyeliğine kabul edileceğini düşünenlerin oranı yüzde 58. Komşu olarak kalacağına inananlar yüzde 42.

Ortadoğu'ya barış gelecek mi?

Ortadoğu'da kavganın devam edeceğini düşünenlerin oranı yüzde 63.

İyimserler yüzde 37.

Peki Avrupa ABD ilişkileri ne olacak? Çatışmaya mı gidecekler? Yoksa Avrupa-Amerika ittifakı mı çıkacak ortaya?

Atlantiğin iki yakasında ittifak olacağına inananlar yüzde 65 oranında.

Atlantik sularının buz tutacağını söyleyenler ise yüzde 35 oranında.

Yazarın Tüm Yazıları