Ey şanlı Sırp milliyetçiliği

EN güçlüsü Sırp milliyetçiliğiydi. Ne halkının çıkarlarını koruyabildi ne de Yugoslavya’nın bölünmesine karşı durabildi.

Şimdi ise Kosova kanatlarının altından çekilip alınıyor.

Pekiyi Kosova bağımsız mı oluyor? Hayır.

BM Özel temsilcisi Matti Ahtisaari’nin önerisinde "bağımsızlık"tan söz edilmediği için değil, öngörülen yönetim modeli nedeniyle katiyen bağımsız olmuyor.

Evet, "bir devletin sahip olduğu haklar"a sahip olması öngörülüyor ama Uluslararası İzleme Grubu’nun atayacağı Uluslararası sivil temsilci son söz sahibi olacak. Avrupa ordusunun varlığı devam edecek. Ayrıca Uluslararası Askeri Güç de Kosova’da güvenlikten tamamen sorumlu olmayı sürdürecek.

* * *

MİLLİYETÇİLİK
iyi midir kötü müdür?

Çoğunluğun azınlık üzerindeki tahakkümünü meşrulaştıran bir gerekçe haline büründüğünde; Karanlık çıkar çarklarına dokunulmazlık sağlamak için kullanıldığında kötüdür.

Ki son durağı da orasıdır.

En son güçlü örneği Sırp milliyetçiliği idi.

Yugoslavya’yı kanlı çatışmalara ve ardından da parçalanmaya sürükleyen yolun ilk taşını Miloşeviç, 1989’da Kosova’da yaptığı konuşmada döşemişti.

Kosova meydan savaşının 600’üncü yıl dönümüydü. Meydanda yüz binleri toplamıştı parti. Arnavutları kast ederek Sırpların uğradığı "ihanetler"den söz etti Yugoslavya Cumhurbaşkanı. Kosova’nın Sırp milli ruhunun kalesi olduğunu hatırlattı. Birlik ve beraberlik çağrıları yaptı.

Arnavutları önce Osmanlı daha sonra da Nazi işbirlikçisi olmakla suçlayan Sırp milliyetçiliği, Yugoslavya’nın bölünmesini isteyen dışı güçlerin planlarını engelleyemedi.

Tam tersi, saldırganlıkla farklı sesleri susturmaya girişti. Sonuç?

Hırvatistan’da savaş kısa sürdü, Slovenya sessizce çekti gitti, Bosna en kanlısıydı, Slav kökenli Karadağlılar da kendi yollarını seçti.

* * *

BOSNA
savaşının başlarında bir Yugoslav diplomatın sözlerini anımsıyorum: "Batılılar her yeri alabilirler ama Kosova’yı bırakamayız. Bizim milli kimliğimizi oluşturan çok önemli bir coğrafya olması bir yana, zengin maden yatakları var orada. Ekonomik çıkarlarımız açısından bırakmamız mümkün değil" demişti.

Yıllar sonra bugün acı bir gülümsemeyle kulaklarını çınlatıyorum.

Gerçek bir demokrasi Kosova’nın sözde bir bağımsızlığın eşiğine gelmesini engelleyemez miydi? Sırp ve Arnavut milliyetçiliğinin birbirini tetikleyen tırmanışına son veremez miydi?

Eminim ki, Yugoslavya’yı oluşturan unsurlar ortak bir çözüm etrafında birleşebilecek siyasi iklimi bulsalardı bugün Balkanlarda durum çok daha farklı olurdu.

* * *

İŞGAL
altında bağımsızlık ne kadar mümkünse Kosova da o kadar bağımsız olacak.

Üstelik henüz hiçbir şey net değil.

Öneriyi Sırbistan Cumhurbaşkanı reddetti. Rusya’nın karşı çıkması BM Güvenlik Konseyi’nden onay almasının da zor olacağını gösteriyor.

Ama Kosova’da, herkesin gerçekten birlik içinde yaşaması ihtimalinin olduğu o çok eski günlere dönmek artık mümkün değil.

İşte büyük Arnavutluk ve bağımsızlık hayalinin peşinde koşarken, sonunda kendisini yabancı güçlerin avuçları arasında bulan Arnavut milliyetçiliği;

Ve parçalanmış bir ülkenin ardından bakakalan ulusuna bir de savaş suçlusu damgasını vurduran ey şanlı Sırp milliyetçiliği, sizden öğrenilecek çok şey var.
Yazarın Tüm Yazıları