Elysee'de muhteşem bir gece

Ertuğrul ÖZKÖK
Haberin Devamı

Paris

Önceki gece Elysee Sarayı'nda Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel onuruna verilen yemeği tarif etmek gerekirse tek kelimeyle şu söylenebilirdi:

Muhteşem.

Gazeteci olarak bugüne kadar çok sayıda cumhurbaşkanı ve başbakana verilen yemeği izledim.

İtiraf edeyim, böylesine görkemli bir yemeğe şimdiye kadar rastlamadım. Bu güzel geceyi anlatmadan önce, yemekten hemen sonra şahit olduğum bir konuşmayı aktarayım.

BİR ASIR BEKLEYEMEYİZ

Cumhurbaşkanı Demirel ve Fransa Cumhurbaşkanı Chirac, yemekten sonra kahve için küçük salonlardan birine geçiyorlar. Demirel ve Chirac'ın yanında Fransa Başbakanı, Dışişleri ve İçişleri Bakanları ile Devlet Bakanı Işın Çelebi ve Kültür Bakanı İstemihan Talay bulunuyor.

Demirel, Chirac'a şu ilginç hikâyeyi anlatıyor:

‘‘Osmanlı İmparatorluğu'nda Fransa'ya son yüksek düzeyde ziyareti Sultan Abdülaziz yapmıştı. Sultan Abdülaziz Fransa'ya 1868 yılında gitmişti. Fransa bu ziyarete tam 100 yıl sonra cevap verdi. 1968 yılında General De Gaulle, Türkiye'yi ziyaret etti. Şimdi sıra Türkiye'deydi ve ben geldim. Umarım siz Türkiye'ye gelmek için 100 yıl beklemezsiniz.’’

Chirac gülerek bu hikâyeyi dinliyor ve arkasından, ‘‘Sizi bu kadar bekletmeyeceğim’’ cevabını veriyor.

Ama Demirel ısrarlı. Şöyle devam ediyor:

‘‘Biliyorsunuz benim görev sürem 2000 yılında bitiyor. Bu yüzden biraz acele etmeniz gerekecek.’’

Fransa Cumhurbaşkanı Chirac, Demirel'in bu esprisine şu sıcak cevabı veriyor:

‘‘Sizin başında bulunmadığınız bir Türkiye'yi hayal edemiyoruz.’’

DEVLETİN TEMİNATISINIZ

Bu, Chirac'ın önceki gece Demirel'e yaptığı ikinci jest oluyor. Çünkü Chirac, yemekte yaptığı konuşmada, Türkiye'nin demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunu belirterek, Demirel'e dönüyor ve aynen şunları söylüyor:

‘‘Ve siz Sayın Cumhurbaşkanı, bugün bu devletin teminatısınız.’’

Cumhurbaşkanı Demirel, bu sözlere aynı sıcak espriyle cevap veriyor:

‘‘Ama ben neredeyse 50 yıla yakın devlet yönetimindeyim. Halk bu kadar uzun süre sıkılabilir.’’

ZİRVEYLE YEMEK...

Şimdi önceki akşamki yemeğe döneyim. Yemek, Elysee Sarayı'nın Salle des Fetes Salonu'nda veriliyor. Salon, Fransız imparatorluk kültürünün şaşaasını bütün özellikleriyle yansıtıyor

Dekoru biraz ağır olmakla birlikte köklü kültürü ve tarihi olan bir ülkenin Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda olduğunuzu, her noktasında hissediyorsunuz.

Yemekte, Fransız Başbakanı'nın yanında benim sayabildiğim altı bakan bulunuyordu.

Bu bakanlardan hepsinin Fransa'nın en tanınmış siyasetçileri olduğunu söyleyeyim.

Yemeğe Fransa ve Türkiye'nin kültür ve iş dünyasından tanınmış kişiler çağrılmış. Herkes smokin giymiş.

Yemek davetiyesinin kapağında Louis Moreau l'aine'nın Louvre'da bulunan bir tablosu yer alıyor.

Yemekten önce Fransız Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Yaylı Sazlar Orkestrası'nın küçük bir konserini izliyoruz.

Çaldıkları eserlerin hepsi Fransız bestecilere ait.

GALATASARAY'IN ÖNEMİ

Yemekten önce Cumhurbaşkanı Chirac, gerçekten çok sıcak bir konuşma yapıyor. Konuşmasının iki ayrı yerinde Galatasaray Lisesi'nin önemine değiniyor. Chirac, konuşmasının önemlice bir bölümünü geçen aralık ayında Lüksemburg'da alınan kararın Türkiye'yi dışlamamış olduğunu anlatmaya ayırıyor. Ve Londra'da yapılacak konferansa katılmanın Türkiye'nin çıkarına olduğunu ısrarla vurguluyor.

Ve bu arada, kısa bir süre sonra Fransa'da ‘‘Topkapı Hazineleri’’ adlı büyük bir serginin açılacağını açıklıyor.

Evet bu yemek, 30 yıl aradan sonra Fransa'ya cumhurbaşkanlığı düzeyinde ilk resmi ziyareti yapan Demirel'in Paris'te karşılaştığı sıcak havanın doruktaki bir özetiydi.













Yazarın Tüm Yazıları