Ferai Tınç: Neyse ki değiştirilebilir






Ferai TINÇ
Haberin Devamı

EVET çok çalışmışlar. Ulusal programı herkes tarafından kabul edilebilir hale getirmek için Büyükeçi Volkan Vural ve ekibi çok uğraşmış. Ama program, Türkiye'yi Avrupa Birliği'ne taşıyacak değiştirme gücünden yoksun.

Programa iyimserlikle yaklaşmak için elimden geleni yapmama rağmen, Katılım Ortaklığı Belgesi ile Ulusal programı yanyana koyunca fark ortaya çıktı.

Avrupa ile Türkiye arasında artık bir hukuki mukavele niteliği kazanan Katılım Ortaklığı Belgesi, demokrasi, insan hakları, komşularla ilişkiler konularında çok net ifadelere sahip.

Bu, altında Türkiye'nin imzası bulunan bir 'değişim' sözü.

Ulusal program ise bir 'temenni' belgesi olmuş.

İnşallah, maşallah, ele alınacaktır, değerlendirilecektir, gözden geçirilecektir gibi.

Katılım Ortaklığı belgesini de, ulusal programı da biz hazırlamadık mı?

Neden bu fark pekiyi?

Bu cesaretsizlik?

Tabii ki belgeyi hazırlayanlardan kaynaklanmıyor.

Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne aday olmasının anlamını, bunu bizim istediğimizi, ısrar ettiğimizi, bir ulusal gelecek projesi olarak benimsediğimizi kavrayamayanların direnişini yumuşatmak için böyle bir belge çıktı ortaya.

* * *

BU program, Türkiye'nin Avrupa Birliği ile tam üyelik müzakerelerine başlamak için atacağı adımların takvimi. Bir çeşit yol haritası.

Amacı, Türkiye'de siyasi ve ekonomik istikrarı kalıcı hale getirmek. Avrupa Birliği kurallarına tam uyum sağlayacak dönüşümü gerçekleştirmek.

Zaten Katılım Ortaklığı Belgesi'ni incelediğimizde, yasalarda değişim yapmanın yetmediği belirtiliyor.

Önemli olan değişim iradesi sergilemek. Alınan kararları hayata geçirmek.

Programla ilgili tartışmalarda 'sadece siyasi kriterlere takılıp kalmayın, eğitimden ekonomiye, balıkçılıktan vergi sistemine kadar geniş bir yelpaze var. O konularda daha kolaylıkla adım atabiliriz ve süreç ilerler' deniyor.

Kendimizi kandırmayalım.

Siyasi kriterler, tam üyelik görüşmelerinin başlaması için ilk adım. Değişim iradesinin en somut göstergesi.

* * *

AVRUPA bizim programın ilk değerlendirmesini mayıs ayında yapacak.

Bu yıl sonunda ise kısa vadeli önceliklerde neler yapıldığı değerlendirilecek. Bunlar sonucu etkileyen raporlar. Ama fazla ümitli olmayın. Ve şimdi bu program konusunda fazla eleştiri duymadığınıza bakmayın ve sakın aldanmayın!

Örneğin, Katılım Ortaklığı Belgesinde (ki onu da biz hazırladık) 'Türk vatandaşlarının ana dillerini TV ve radyo yayınlarında kullanmalarının önündeki tüm yasal engellerin kaldırılması' çağrısının karşılığı Ulusal Programdaki şu ilginç yanıt olabilir mi?

'Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi dili Türkçedir. Ancak bu, vatandaşlarının günlük yaşamlarında farklı dil, lehçe ve ağızların serbest kullanılmasına engel teşkil etmez. Bu serbestlik, ayrılıkçı ve bölücü amaçla kullanılmaz.'

Neyse ki, Ulusal Program değişime ve ilerlemeye açık nitelikte bir belge.

* * *

TÜRKİYE'nin Avrupa Birliği yolu ile ekonomik krizden çıkış yolu arasında doğrudan ve yakın bir ilişki var.

Ulusal program, ekonomik düzenlemelerin güvencesi. Ve o olmadan hiç bir ekonomik program tutmaz.

Çünkü sorun, değişmek ya da değişmemek sorunu.

Yazarın Tüm Yazıları