Elli yıl önce top hayal bile değil

Kongo’daki törende bir köylünün sömürgeci krala sapladığı hançer kara Afrika’nın bağımsızlık simgesine dönüşüyor.
Dün, 30 Haziran 2010, Afrika’da bağımsızlık mücadelesinin ellinci yılı. Kongo’da elli yıl önce saplanan hançer, sömürge altında inleyen Afrika’yı ayağa kaldırıyor. Kongo’daki hançeri başka Afrika ülkelerindeki ayaklanmalar izliyor. Yüz, yüz elli yıl süren sömürgecilik, kralı öldüren darbeyle adım adım tarihe karışıyor.
30 Haziran 1960’dan itibaren, kısa sürede Afrika’da 17 ülke bağımsızlığına kavuşuyor.
Belçika dışında, bugün Afrika’ya Dünya Kupası için top koşturmaya giden Portekiz,  İspanya, Hollanda, Fransa elli yıl önce o toprakları sömürmek için orada.
Afrika, dün Dünya Kupası ile birlikte bağımsızlığının ellinci yılını kutluyor.
LUMUMBA’NIN HÜCRESİ
Futbol şampiyonasını bütün dünya izliyor. Güney Afrika’daki şampiyonada ilk maçlar insana pek heyecan vermiyor. Bundan sonra, futbol zevki ve heyecanın artmasını beklemek normal.
Afrika’da herkes futbola kilitlenmişken, Afrika’yı bir başka heyecan sarıyor. Futbolun yanında farklı bir bayram var Afrika’da. Futbol kadar gürültü çıkarmayan bağımsızlık heyecanı.
30 Haziran 1960’da Belçika Kralı’nın öldürülmesinin ardından, sömürgeden ilk kurtulan Kongo’da iktidara Lumumba geliyor. O iktidar ancak altı ay sürüyor. Aralık 1960’ta Lumumba Belçika’nın katkısıyla askeri darbeyle devriliyor ve öldürülüyor. Cesedi asit içinde eritiliyor.
Öldürülmeden önce tutulduğu hapishanede kaldığı hücre bugün müze gibi, Lumumba hücresi. Bağımsızlığın sihirli acısı.
DROGBA ‘EN ETKİLİ YÜZ’DE
Bir zamanlar sadece sıtma ve verem var. Şimdi futbol ve futbolcu var. Yer altında ise, elmas, altın, bakır, kömür var.
Afrika’nın pek çok yerinde bugün yine açlık var. Bağımsızlık elde eden ülkeler arasında hem sefaletle başa çıkmış olan var, hem sefalete teslim olan.
Afrika bugün bir yandan yer altı madenlerini ihraç ediyor, bir yandan da futbolcularını.
Fildişi Sahilinden Avrupa’nın ünlü kulüplerine giden Drogba Afrika’da her çocuğun hayalini süslüyor. Amerikan Time dergisinin bir süre önce yayınladığı, “Dünyadaki En Etkili Yüz” listesinde, Nobel ödüllü yazarların, bilim adamlarının, devlet yöneticilerinin yanı sıra,  tek futbolcu olarak Drogba da var.
Afrika’da eski sömürge ülkelerinin yerini bugün en başta Çin ve Amerika alıyor. Ticaret üzerinden. Ticaretten Çin ve Amerika karlı çıkıyor, yine de eski sömürge düzeni ile karşılaştırmak yanlış olur.
Elli yıl önce sömürü altında kıvranan Afrika’da top hayal bile değil. Elli yıl sonra, bağımsızlıkla birlikte, onlar artık dünya kupası organize ediyor.
Dünya kupasında Afrika’dan sadece Gana ilk sekiz ülke arasına girebiliyor. Tek tek onca futbolcu ihraç eden Afrika ülkeleri, dişli bir takım halinde diğer ülkelere henüz kafa tutamıyor.
Zaten takım olabilseler, dünya kupası gibi, bağımsızlık heyecanını da, dünyanın gözüne sokabilmeyi başarırlar.

Yüzde 11.7, kayıplar henüz giderilmedi

2010’un ilk çeyreğinde ekonomi yüzde 11.7 oranında büyüyor. Bu iyi bir şey. Ama, acele etmek yanlış. İnsanı rehavete kaptırabilir.
Eksi 14’lerden artı 11.7’ye gelmek, bir yanıyla iyi, ancak bir yanıyla, kriz sırasındaki kayıpların henüz giderilmediğine işaret ediyor. Hala yüzde üç dolayında açık var. Kriz öncesi durumun hâlâ eşitlenmediğini gösteriyor. Bununla birlikte, krizdeki kayıpların azaldığı ortada. Geldiğimiz noktaya elbette sevinelim.
Garip olan, bu sevinci Başbakan Erdoğan’ın bir gün önce duyurması. Bir gün sabret, büyüme rakamı resmen açıklansın, davulunu ondan sonra çal. Yok, önemli olan propaganda.
Geçmişte başbakanların önceden bu gibi müjdeleri vermesi rastlanan olay değil. Şimdi propaganda uğruna, her şey geçerli.