Paylaş
Fadıl Akgündüz'ün bir işler çevirmekte olduğunu ilk kez televizyonda Teke Tek programında dile getirdik. Sonrasında çeşitli programlarda ve bu sütundaki yazılarda Fadıl'ın bir çeşit saadet zinciri kurduğunu, yaptığının dolandırıcılık olarak nitelendirilebilecek özellikler taşıdığını anlattık.
Fadıl'ın ve Jet-PA'nın gerçek yüzünü bütün çıplaklığıyla ortaya koyduk.
Bir yanda Tüketicinin Erkan Abisi Erkan Çelebi, bir tarafta ben.
Yıllardır bu adamın milleti, özellikle de Almanya'da yaşayan vatandaşlarımızı aldatmasının önüne geçmeye çalıştık.
Bunun karşılığında Jet Fadıl'ın adamları bana sövdüler.
Siirt Spor'un maçlarında Fadıl'ın beslemeleri sülaleme sövdüler.
Fadıl batışının sebebi olarak beni göstermeye, bir kent halkını bana karşı kışkırtmaya çalıştı.
Siirtliler ise benim haklı olduğumu bildikleri için kulak asmadılar.
Fadıl'ın adamları dışında tabii.
Son aylarda peş peşe meydana gelen gelişmeler benim haklılığımı iyice ortaya koyuyor.
Fadıl Akgündüz'ün rezillikleri peş peşe ortaya dökülüyor.
Uluslararası dolandırıcılık, para aklama, her türlü mali suça bulaşma bir bir ortaya çıkıyor.
Bu arada Fadıl, vatandaştan apardığı paralarla elde ettiği mal varlığını kurtarmak için hálá dümen peşinde.
Şirketlerin merkezleri gecekondu mahallelerine taşınıyor.
Alacaklılar haczedecek tek bir mal bulamıyor.
Fadıl topladığı trilyonlarla ortadan kaybolmaya hazırlanıyor.
Fadıl'ın serbestçe ortalıkta geziyor olması, işlediği suçların delillerini ortadan kaldırması için ona imkán tanıyor.
Eğer Fadıl'ın halkı dolandırmasının ve topladığı paralarla sırra kadem basmasının önüne geçilmek isteniyorsa, Fadıl acilen tutuklanmalı.
Yoksa yakında ne Fadıl'ı ne de topladığı paraları görebileceğiz.
De Luxe otellerde de luxe Türkler
TÜRKİYE'nin güney sahillerinde küçük, şık, butik oteller birbiri ardına açılıyor. De luxe sınıfında, enfes tesisler. Haliyle bunların fiyatları da ‘‘de luxe’’.
Yani biraz tuzlu.
Ucuz turizmden çok çekmiş bir ülkenin, böylesi tesislere sahip olması çok güzel.
Keşke sayıları artsa.
Ama benim anlayamadığım bir şey var.
Bu, de luxe otellerde kalan misafirlerin büyük çoğunluğu Türkler.
Dünyanın en güzel otelleri olarak tanımlayabileceğimiz bu otellere, nedense yabancı turistler pek rağbet etmiyor.
Bunun temel nedeni, bu otellerde kalan Türkler'in çokluğu.
Bu nedenle, bu oteller, yurtdışında pazarlama faaliyeti yürütmüyorlar.
O nedenle de gecesi 250-300 dolardan başlayan bu oteller, yabancı konuk ağırlamıyorlar.
Bu da Türk turizminin sınıf atlamasının önünde bir engel teşkil ediyor.
Acaba Turizm Bakanlığı, bu otellere her yıl belirli oranda yabancı turist ağırlama kotası koysa da Türk turizminin bu yüksek kalite unsurlarından yabancıları da haberdar etsek mi diyorum.
Cennet Cunda
HAFTA sonunda Cunda'ya gittim. Ayvalık'taki cennete. Cunda, Türkiye'nin en güzel köşelerinden biri. Kuvvetle muhtemel birincisi. Ancak Cunda'yı Marmaris, Bodrum gibi tatil kasabalarından ayıran bir özellik var. Cunda sakin.
Cunda sahilinde de onlarca restoran, bar yan yana dizili. Orada da ciddi bir kalabalık var. Ama gürültü yok. Hiçbir restoran, hiçbir bar müzik çalmıyor.
Kapının önüne konmuş hoparlörler yok. İnsanları, kolundan bacağından çekiştiren cazgır teşrifatçılar yok.
İşporta tezgáhları bile daha medeni.
Pırıl pırıl bir yer Cunda.
Marmaris ve Bodrum belediyelerini Cunda'ya getirip, bir tur attırmak gerek.
İşin doğrusunun nasıl olduğunu görsünler diye.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Eleman seçerken, güzelliğin geçici, aptallığın kalıcı olduğunu bildiğimiz zaman.
Paylaş