En önemli sorunu kilo gelgitleridir

Öyle ki; eğer masadaki yiyecekleri sağlıksız görüyorsa, ekmek ve zeytinyağı ile idare ediyor. Bütün sorunu dostlarla yenilen yemeklerde. Yiyecek tüketimini arttırmasında bu sofralar önemli bir yer tutuyor. Doygunluk frenleri bu sofralarda kolayca patlıyor! Nihat Özdemir özellikle akşam yemeklerinde yiyecek miktarı ve kalori kontrolünü tümüyle bozuyor.

Nihat Bey’in kuruyemişlere ve tatlılara tutkunluğu beslenme yanlışları arasında önemli bir yer tutuyor. Özellikle hamurlu tatlı görünce dayanamıyor, hata yapıyor. Kısacası, Nihat Özdemir’in sofraları sağlıklı ama yüksek kalorilidir. Bu nedenle sürekli kilo sorunu yaşıyor.

Kilo alırken de verirken de yol arkadaşı olarak Mahmut Uslu ilk tercihidir. Nihat Özdemir, Mahmut Uslu ile dünyanın en ünlü sağlık kliniklerine gider. İkili, her yıl birkaç kez, 8-10 kilo verir ve sonra bunları aynı hızla geri alırlar. Zayıfladıklarında hemen ortaya çıkar, düğünlere davetlere katılır, kilo alınca birkaç haftalığına yine ortadan kaybolurlar. Bu dönemlerde Frankfurt yakınlarındaki "Parkschlosschen Ayurveda Kliniği"ne veya "Klinik Buchinger"e gittikleri bilinir. Alınıp verilen kiloların sağlığı bozduğunu iyi bildiğimizden Nihat Özdemir’in beslenme notunu biraz düşürüyoruz: 6

O BİR TENİS TUTKUNU

Nihat Özdemir 10 yıl kadar önce bir kalp sorunu yaşamış, bunu yeni bir hayatın başlangıcı yapmıştır. Neredeyse 100’e yaklaşan kilolarından "koroner club" üyesi olduktan sonra kurtulmuştur. 10 yıldır hemen her sabah yürür. Haftada 2-3 kez tenis oynar. Yürüme alışkanlığı mükemmeldir. Seyahatte olsa bile her sabah en geç 7’de parklardadır. Egzersiz bilinci yılda birkaç kez tekrarladığı "Canyon Ranch Sağlıklı Yaşam Merkezi" ziyaretlerinden sonra daha da gelişmiştir. Yogayı, pilatesi, power walking ve trekking sporlarını ABD’nin bu ünlü sağlıklı yaşam merkezinde öğrenmiştir. Tenisi çok sever. Tenis performansı müthiştir. Benimle, Sedat Ergin ve Can Dündar’la oynarken sakin, Fatih Çekirge ve Kenan Araz ile oynarken hırslı ve gergindir. Ama her oyunu keyifle bitirir. Nihat Özdemir’in alkışlanacak bir aktivite programı var. Aktivite notu bu nedenle yüksek: 9

STRESİ İYİ YÖNETİYOR

Nihat Özdemir stres yönetimindeki becerisiyle herkesi şaşırtır. Stresi bir sünger gibi emmek bir yana, neredeyse teflon tava gibi davranır, üstüne yapıştırmaz. İki koltuğunda iki değil 22 karpuzu kolayca taşır. Bunu sık yaptığı seyahatlere, oluşturduğu keyifli ve eğlenceli dost çevresine, iyimser ve hoşgörülü ruhsal yapısına bağlamakta fayda vardır. Nihat Bey’in stres yönetimi notu da iyi: 7

Nihat Özdemir bilgili bir koroner club üyesidir. Küçük bir kalp sorununu zamanında müdahaleyle sorunsuz geçirmiştir. Kolesterol yüksekliğini dikkatle izlemekte, ilaçlarını düzenli kullanmakta, hipertansiyon problemini her gün aldığı 5 mg Ramipiril ile çözmektedir. Doktoru E. Fry’ı Mayo Clinic’te her yıl aralık ayı başlarında ziyaret eder ve önerilerini dikkatle uygular. Besin desteği olarak homosistein azaltıcı bir B1, B6, Folik asit karışımını, kanı inceltici Omega-3 desteklerini almaktadır. Sayın Özdemir’in ilaç kullanma, tedaviye uyum ve besin desteği tüketimi planı da iyi bir notu hak ediyor: 8

GENETİK MİRASI KÖTÜ

Nihat Özdemir’in genetik mirası biraz sorunlu. Ailesinin hipertansiyon, hiperkolesterolemi ve kalp-damar hastalığı yönünden genetik yükü bir hayli fazla. Zaten bu nedenle daha orta yaşlara bile gelmeden birdenbire aldığı kiloları ve yüksek tempolu çalışma ortamı nedeniyle küçük bir kalp sorunu yaşadı. Ne iyi ki, yaşamını yeniden planladı. Fazla kilolarına veda etti, uykusunu düzeltti, iyi bir stres yöneticisi olmayı öğrendi. Kısacası, o şimdi kalp hastalığı sorununu sadece geçmiş bir sabıka olarak taşıyor ve sağlam kalbiyle sağlıklı bir şekilde yaşıyor. Nihat Özdemir’in genetik mirası oldukça kötü. Kendisine çok iyi bakmaya devam etmesi gerekiyor. Genetik mirasıyla ilişkili puanı bir hayli düşük: 6

Sayın Özdemir’e keyfi, huzuru, mutluluğu, tenisi ve seyahati bol bir yaşam diliyorum.

