Enteresan haberler bülteni

BIRAKIN Allah aşkına şu güzel yaz gününde berbat, iç karartıcı haberleri.

Siyaseti ağır ağabeylerimize bırakıp, size günün ilginç haberlerini sunuyorum.

TÜRK KAHVESİ Benim için bu haftanın en ilginç haberi, Bordeaux’nun en iyi şaraplarından birinde “Türk kahvesi” kokusunun bulunması.

Şarap uzmanı değilim, iyi bir şarap içicisiyim.

Mesela, şarabın içindeki “böğürtlen” kokusunu ayıramam.

Kirazı da, deri kokusunu da ayıramam.

Ama ayıranları okurum.

- Bu bilgiyi, Amerika’nın en ünlü şarap dergilerinden “Wine Spectator”un son sayısında okudum.

Saint Emillion bölgesinin en sevdiğim şatolarından biri olan Chateau Canon-la-Gafelliere’in 2008 rekoltesinin hâkim aroması “Türk kahvesi ve elma ağacı”ymış.
Bugüne kadar şarabın içindeki kokular arasında, moka, kahve gibi kokuları okumuştum. Ama Türk kahvesini ilk defa işitiyorum.

Şarap dergiden 93 gibi oldukça yüksek bir puan almış.

YORUM Dünyanın en iyi şarabının içine, en ayırt edici aroma olarak Türk kahvesi girmişse, Türk şarabı da yakın bir zamanda en iyi şaraplar arasına girecektir.

KAYSERİ’DE ŞARAP ÜRETİMİ Haftanın ikinci ilginç haberini ise “Gusto” dergisinin son sayısındaki bir tanıtımdan öğrendim.

İçkili mekân bulmanın neredeyse imkânsız olduğu Kayseri’de şarap üretiliyormuş.

Vinolus Syrah’ın tanıtım yazısını aynen aktarıyorum:

“Güney bölgesi üzümlerinden Kayseri’de yapılıp, 1 yıl Fransız meşe fıçılarda dinlendirilmiş 14.5 derece alkollü.”

Okuyunca kendi kendime sordum.

“Neler oluyor bu güzel ülkemde.”

Tabii kafamdaki arama motoru hemen, ilgili habere gitti.

ZORUNLU HATIRLATMA Geçen ay, Hürriyet’te çok ilginç bir haber yayımlanmıştı.

Elazığ’ın bir köyünde Avrupa Birliği fonlarıyla bir “butik şarap üretimi kursu” açılmıştı.

Kurstan 50’ye yakın genç diploma almıştı.

Alanların yarısı genç kızdı. Kızların yarıdan fazlası ise türbanlıydı.

Haberde, kadeh kaldıran türbanlı kızları görmüştük.

YORUM Yıllardır tartıştığımız “normalleşmeyi” acaba böyle örnekler mi sağlayacak?

Bir türbanlı kız, belki de hiç içmeyeceği şarabı, sırf iyi bir iş olduğu üretebiliyorsa;

İçkili yeri olmayan bir şehir, sırf iyi bir iş olarak, şarap üretiyorsa;

Toplumsal “ozmoz” (iç içe geçme) başlamış demektir.

EPİKÜRYEN JOHNNY DEPP Yine “Gusto” dergisinden harika bir haber.Hayatı sigara ve votka ile geçen Johnny Depp, artık sadece şarap içiyormuş.

En sevdiği şey, harika bir kadeh “Sautern” ile kaz ciğeriymiş.

Ama asıl haber şu:

Depp, Güney Fransa’da kendi şaraplarını yapmak için çalışmalara başlamış.

Sana yakışır, “Captain Jack Sparrow”.

Veya Chateau Depp.

LUCIEN BEY İDDİAYI KAZANIRSA ORTA SINIFA İYİ ŞARAP

HARİKA HABER Pamukkale Şarapları’nın üreticisi Yasin Tokat, ithal şarapla ilgili çok önemli bir bilgiyi verdi.

Yabancı şarap ithalatı serbest bırakılınca ilk yıllarda büyük bir akım olmuş.

400 bin litre ile başlayan ithalat bir yıl sonra, 600 bin litre ile devam etmiş ve sonunda 900 bin litreye dayanmış.

Bu rakamlar şarap sektöründe panik yaratmış.

Ve iyi haber. Şarap ithalatındaki tırmanış durmuş.

YORUM Bu Türk şaraplarının zaferidir.

Dizi filmlerimiz yabancı dizileri sürklase setti.

Şimdi sıra şaraplarımızda.

LUCIEN BEY’İN İDDİASI Üç hafta önce, Çırağan Palas’ta mükemmel bir şarap tanıtımına şahit olduk.

İzmirli işadamı Lucien Arkas’ın şarap sektörüne girmesini Türk şarapçılığı için büyük bir olay olarak nitelemiştim.

Haklıymışım.

Gelir gelmez, İdol şaraplarına estetik açıdan sınıf atlattı.

“Mon Reve” (Rüyam) adıyla hazırladığı ilk beyaz, kırmızı ve Rose şaraplarını tattık.

Beyazlar çok iyi.

Kırmızılardan “Tampranillo” bana göre parlak bir gelecek vaat ediyor. Ama Lucien Bey’in kavındaki damak tadının biraz daha yansıması gerekiyor.

EN ÖNEMLİSİ Ancak bunlardan çok daha önemli bir şey yapıyor.

Bugün kaliteli Türk şarapları, 40 lira ve üstü segmentte bulunabiliyor.

Lucien Bey, 15-20 lira bandında iyi şişelenmiş kaliteli şarap yapacağını ilan etti.

Bence bu çok önemli bir iddia.

Çünkü, şarap tüketicisi hızla orta sınıfa yayılıyor.

O segmentte insanlara iyi bir ürün vermek çok önemli.

BAŞMAN’IN İDDİASI Buna karşılık Kavaklıdere Şarapları’nın sahibi Ali Başman, “Gusto” dergisinin son sayısındaki bir açık oturumda şunu söylüyor:

“Her yeni giren üretici şarap fiyatlarının yüksek olduğunu söylüyor, bir bakıyoruz sonra bizden daha yüksek fiyatlar koyuyorlar.”

Bu sözlerle, Türk şarapçılığının en eski markasının yöneticisi Ali Başman ile en yenisi Lucien Arkas dolaylı bir iddiaya girmiş durumda.

Orta sınıf iyi şarap içecek mi, içemeyecek mi?

Bu iddiaya Pamukkale Şarapları da dolaylı yoldan girmiş durumda.

15-20 lira bandındaki Amphora’ların etiketini yenilediler.

Eminim, öteki şarap üreticileri de bu segmente ağırlık vermeye başlayacaklar.
Yazarın Tüm Yazıları