Erdoğan hızla form kaybediyor

TNS Piar tarafından her ay yaklaşık 2000 kişiyle gerçekleştirilen Trendpoll araştırmasından yola çıkarak raporladığım ‘Liderlerin Form Grafiği’ sonuçları siyasal arenada ciddi olarak gündem yaratmaya başladı.

Sonuçlar bir hafta gecikse hemen telefonla aranıp ya da mesaj gönderilip ‘Durumlar ne alemde?’ diye soruluyor. Siyaset meraklıları haklılar. Ben de olsam ben de merak ederim. TNS Piar’ın araştırma konusundaki uzmanlığı belli, Trendpoll bağımsız bir araştırma, her ay düzenli yapıldığı için eğilimi sağlıklı gösteriyor, üstelik 18 yaş üstü kır-kent temsili 2 bin kişiyle yapılıyor.

Mayıs 2005 sonuçları geldi. Sonunda iktidar 30 ay sonra Tayyip Erdoğan’ı da ciddi olarak sallamaya başladı. Abdullah Öcalan’la ilgili AİHM kararı, Güneydoğu’dan gelen şehit haberlerinin artması, düzelen ekonomik göstergelere rağmen yaşanan nakit sıkışıklığı, pazar daralması, KOBİ düzeyindeki şirket sıkıntıları, işsizliğin çığ gibi büyümesi, tarım kesiminden politikaların çiftçiyi ezmesi, benzine-motorine zam üstüne zam yapılması Tayyip Erdoğan’ın arkasındaki desteğin sabrını taşırmış olabilir. Tabii ki yasa dışı Kur’an kurslarının özendirilmesinin ‘AKP’nin maskesini düşürdüğünü’ düşünenler de olabilir. Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı ya da ‘derin devlet’ karşısında korkak davranıp Türkiye’yi İslam devleti yapma konusunda ağır kaldığını düşünenler de... Hepsi olabilir. Sonuç değişmiyor. Tayyip Erdoğan form kaybediyor, AKP oy...

Erdoğan’ın alaturka liberalizmi

ATLANTİSJET
’in Genel Müdürü Tuncay Doğaner’den öğrendiğime göre THY Atlasjet’in Ankara-İstanbul arası uçuşlarını engellemek için Tayyip Erdoğan’a baskı yapıyormuş. Hatta geçici olarak bu uçuşlar Başbakan’ın emriyle durdurulmuş..

Atlasjet, uzun denetim süreçlerini geçip Türkiye’den IATA (International Air Transpotation Association) üyeliğini ilk alabilen özel havayolu şirketi, elektronik bilet sistemiyle bilet alma derdi olmadan yolcu uçurabiliyor, çok yeni de bölgesel uçaklar getirmiş, bilet fiyatı da sadece 89 milyon TL. THY’de ise Ankara-İstanbul fiyatı 129 milyona kadar çıkıyor..

Türkiye’ye döner dönmez araştırdım. Bilgiler doğru. THY Yönetim Kurulu Başkanı Candan Karlıtekin ve Yönetim Kurulu üyeleri Hamdi Topçu ve Temel Kotil Atlasjet’in uçuşlarını durdurmak için Başbakan’a baskı yapmışlar. Hatta ‘Atlasjet İngilizlerle ve Fransızlarla THY’yi bitirmek için anlaşma yaptı’ diye yanlış bilgi vermişler. Yanlış! Atlasjet IATA üyesi olarak tüm yabancı şirketlerle ikili anlaşma yapmak zorunda. Bu anlaşmaların THY’yi bitirmekle ne alakası var? Ama Karlıtekin, Topçu ve Kotil, Başbakan’ın İstanbul Belediyesi’nden mesai arkadaşları... Başbakan onlara inanmış Ulaştırma Bakanı’nı arayıp Atlasjet’in Ankara-İstanbul uçuşlarının durdurulmasını istemiş.

