Ferai Tınç: Revizyon beklentisi

Ferai TINÇ

Bugünlerde ister istemez gözler Batı'da. Ekonomik programın açıklanmasından sonra şimdi, dış kredi musluklarının ne zaman açılacağı beklentisi ortama hakim oldu.

Artık şunun iyice kavranması gerekiyor ki, ekonomik reformlar konusunda birkaç adım atmakla ‘amaç hasıl olmayacak.’

Çünkü Türkiye'den beklenen, köklü bir değişim sürecini başlatma kararlılığı.

Bugünlerde, tepkileri ölçmek için Batılı yetkililerle mümkün olduğu kadar sık görüşüp izlenimlerini almaya çalışıyorum.

‘Bu bir ekonomik kriz ama, bu krize neden olan siyasi yapı’ diyorlar.

Onların deyimi ile ekonomik ve siyasi reformlar ‘bir paranın iki yüzü gibi.’

Türkiye siyasi reformlarını gerçekleştirmek için harekete geçmedikçe, alınan ya da alınacak olan ekonomik kararların uygulanabilirliliği konusunda güven veremeyecek.

Batılı bir diplomatın şu sözleri bu yaklaşımı en net biçimde özetliyordu:

‘Sadece Çin, siyasi reformları bir kenara bırakıp ekonomik reformları yapmakla yetinebilir. Türkiye Çin değil ki.’

* * *

HÜKÜMETTE revizyon beklentisi artık daha geniş çevreler tarafından açıkça dile getiriliyor.

Hem de bunun önümüzdeki 15-20 gün içinde yapılmasının yararlı olacağı görüşü yaygın.

‘Bu, Türkiye’nin ekonomik ve siyasi reformları hayata geçirmekte kararlı olduğunu gösterecektir' deniyor.

Aman yanlış anlaşılmasın, bu DYP ve Fazilet'in alternatif olabilecekleri anlamına gelmiyor.

Çiller'in güvenilirlik sorunu, Fazilet'in ise kendisini bir türlü Erbakan mirasından kurtaramaması yüzünden, Ecevit Hükümeti şimdilik tek seçenek.

Fakat yapılacak bir revizyon ve yeni bir görüntü ile, hükümetin ‘Türkiye yeni bir başlangıç yapıyor’ güveni vereceği konuşuluyor.

Cavit Çağlar'ın yakalanışı sadece bir tesadüf mü acaba?

Amerikan sistemini yakından tanıyanların bu soruya olumlu yanıt vereceklerini sanmıyorum. Yolsuzluk soruşturmalarının sonuna kadar gidilmesi için bir dış katkı olmasın bu? Hem de kuvvetlisinden.

* * *

TÜRKİYE bir güven krizi yaşıyor. İçeride de dışarıda da yaygın bir güvensizlik var.

Sorunlarının üstesinden gelemeyen bir ülke durumunda.

Çok mu zordu, cezaevi sorunlarını çözmek? İşin ucundan tutmak için bu kadar insanın ölmesi mi gerekirdi?

Çıkış yolu her zaman bulunur. Zaten devlet de onun için yok mudur?

Şimdi elde iki kılavuz var.

İki kılavuz var elde. Biri ekonomik program, diğeri Avrupa Birliği'nin yol haritası niteliğindeki Ulusal Program.

Artık adını koymakta yarar var. Bu iki yolun önündeki her engel ‘ihanet’ suçu kapsamına alınmalı. Geleceğe ihanet.