Ellerin, seslerin ve gölgelerin hayata dokunuşu

Şimdiki çocukların yerinde olmak vardı.

Haberin Devamı

Böyle diyorum ara ara.

 

Ne zamanlar mı…

 

Kocaman oyuncakçı dükkanlarının önünden geçerken…

 

Hatta bazen hızımı alamayıp, dayanamayıp bu renkler ve hayaller ülkesinin sınırlarının içine girmişken…

 

Orda çocuk ruhum beni ele geçirmişken…

 

Gördüğüm oyuncaklar karşısında kendimi kaybetmişken…

 

Yaş kaç olursa olsun, insan kendini kaybediyor resmen.

 

Haberin Devamı

Nasıl kaybetmeyelim ki…

 

‘Hadi beni al, gel benimle oyna’ diyerek davetkar bir göz atışla çağıran, hangisini kucaklayacağınızı bilemediğiniz… Çünkü birine kendinizi kaptırsanız, diğerleri alınır.

 

Evet o kadar gerçeğe yakın boyutlardaki oyuncaklar…

 

Neyse ki bizler biraz daha şanslıydık, bizden iki – üç kuşak önceki nesillere göre…

 

Legolar, puzzle’lar, Barbie’ler, Sindy’ler, lahana bebekler, vs…

 

İki – üç kuşak önceki nesillerin bunları da göremediğini düşünürsek şanslı olduğumuzu anlamak zor olmuyor tabii.

 

Onların çocukluğundaki mutluluk oyuncakları bez bebekler ve kuklalar…

 

Ah kuklalar…

 

Karagöz – Hacivat, Kavuklu - Pişekar ve daha niceleri…

 

O kuklalara hayat veren eller, gölgeler ve sesler; hayata dair gerçekleri hoşluklarla sunmakla kalmıyor, yaşama tatlı tatlı dokunuyor.

 

Haberin Devamı

İlgiyle ve bazen de gülerek izlediğim o neşeli kuklalar, çocukluğumdan anımsadığım karelerden biri.

 

Hoş şimdiki çocukların çoğu kuklanın ne olduğunu da bilmez gerçi, vurdulu kırdılı bilgisayar oyunları onları kukla yapmışken!

 

Çocuklara kuklanın ne olduğunu, neler yaşattığını anlayabilmeleri ve de bizlerin çocukluğumuzda izlediğimiz kukla nostaljisini yaşamamız için bir etkinlik düzenlenmiş.

 

Bu etkinliğin gerçekleşmesine neden olan; Türkiye’de bu yıl, ilk kez mini bir festivalle kutlanan Dünya Kukla Günü.

 

21 – 28 Mart arasında…

 

7 den 77’ye her yaş grubuna hitap eden farklı tekniklerdeki kukla gösterileri Mart ayında Dünya Kukla Günü çerçevesinde bir hafta süreyle kuklaseverlerle buluştuktan sonra Mayıs ayında her yıl gerçekleşen festivalde 4-16 Mayıs 2010 tarihleri arasında yine dünyaca ünlü kukla topluluklarının gösterileri izleyiciyle buluşacak.

Haberin Devamı

 

Açılış gösterisi dünyaca ünlü Duda Paiva Company tarafından 21 Mart 2010 Dünya Kukla Günü dolayısıyla Türkiye’nin ilk İstanbul’un tek kukla festivali olarak Garajistanbul’da gerçekleşen bu hoş etkinlik 28 Mart’a kadar...

 

Ayrıca dünya genelinde farklı tekniklerdeki kukla örneklerinin sergileneceği ‘Dünya Kuklası’ Sergisi, İstanbul Metrosu (Taksim girişi) ve Kukla İstanbul’da sizleri bekliyor.

 

Festivale gidemeyecek ya da bu etkinliği kaçıracak olanlar üzülmesin. Çünkü 4-16 Mayıs 2010 tarihleri arasında dünyaca ünlü kukla topluluklarının gösterileri izleyiciyle tekrar buluşacak.

 

Açılışında UNESCO tarafından Karagöz’ün sözlü kültür mirasına kabul edilmesi bir yana; festivalde Polonya’dan Unia Teatr Niemozliwy’dan “Toporland”, Tadeuzs Wierzbicki’den “Male i”, Almanya’dan Dresdner Figurentheater’dan “Psycho” ve “The Story of the Little Much”, Bulgaristan’dan Slon Theatre’dan “The Bewitched Phaeton”, Japnonya’dan Yumehina Grup’dan “Unjo”, Fransa’dan Velo Theatre’dan “The Postman” ve Fransa Arkitel’den "L'oeil du loup", Türkiye’den Tacettin Diker’den “Çifte Caddılar”, Orhan Kurt’tan “Cinli Yazıcı”, Metin Özlen’den “Ferhat ile Şirin”, Anse Karagöz ve Kukla Tiyatrosu’ndan “Cimri Ağa ve Kuplumbağa”, Kurmalı Salyangoz’dan “Dört Mevsim” ve Cengiz Özek Gölge Tiyatrosu’ndan “Büyülü Ağaç”, Çöp Canavarı” ve “Sihirli Lamba” adlı oyunları seyredilebilirsiniz.

Haberin Devamı

 

Festivalde yer alan oyunlar; Fransız Kültür Merkezi, Kukla İstanbul, garajistanbul ve Notre Dame De Sion’da izlenebilecek.

 

Çocuklara kukla sanatının ne olduğunu, renkliliğini ve neler yaşayabileceğini anlamaları ve bu sayede sizler de kendi çocukluğunuza dönerek nostalji yapmak için festivale gitmeye değmez mi?

 

Hayatımızdaki bazı kişiler, yaşadığımız bazı olaylar ve hayat, zaman zaman bizi kukla gibi oynatıyor evet ama gideceğimiz bu kukla festivalinde; yaşamın bazı gerçekleri belki incelikle kalbimize sevgi ve kulağımıza küpe olarak takılır da, oradaki kuklaların ipleri yerine bizler hayatın dizginlerini ele alabiliriz.  

 

En başta da bizi kukla edenlerin ipini…

Haberin Devamı

 

Ele almalı mı yoksa kesmeli mi o kişilerin iplerini?

 

                                                                         MELİKE BİRGÖLGE

 

 

KUKLA İSTANBUL

 

TEL. 0212 243 16 02 - 243 47 04 

 

www.istanbulkuklafestivali.org

 

 

 

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları