Ferai Tınç: Acı tesadüf

Ferai TINÇ

O günü hiç unutmayacağım. Türkmenistan Cumhurbaşkanı Saparmurat Türkmenbaşı'nın, Enerji Bakanı Cumhur Ersümer'i karşısına alıp verip veriştirdiği 6 Ekim 1999 dün gibi aklımda.

Her tarafı altın kaplamalı sarayının, geniş salonunda yerli ve yabancı basın mensuplarının karşısında Enerji Bakanı'nı, ‘‘Halkını sevmemekle’’ suçluyordu Türkmenbaşı.

‘‘Biz size ucuz doğal gaz vereceğiz. Durum buyken siz gidip Rusya'dan daha pahalıya alıyorsunuz’’ diyordu.

Meslek hayatımda ilk kez böyle bir şeyle karşılaşıyordum.

Türkmenistan Cumhurbaşkanı, en gizli toplantıdaymışçasına konuşuyordu.

‘‘Neden Rusya'ya gittiniz?’’ diyordu.

‘‘Hani dayanışma?’’ diyordu.

Mavi akım projesinin o çok gizli alım fiyatını açıklayıveriyor, kendi rakamlarını söylüyordu.

* * *

TÜRKMENBAŞI'nın parlamasının nedeni bir Moskova ziyaretiydi.

Mavi Akım anlaşması, henüz Rusya Parlamentosu Duma'da onaylanmamıştı.

İstanbul'dan Moskova'ya havalanan bir uçak, ANAP lideri Mesut Yılmaz ve Enerji Bakanı Cumhur Ersümer'i Moskova'ya götürüyordu.

İşte bu ziyaret, Türkmenbaşı'nı çileden çıkartmıştı.

Bu, bir dönüm noktası oldu.

Moskova ziyareti, sadece Enerji Bakanı Ersümer değil, ANAP lideri Mesut Yılmaz açısından da dönüm noktasıydı.

Bu ziyarette, Mavi Akım anlaşmasının bir an önce Duma'da onaylanması için temaslar yapıldı, çeşitli güvenceler verildi.

Türk gaz pazarında Türkmenistan ve Azerbaycan'ın şansını azaltan süreç hızlandı.

Aynı anda, kamuoyu ANAP'ın yıllardan beri, neden enerji bakanlığını elinde bulundurmak için bu kadar ısrarcı olduğunu tartışmaya başladı.

Beyaz Enerji operasyonunu zorlayan koşulların ardında o günlerin, umursamazlığı var.

Artık siyasi bir gelenek haline gelen ‘‘aklama-paklama’’ ittifaklarının yarattığı rahatlık var her türlü suçlama karşısındaki fütursuzlukta.

* * *

BEYAZ Enerji iddianamesi, ANAP'a da uzanıyor. Bazı hukukçular, iddianamede enerji ihalelerinden alınan komisyonların ANAP'a gittiğine dair ifadeler bulunduğunu söylüyorlar.

Bunlar adı üstünde, iddialar.

Tersi de çıkabilir.

Ama önce, yargı sürecinin sağlıklı ilerlemesi için, tanıklar ve sanıkların üzerindeki baskıları kaldırmak gerekmez mi?

Enerji gibi hayati bir sektör, şaibe altında. Suçlanan da suçlanmayan da çalışamaz halde.

Bakanlığın yeniden örgütlenmesi ve serbest rekabet koşullarının şaibesiz bir biçimde yeniden sağlanması şart.

Ersümer'in istifası, hiçbir şey için olmasa bunun için gerekli.

* * *

ŞU tesadüfe bakın ki dün, Cumhur Ersümer'in istifasının konuşulduğu saatlerde Türkmenbaşı da, Türkçe Konuşan Ülkeler Zirvesi'ne katılmak üzere İstanbul'daydı.

Ve konuşmasında aynı konuyu vurguluyordu: ‘‘Türk dünyasında dayanışmanın önemi!’’