Güncelleme Tarihi:
Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisinin azalmasıyla küresel anlamda yaşanan normalleşme turizmde önemli değişimleri ve yeni trendleri beraberinde getirdi. Tatil yapmak isteyenler pandeminin getirmiş olduğu yeni alışkanlıklarla daha kalabalıktan uzak izole tatili tercih ederken, uçak ve otobüs biletlerinde yüksek artışlar yaşandı.
Ağustos ayının son gününde sonbahara girerken hala tatil yapmak isteyenler için en çok tercih edilen yerleri, sonbaharın en ucuz dönemlerini derledik.
İKİ KATINDAN FAZLA TALEP VAR
Talep artışlarında ciddi farklılıklar yaşandığını belirten Obilet Strateji ve Kurumsal Gelişim Direktörü Sertaç Keleş, "En çok tercih edilen yörelerin sıralamasında çok fazla bir değişiklik olmasa da, talep artışının bölgeler arasında ciddi farklılık gösterdiğini gözlemledik. Otobüsle seyahat eden yolcular Antalya (Alanya, Kaş, Manavgat, Kemer), Balıkesir (Burhaniye, Altınoluk) ve Çanakkale’deki tatil yörelerine 2020’ye göre iki katından fazla talep gösterirken, Çeşme, Datça, Erdek ve Bodrum’a giden otobüslerde talep artışı kısıtlı kaldı. Uçak tarafında ise otobüsün tersine Muğla (Bodrum, Milas, Marmaris) için talepte çok yüksek bir artış görülürken, İzmir’e (Çeşme, Foça, Urla) gidişlerdeki artış oranı düşük kaldı. Başta Çeşme olmak üzere İzmir’in ilçelerine her iki toplu ulaşım yöntemi ile de talebin diğer yörelere göre düşük kalmasını, İstanbul-İzmir otoyolunun açılmasına ve özel araçla ulaşımın artmasına bağlıyoruz" dedi.
UÇAK BİLETLERİNDE YÜZDE 650 ARTIŞ
Keleş hem otobüs biletleri hem de uçak biletleri için değerlendirmelerde bulundu ve "Gösterge olması açısından Antalya, Bodrum ve Çeşme’ye yönelik seyahat talebini esas alırsak; otobüs biletlerinde 2020’ye göre mayıs ayında yüzde 240, haziranda yüzde 130, temmuzda yüzde 100, ağustosta yüzde 45 artış olduğunu görüyoruz. Uçak biletlerinde ise mayısta baz etkisi nedeniyle geçen yıla oranla yüzde 650’lik artış varken haziranda yüzde 90, temmuz ve ağustosta ise yüzde 55-60’lık bir artış oldu. Antalya’ya otobüs, Muğla’ya uçakla seyahatte çok yüksek bir artış yaşandı. İzmir’e seyahat edenler ise giderek daha fazla özel araç tercihi kullanıyor" dedi.
TERCİH İZOLE TATİL
Tatil tercihleriyle ilgili konuşan Keleş, "Tatili yazlık, karavan, çadır gibi daha izole ortamlarda geçirmeye dönük bir eğilim oluştuğu kesin. Bunun yanında, tatile giderken seçilen ulaşım aracı ve yöntemi tercihlerinde de pandemi sonrasında büyük değişimler yaşandı. Şehirlerarası toplu taşıma sektörü açısından baktığımızda, 2+1 koltuk düzeni bulunan otobüslerin çok daha fazla tercih edildiğini, firmaların da büyük kısmının 2+2 araçlarını 2+1’e dönüştürdüğünü görüyoruz. Yolcu talebi açısından da, 2+1’lerdeki tekli koltukların ikili koltuklara göre bazı firmalarda 5 ila 10 TL daha pahalıya satılmalarına rağmen doluluk oranının yüzde 20 daha yüksek olduğunu tespit ettik" açıklamasında bulundu.
SONBAHARDA EN UYGUN FİYATLAR
'Pandemi sürecindeki ertelenmiş talep nedeniyle tatil talebi bir süre daha devam edecek. 6 Eylül’de okulların açılmasıyla tatil yörelerinden yoğun bir dönüş gerçekleşecek olsa da, kasım ayındaki ilk-orta dereceli okulların ara tatilinde, yılbaşında, sömestr tatilinde ve ilkbahar ara tatilinde son iki yıl tatil yapamayan vatandaşların yoğun bir talep oluşturacağını öngörüyoruz' diyen Keleş, "Okulların 6 Eylül’de açılmasıyla birlikte otellerden yoğun çıkışlar gerçekleşecek. Havalar da çok soğumadan, 13 Eylül - 03 Ekim tarihleri arasında uygun fiyatlarla tatil yapılabileceğini düşünüyoruz" açıklamasında bulundu.
