Ferai Tınç: İki eski enerji bakanı konuşuyor






Ferai TINÇ
Haberin Devamı

MAVİ Akım projesi etrafında esen rüzgárlar, Moskova'da sıkıntı yaratıyor. Oysa buna gerek yok. Soğuk savaş sonrası değişim sancılarını diğerlerinden çok daha acılı yaşıyan Türkiye ve Rusya'da bu süreç hızlandıkça ve hukuk devleti kavramı kök saldıkça bu coğrafyada işbirliği çok daha kolay ve güçlü olacak.

Bu girizgahtan sonra, iki eski enerji bakanının konuyla ilgili görüşlerini aktarmak istiyorum bugün size.

ANAP Lideri Mesut Yılmaz, Ersümer'i savunduğu konuşmasında Mavi Akım projesi ile ilgili olarak, ‘Mutabakatı yapan Erbakan’ demişti.

Erbakan, Yılmaz'ın iddiasını Avukatı Ahmet Özdemir aracılığıyla yanıtladı:

‘54. hükümet döneminde Mavi Akım Projesi adıyla veya benzeri şekilde bir proje için Rusya ile bir görüşme ve anlaşma söz konusu olmamıştır. Eğer dil sürçmesi değilse sayın Mesut Yılmaz’ın olayları ve tarihleri yanlış hatırladığı kanaatindeyiz.'

* * *

BU yanıt üzerine 54. Hükümetin Enerji Bakanı Recai Kutan'ı aradım. Nasıl olsa dinlenen telefonlarımız sayesinde artık her şey şeffaf olduğu için konuşmayı aktarıyorum.

‘Benim bakanlığım döneminde, birçok kaynaktan teklifler geldi. Rus doğal gazının Karadeniz altından Türkiye’ye ulaşmasıyla ilgili teklifi de getirdiler. Ama biz, bazı ilkeler benimsemiştik. Doğal gazda hiçbir ülkeye yüzde 30'dan fazla bağımlı olmayacaktık. Oysa bu teklif ile Türkiye gaz pazarının yüzde 60'ı Rus gazına açılıyordu. Biz bu projeye kesinlikle karşı çıktık.'

Kutan böyle diyordu. Ama belki bu dönemde ileriye dönük bir ön anlaşma gündeme gelmiş olabilirdi. Kutan'ın yanıtı kesindi.

‘Ben Rus şirketi Gazprom ile hiç yüzyüze gelmedim. Gama geliyordu, onunla görüşüyorduk.’

Türkiye'nin önünde o dönemde çeşitli öneriler vardı. Hazar geçişli Türkmen gazı projesi de bunlardan biriydi.

Ama o dönemde iki anlaşma yapılıyor. Irak ve İran.

İran ile Türkiye arasında yapılan anlaşmaya göre, gazı Türkiye sınırına kadar getirecek, Türkiye de Doğu Beyazıt'tan sınıra kadar yapacağı bir boru hattıyla gazı alacaktı.

Ama Türkiye hattı döşemekte gecikti. Nedeni mi? Çünkü ihale koşulları değiştirildi yeniden ihale açıldı falan filan.

Şimdi ise Kutan'ın iddiasına göre, önümüzdeki aylarda Türkiye'ye gelecek olan gazın kullanılacağı alt hazırlanmadı. Yani Erzurum, Kayseri, Konya da şehir şebekeleri yapılmadığı için, İran'dan alınacak gazın depolanması gerekiyor.

Kutan, bölgede depolama için uygun mekan olmadığı iddiasında. ‘Türkiye bu gazı ne yapacak? Yakacak mı?’ diye soruyor Kutan.

Almayalım mı diyorsunuz?

Olabilir, ama almasa da İran'a taahhüt ettiği ücreti ödemek zorunda Türkiye.

* * *

DSP İstanbul Milletvekili Ziya Aktaş ise, ‘Mavi Akım dosyası önüme gelmişti bakanlığım döneminde ama ben onu rölantiye almıştım. Ülkenin çıkarı açısından Türkmenistan gazını öne çıkartmanın daha iyi olacağını düşünüyordum’ diyor.

Nitekim, Aktaş 21 Mayıs 1999'da Türkmenistan ile anlaşma imzalıyor.

Ve şimdi lütfen dikkat edin çok önemli bir not düşüyor. Fiyat gizli olduğu için açıklamıyor ama, ‘Türkmenistan anlaşmasında fiyatı, Rusya’nın, az da olsa altında tutabilmiştik. Hem de Erzurum'da teslim koşuluyla.'

İşler, ‘Türkmenbaşı masadaki elmalarla ağaçtakileri karıştırıyor’ diyen ANAP liderinin söylediği gibi değilmiş meğer.

Demek iki tabak elma varmış. Biri daha ucuza, hem de masada.

Aktaş, ‘Türkmenistan’a sahip çıkamadık' diyor. ‘Bu sadece onun değil, Türkiye’nin de aleyhine oldu.'

Yazarın Tüm Yazıları