NASIL YAŞIYORSUNUZ?

Nihat Özdemir (56)

İşadamı ve Fenerbahçe Kulübü ikinci başkanı

Kalp dışında bir sağlık sorunum yok. Öyle yorgunluk, uyku bozukluğu sorunu çeken birisi değilim. Maalesef kalp konusundaki hassaslığım aileden geliyor. Ailemde kalp krizi geçirenler de, yüksek tansiyon ve yüksek kolesterolden mustarip olanlar da vardı. Bu yüzden 80 yaşın üzerinde aile bireylerinin sayısı da son derece azdır.

Kendime tamamen sportif bir hayatı tarzı çizdim. Havanın durumuna göre dışarıda ya da evde bantta her gün bir saat yürüyorum ve 10 dakika bisiklete biniyorum. Haftanın üç günü ikişer saat tenis oynuyorum. Yılda yaklaşık üç hafta yoga ve pilates gibi faaliyetlerde bulunuyorum. Kış tatilinde 15 gün kayak yapıyorum.

Tabii buna paralel bir diyet uyguluyorum. Katı yağ barındıran tüm yiyeceklerden ve ayrıca kırmızı et, yumurta, deniz mahsulleri, havyar, yağlı peynir çeşitlerinden uzak duruyorum. Yağsız süt ve yoğurdu, tavuk ve balık, meyve ve sebze soframdan eksik olmaz. Yalnız hamur işlerini biraz fazla tüketiyorum. Sosyal ortamlarda yiyecek tüketimim artıyor. 20 yıldır elime tuzluk almadım. Düzenli kullandığım üç ilaç var: Zocor, aspirin ve altale. Sigara kullanmıyorum. Haftada altı kadeh şarap içiyorum. Kahve yerine bol bol bitki çayı içiyorum.

İşlerim ve Fenerbahçe yöneticiliğim nedeniyle belli bir stres yaşıyorum. Buna rağmen herhangi bir başağrısı ve sabah yorgunluğu çektiğimi, konsantrasyon bozukluğu yaşadığımı hatırlamıyorum. Tabii sıklıkla 22.30’dan önce uyumamın ve uyku kalitemin bunda bir etkisi olabilir. Kendine gülebilen pozitif bir tavrım da var. Sosyal ilişkilerim büyük ölçüde sağlıklı.

Nihat Özdemir’in Not Ortalaması: 7

BİR BİLGİ

KOLESTEROL İLACI KULLANIRKEN...

Kolesterol düşürücü statinleri kullanan hastaların yüzde 1-2’sinde karaciğer fonksiyonlarında bozulma, ilaca bağlı hepatit, kas enzimlerinde yükselme, kas güçsüzlüğü ve erimesi gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Bu nedenle hastaların statin kullanmaya başlamadan önce karaciğer fonksiyonları gözden geçirilmeli. Kas enzimleri tetkik edilmeli. Bu amaçla ALT ve AST olarak bilinen karaciğer enzimleriyle CPK adıyla tanımlanan kas enziminin düzeyi ölçülmeli. Ortalama 6-8 hafta sonra ilacın etkinliğini kontrol için kolesterol testleri yenilenirken aynı enzimler tekrarlanmalı. Bu enzimlerin hafif ve orta düzeyde artışları dikkatli bir takibi zorunlu kılar. AST ve ALT seviyeleri normalin üç mislini aşmışsa ilacın kesilmesi uygun olur. Hasta karaciğer enzimlerini yükseltecek başka sorun yaşamıyorsa, statinleri kullanmakta ısrar edilmez. Yükselen karaciğer enzimleri ilaç kesildikten birkaç hafta sonra normale döner. Kas güçsüzlüğü ve CPK enzimi yükselmesi çok daha seyrek görülür. Bu enzimdeki artış normalin üç misline ulaşırsa ilacın kesilmesi önerilir.

BİR SORU BİR CEVAP

KOLESTEROL İLACINI SÜREKLİ Mİ KULLANACAĞIM?

Eğer vücudu gereğinden çok kolesterol üreten biriyseniz bu ilaçları sürekli kullanmak zorundasınız. İlacınızın etkinliğini ve yan etkinliklerini izlemeli, kullanım sıklığı, süresi ve dozunu doktorunuza bırakmalısınız. Bu ilaç genellikle her gün alınır ve çoğu kez ömür boyu kullanılır. Kolesterol düşürücü statinlerin kullanımı dikkat ister. Doktorunuz size bunlardan birini reçete etmişse, ilacınızın yan etkileri, toksik etkileri diğer ilaçlarla ve yiyeceklerle etkileşimleri hakkında bilgi edinmeyi unutmamalısınız. Bu ilaçlara başlamadan önce kolesterol düşürücü yaşam tarzı değişikliklerini yaptığınızdan (düşük kolesterollü ve doymuş yağı azaltılmış bir beslenme planı, düzenli egzersiz) emin olmalısınız. Bu değişimleri ilacınızı kullanırken de bırakmamalısınız.