Keleş 2022 öngörülerini şöyle açıkladı: "2022’ye girerken aşılama sürecinde kritik eşiği geride bırakacağımızı ve yeni varyantların ortaya çıkmaması halinde, periyodik aşılamalara devam ederek ağır risklerden kurtulacağımızı düşünüyoruz. Bu çerçevede, 2022 yılında seyahat bileti ve otel satışlarının 2019’daki düzeyi geride bırakacağını tahmin ediyoruz. Ayrıca, seyahat biletlerini online kanallardan alan kitlenin daha da büyümesini bekliyoruz. Bu faktörlerin etkisiyle bizim de Obilet.com olarak hedefimiz 2022 yılında 35 milyon otobüs ve uçak bileti satmak."
"SON YILLARDA OLDUKÇA POPÜLER HALE GELDİ"
Viravira.co Kurucu Ortağı ve CEO’su Baran Yıldırım tatilcilerin en çok tercih ettiği rotaları sıraladı ve "Bu sezon sistemimizdeki verilere baktığımızda; en çok tercih edilen rotaların yüzde 30 ile Göcek, yüzde 20 ile Fethiye ve yüzde 17 ile Bodrum olduğunu görüyoruz. Bu bölgelere ek olarak Bozburun, Marmaris, Kaş ve Datça da rağbet gören destinasyonlar arasında yerini alıyor. Fethiye çıkışlı turlarda ağırlıklı olarak Göcek rotası yapıldığını dikkate alırsak, Göcek’in yat turizmi sektöründe aslan payını aldığını söyleyebiliriz. Bozburun ise yurt içi pazara hitap eden makul fiyatlı gulet portföyü ile son yıllarda oldukça popüler hale geldi" dedi.
BAYRAM HAFTASI YÜZDE 100 YOĞUNLUK
Yıldırım yoğunluğu da değerlendirdi. Yıldızım, "Geçmiş yıllara baktığımızda, Türkiye’de yat turizmi sektörüne gelen talebin yarısından fazlasının Avrupa’nın klasik pazarları başta olmak üzere yurtdışından geldiğini görüyorduk. Her ne kadar tekne tatili izole yapısı gereği tatil severlerin ilk tercihi olarak ön plana çıkmış olsa da tekneye ulaşana kadar yapılmak durumunda kalan seyahate ilişkin endişeler, yasak ve kısıtlamalar yurtdışı talebin ciddi oranda gerilmesine neden oldu. Öte yandan, neredeyse iki katına çıkan yurtiçi talep yurtdışı kaynaklı zayıflığı telafi etti. Örneğin, Bayram haftası doluluk oranları yüzde 100’e yakın seviyelerde seyrettiği için müsait tekne bulmak neredeyse imkansızdı. Bayram sonrasındaki dönemlerde ise teknelerin genel doluluk oranları yüzde 90 seviyelerinde seyrediyor. Aşı sonrasında, 2022 yılı itibarıyla, yurtdışı talebin de normal seyrine dönmesini bekliyoruz" açıklamasında bulundu.
YAT TURİZMİNE İLGİ
Yıldırım yat turizmine ilginin arttığını belirterek, "Salgın sonrasında seyahat severlerin kalabalıklardan uzak ve izole bir tatil alternatifi olan yat turizmine olan ilgileri ciddi oranda artış kaydetti. Tatil tercihlerinde ve rezervasyon yapış şekillerinde önemli değişiklikler olduğunu görüyoruz. Daha önceden alternatif turizm olarak adlandırılan tekne, villa ve karavan tatilleri ana akım tatil konseptlerine dönüşürken; rezervasyonların fiziksel mecralardan online’a kaydığını gözlemliyoruz" ifadesinde bulundu.
UCUZLUK KALABALIK AZALINCA
'Çocuklu aileler için tatil sürecinin sonuna geliyoruz. Bununla birlikte, çocuksuz aile ve arkadaş gruplarının ve özellikle Kuzey Avrupa ülkelerinden gelen yabancı turistlerin etkisiyle sezonun Kasım ayı ortasına kadar devam etmesini bekliyoruz' açıklamasında bulunan Yıldırım, "Sonbaharda tekne tatilinin en uygun maliyetle gerçekleştirilebileceği zaman aralığının Eylül 15 – Kasım 15 dönemi olduğunu söyleyebiliriz. Hem azalan kalabalıklar hem de sıcak ve dingin denizler tekne tatili için eşsiz fırsatlar sunuyor" dedi.
Yıldırım sözlerine şöyle devam etti: "2021 yılında Türkiye'de mavi tur pazarının 600 milyon dolar seviyesine geleceğini düşünüyoruz. Saatlik ve günlük tekne kiralamaları ile denizin üzerinde gerçekleşen diğer deneyimleri de dikkate aldığımızda, toplam deniz turizmi pazarının 2 milyar dolara yakın bir işlem hacmiyle yılı kapatmasını bekliyoruz. Kovid-19’un getirdiği korunaklı tatil anlayışının etkisinin ileriki yıllarda da devam edeceğini düşünüyoruz. Pandemi dolayısıyla daha önceden tekne tatili deneyimlememiş birçok yeni misafirimiz oldu. Bu trendin artarak devam edeceğini söyleyebiliriz. 2022’de ise yat turizmi sektörünün yaklaşık olarak reel bazda yüzde 10 oranında büyüme göstereceğini öngörüyoruz."