Olacak iş mi bu? Bu nasıl liberallik? Bu nasıl özelleştirme anlayışı? Bırakın Atlasjet ve THY kozlarını serbest piyasa içerisinde kıran kırana çözsünler. Atlasjet isterse 70 milyona iner size ne? Candan Karlıtekin ve Hamdi Koç daha önce batan İslami sermaye Kombassan’a ait Alfaair’de yönetim kurulu üyeliği yapmışlar. Ortada bir eş, dost, yandaş kayırma durumu var anlayacağınız. Oysa Başbakan’ın artık THY’nin sivil havacılık sektöründeki diğer işletmelerden biri olduğunu anlaması şart.

Kristal Elma’da zihniyet devrimi şart

17’nci Kristal Elma ödül töreni çok sönük geçti. Tatsız... Heyecansız... Sıkıcı... Reklamcıların Kristal Elma’yı baştan formatlamaları, ödül törenini yeniden gözden geçirmeleri şart. Kristal Elma törenlerinde bir zihniyet devrimi yaşanmalı.. Reklamcılar statükoyu aşmalı. Örnek... Ne olurdu Kristal Elmaları Vuslat Doğan Sabancı, Ertuğrul Özkök, Ergun Babahan, Zafer Mutlu, Sedat Ergin, Ayşe Sözeri Cemal, Orhan Girgiç, Viki Habif verseydi... Ya da büyük ödülleri Aydın Doğan, Turgay Ciner? Ne olurdu? Her ihtiyacın olduğunda medyaya koşacaksın, ama ödül törenine gelince burnunu zirvelere çevirip medyayı yok sayacaksın. Kristal Elma’ya ateş lazım, daha fazla katılım, daha fazla heyecan lazım. Kristal Elma’ya Serdar Erener, Ali Taran, Hulusi Derici lazım. Onlar olmadan Kristal Elma olmuyor. Turkcell, Bonus, Vestel olmadan Kristal Elma olmuyor. Reklamcılar statükoyu yıkamazsa kim statükoyu yıkacak bu ülkede?

Canım sıkıldı

KRİSTAL
Elma CNN Türk’ten yayınlandı. Haluk Mesci, Atilla Aksoy, İzmir Tolga, Faruk Kaptan... ‘Abi’ reklamcıların hepsi takım elbiseli, hepsi şık. Göğsüm kabardı. Ama ya gençler. Özellikle de erkekler. Onların özensiz kıyafetleri oldukça canımı sıktı. Kot pantolon, yaka bağır açık, saç sakal birbirine karışmış. Böyle mi olmalıydı? Reklamcılar Türkiye’deki reklamverenin karşısına böyle mi çıkmalıydı? Giyim kuşam bir kendini ifade etme biçimi. Kimse giyiminden kuşamından taviz versin demiyorum. ‘İmaj her şeydir’ diyenlerin önce kendi imajlarına dikkat etmelerini öneriyorum.

Gönlümün büyük ödülü Hürriyet’e

KRİSTAL Elma
’da bu yıl birçok dalda ödül verilmemesi sunucu Okan Bayülgen’e zor anlar yaşattı. Bayülgen işi şakaya vursa da reklamverenlerin son yıllarda ciddi bir ‘günü kurtarma’ krizi yaşadığı ortada. Oysa marka yönetenler uzun soluklu düşünmek zorunda. Aksi durumda reklamcı da günü kurtarmaya çalışıyor. Ve yaratıcılığı gücünden yararlanmak hayal oluyor..

17’inci Kristal Elma’da en çok ödülü Rafineri, TBWA ve Ogilvy&Mather reklam ajansları topladı. Ogilvy&Mather, Ford için yaptığı futbol jenerikleri filmleri ile televizyon kampanyası dalında büyük ödülü aldı. Hakkıydı, kutlarım. Basın dalında büyük ödül Tariş reklamıyla Concept ajansa gitti. Basın dalında daha önceki yarışmalara göre çok sayıda iyi fikir içeren reklam büyük ödüle adaydı. Jüri’nin zorlandığını düşünüyorum ama seçilen iş bence en iyilerden biri...

Hürriyet’in ‘Aile İçi Şiddet’ reklam filmi televizyon dalında Sosyal Sorumluluk kategorisinde Kristal Elma almasına rağmen, Büyük Ödül’de Fatih Tekke’li ‘Trabzonspor Halka Arz’ reklamına geçildi. Kesinlikle jüriye katılmıyorum. Trabzonspor’un reklamında Fatih Tekke’nin acı çeken bir görüntüsü var ve metinde ‘Eğer hisse senedi almazsanız bu acıdan çok daha fazla acı çekerseniz’ deniyor. Fikir kötü değil. Kristal Elma da hakkı. Ama bu reklam asla Hürriyet reklamındaki kadar güçlü bir etki bırakmıyor. Gönlümün büyük ödülü Hürriyet’e..