GEÇMİŞ YILLARIN POPÜLER ROTALARI
Wingie Enuygun Group CEO'su Çağlar Erol bu yılın popüler rotalarını şöyle sıraladı: "Tatilciler bu yaz yine geçmiş yıllarda da popüler olan lokasyonları tercih ettiler. Antalya, Muğla, Çanakkale, Balıkesir, Aydın ve İzmir tıpkı önceki yıllardaki gibi bu yılın da en popüler şehirleri. Bodrum, Marmaris, Fethiye, Kaş, Kalkan, Ayvalık, Göcek, Çeşme ve Assos beldeleri bu yaz da seyahat severler tarafından sıklıkla tercih edildi. Bu yıl deniz tatiliyle ünlü yerlerin yanı sıra Şile, Ağva,Kilyos ve Sapanca da oldukça popülerdi."
"AŞININ ETKİSİNİ OLUMLU ŞEKİLDE GÖRÜYORUZ"
'Ülkemizde aşılama çalışmalarının etkilerini seyahat sektöründe olumlu bir şekilde görmeye başladık' diyen Erol, "Özellikle Kurban Bayramı tatilinin hafta içine denk gelmesi ve bayramda 9 günlük bir tatil olması bu yılın geçen yıla göre daha hareketli geçmesini sağladı. Bu yılki artış dolayısıyla geçen yıl açılmayan oteller açıldı, bilet satışları Mart- Mayıs arasındaki dönemde geçen yıla göre 8 kat arttı, bayram haftasında konaklamada doluluk oranları yüzde 90’a ulaştı" açıklamasında bulundu.
EN ÇOK ARANAN BUTİK OTEL
Pandemiyle beraber tercihlerin değiştiğini belirten Erol, "2021 yazında en çok aranan konaklama türleri arasında bungalovlar, odasında havuz olan oteller ve denize sıfır oteller vardı. Her şey dahil otellere olan talep, geçen yıl yerini butik otellere bırakmaya başlamıştı. Bu yıl da butik otel talebi devam ediyor. Geçtiğimiz seneye kıyasla bizde de 6 kat daha fazla butik otel aranıyor. Doğayla daha yakın olmak isteyenlerin tercihi her zamanki gibi bungalov ve özellikle son dönemde çok popülerleşen glamping tatilinden yana. Geçtiğimiz yaz çok revaçta olan çadır ve karavan tatili trendi bu yıl yine ilgi çekmeye devam etti" dedi.
"TERMAL TATİLLERİN DE ÖN PLANA ÇIKACAĞI BİR DÖNEM OLACAK"
Erol tatil sürecinin devamıyla ilgili açıklamada bulundu. Erol, "Yaz tatilinin ne kadar süre devam edeceğini belirleyen iki değişken olduğunu söylemek mümkün. Bunlardan ilki tabii ki de okulların açılması. Diğeri ise hava koşulları. Bu yıl okullar 6 Eylül tarihinde açılacak. Yani okul çağında çocuğu olan aileler için yaz tatili bu tarih itibariyle son bulacak. Birçok şirketin pandemi ile başlayan hibrid çalışma sistemini devam ettirmesi, okul çağında çocuğu olmayan kişiler için tatil sezonunun uzayabileceği anlamına geliyor. Hava sıcaklıklarını da göz önünde bulundurduğumuzda yaz sezonunun uzamasını bekliyoruz. Yaz dönemi sonrasında turizm açısından hareketli bir sonbahar bekliyoruz. Kapadokya, Abant ve Kaz Dağları gibi destinasyonlar kültür ve doğa seyahatleri için tercih edilecek. Aynı zamanda termal tatillerin de ön plana çıkacağı bir dönem olacak. Pandemi süresi boyunca ertelediğimiz tatillerimizi gerçekleştirmeye başlayacağız" dedi.
2022 öngörülerini de belirten Erol, "Öncelikle 2022’nin pandemi boyunca ara verdiğimiz seyahatlerimize devam edeceğimiz bir yıl olmasını bekliyoruz. Pandemiyle değişen seyahat anlayışıyla beraber 2022’de de doğa içerisinde zaman geçirdiğimiz seyahat konseptleri ilgi görmeye devam edecek. Salgınla beraber 2021’de dünya genelindeki payı %1’e düşen yurtdışı seyahatlerinin, 2022 yılında artarak %15 seviyesinde tamamlanacağını öngörüyoruz. 2022’ye kadar kapılarını kapatan birçok ülke de yavaş yavaş açılma takvimlerini paylaşıyor. Türkiye’nin verdiği aşı sertifikasının Avrupa’daki birçok ülkede tanınır olması ile beraber yurtdışı seyahatlerimizin daha kolay bir hale geleceğini söyleyebiliriz" dedi.