Eşçinsel başkenti Mikanos

VURAL Öger
-ETS Tur ortaklığı Atlasjet Yunan adaları Mikanos ve San Torini’ye doğrudan sefere başlama kararı almış. Mikanos’a ilk uçuş geçen haftaydı. Büyük merak içinde kalktım gittim. Nasıl merak etmem! Yıllardır Mikanos ‘Akdeniz’deki eşcinsel başkenti’ olarak pazarlanıyor.

Hemen yanlış anlamayın. Ne eşcinsellikle, ne de eşcinsellerle ilgili büyük bir merakım var. Hiçbir ayrımcılık yapmadan her cinsle konuşur, görüşür, iletişim kurarım. Büyük merakım işin pazarlama yanı. ‘Mikanos’un havasında, suyunda, toprağında ne var eşcinselleri çeken?’ gibi sorular... Daha havadan Mikanos’u görür görmez merakımı giderdim. Hiçbir şey..

Büyük hayal kırıklığı. Mikanos küçücük, ağaçsız, çirkin bir ada. 85 kilometrekare yüzölçümü. Yılda 500 bin turist. Haziran, temmuz, ağustos ve eylül aylarında koca koca gemiler Mikanos’a eşcinsel turist taşıyor. Olimpik Havayolları Atina’dan Mikanos’a günde 16 sefer yapıyor. Egean Havayolları beş.

Neden? Çünkü Yunanlılar Mikanos’u 1990’lı yıllardan bu yana ‘eşcinsel başkenti’ olarak konumlandırıyor. Dünya turizminde eşcinsel pazarı çok büyük. Eşcinseller hem yüksek gelir grubuna mensuplar, hem cömertçe para harcamayı seviyorlar hem de eşcinsel olmayan arkadaşlarını etkiliyorlar. New York Gay ve Lezbiyen Ziyaretçi Merkezi istatistiklerine göre; eşcinseller yılda ortalama 4.5 kez tatile çıkıyor. Eşcinseller olmayanlar için bu sayı bir.

Turism Industry Intellegence’ın rakamlarına göre; her yıl 25 milyon eşcinsel gezmek için 10 milyar dolar harcıyor. Birçok yerleşim yeri de Mikanos gibi eşcinsellere cazip gelebilmek için festivaller, karnavallar düzenliyor, alışveriş merkezleri açıyor. Bugün dünyada eşcinsellere yönelik kurulmuş 1500’den fazla seyahat şirketi var ve bunları 900’ü ABD’de..

Eşcinsellerin gittikleri yerlerde tek istedikleri sınırsız özgürlük. Mykonos adasının da sağladığı bu. Aksırıncaya, tıksırıncaya, sabahlara kadar her yerde eğlence. Plajda, otelde, barda, çıplaklar kampında. Hiç kimse ‘Yassah kardeşim’ demeden. Derse eşcinsellerin gideceği yerler hazır: Ibiza ve Gran Canaria..

Atlasjet yönetimini Mikanos ve San Torini’ye doğrudan sefer yapma kararı verdikleri için kutlarım. Türkiye’yi tanıtanların gidip Mikanos’u bir görmelerinde fayda var. Yunanlılar San Torini’yi de ‘Balayı geçirilecek en iyi yer’ olarak pazarlıyor. Daha fazla turizm geliri istiyorsak Türkiye’yi farklı hedeflere, farklı çekiciliklerle, farklı mesajlarla pazarlamamızı şart. Güneş, kum, deniz her şey dahil 30-35, bilemediniz 50 Euro’dan fazla etmiyor, anlayın artık. Yazık güzelim tatil köylerimize, yazık güzelim otellerimize, yazık cennetten köşe kıyılarımıza. Yazık değil mi?

Çekirgelik

İşini ciddiye kendini hafife al.

(C.F.Metcalf)
Yazarın Tüm Yazıları